Geçtiğimiz hafta, cezaevinde yaşananları protesto etmek üzere açlık grevine giren Menemen R Tipi Cezaevi'nde bulunan hasta tutsaklar Ergin Aktaş ve Sibel Çapraz'ın avukatları, müvekkilleri ile ilgili son bilgileri paylaşmak üzere İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul şube binasında basın toplantısı gerçekleştirdi.

Toplantıda konuşan Ergin Aktaş'ın avukatı Gülizar Tuncer, Aktaş'ın 6 yıldır cezaevinde bulunduğunu, her iki elinin de kesik olduğu için günlük ihtiyaçlarını karşılayamadığını söyledi. Tuncer, Adli Tıp Kurumu'nun (ATK) Aktaş için 3 kez "Tek başına yaşamayacağı" raporu vermesine rağmen Aktaş'ın serbest bırakılmadığını kaydetti. Ağır hastalıklar ve ağır sakatlıklar durumunda hasta tutsakların serbest bırakılmasını öngören yasa olmasına rağmen Aktaş için bunun uygulanmadığını ifade etti.

Aktaş'ın sürekli yanında bulunan adli mahkumlar tarafından psikolojik şiddete maruz kaldığını dile getiren Tuncer, Aktaş'ın durumundan dolayı Menemen R Tipi Cezaevi'nde tek kişilik hücreye konulduğunu bildirdi. Tuncer, "Bu da devletin son dönemlerdeki hapishanelere yönelik baskı ve şiddet politikasının boyutunu gösterir" diye konuştu. Tuncer, hukuki olarak her yola başvurulduğu halde Aktaş'ın serbest bırakılmadığını belirtirken, "Aktaş'ın serbest bırakılmaması siyasidir" dedi. 

Sibel Çapraz'ın avukatı Banu Güvener de, Çapraz'ın" kaçabilme tehlikesi" gerekçesiyle yaralı bir halde tedavisi tamamlanmadan tutuklandığını söyledi. Güvener, "Bu karar Sibel'in Yüksekovalı, Kürt bir siyasetçi olmasından dolayı verildi" dedi. Tedavisi sürmesi gerektiği halde Çapraz'ın bağırsakları dışarıda, yürüyemez bir halde tutuklandığını belirten Güvener, Bakırköy Devlet Hastanesi'nin siyasi tutsak olduğu için Çapraz'a, "cezaevinde kalabilir" raporu verdiğini dile getirdi. Güvener, Çapraz'ın sağlık durumunun hayati bir risk taşıdığını anlatarak, "Çapraz'ın başına gelebilecek her şeyden devlet sorumludur" dedi.