Hasta tutksakların yaşadığı sorunlar devam ederken, OHAL süreci bu sorunları katmerleştirdi. Şakran 1 Nolu T Tipi Kapalı Cezaevi ve Balıkesir 2 Nolu T Tipi Kapalı Cezaevi'nde bulunan tutsaklar, hasta tutsakların durumlarını gönderdikleri mektup aracılığıyla aktardı.

Şakran Cezaevi'nde tutulan İdris Özdemir, gönderdiği mektupta 3 kişilik odada 10 kişi kaldıklarını dile getirdi. Özdemir, hasta tutsakların durumuna ilişkin şu bilgileri paylaştı:

"7 yıldır cezaevinde olan Sedat Karadağ epilepsi hastası ve sık sık nöbet geçiriyor. Bir gözü görmüyor. Hastalıklarından dolayı hastaneye sevk edildi. Bir yıldır bu sevk gerçekleşmemişti. Yine 19 yaşında olan Vedat Çelik'in bronşit rahatsızlığı var. 6 ay boyunca hastaneye sevki geciktirildi. Nefes darlığı sıkılaştı. Mehmet Adıyaman bir yıldır beklediği sevki gerçekleştirilmediği için 'artık dışarıda hastaneye giderim' diyor. Felç geçirme tehlikesi olan (sol yanı zaten felç) Ferhat Yarar, 5 aydır sevk bekliyor. Bunun dışında sayamadığımız hastalıklar raflarda bekletilen sevk yüzünden giderek ilerliyor."

Özdemir, mektubunun devamında şu bilgileri verdi: "Epilepsi hastası tutuklu Sedat Karadağ nöbet geçirdi ve yere düşürerek kafası kırıldı. 7 çocuğunu geride bırakarak ve hiç alakası ilgisi olmadığı bir olay sebebiyle haksız yere 18 yılı göğüslemiş olan Beşir Danış arkadaşımız teşhisini koyamadığımız ayak, bacak ve kas bağlarının ağrısı yüzünden gece-gündüz acı çekiyor. 6 aydır sevkinin gerçekleşmesini bekliyor. Halen bir cevap almış değiliz. Bunun dışında Agid Güneş'in 2 aydır hastaneye sevk bekliyor. Yine Mazlum Balcan, Seyithan Seme, Hanifi Kaçar da hastaneye sevklerini bekliyor."

'60 YAŞINDAKİ TUTSAKTA HAFIZA KAYBI OLUŞTU'

Balıkesir Cezaevi'nden Kenan Gezici adlı tutsak da gönderdiği mektupta, 60 yaşındaki hasta tutsak Şahabettin Sarıyıldız'ın sağlık durumunun ağırlaştığını yazdı.

Gezici, hasta tutsak Sarıyıldız'a dair şu bilgileri verdi: "Yüksek tansiyon rahatsızlığından dolayı çoğu defa rahatsızlandı. Bu rahatsızlığı 2 Ağustos günü çok şiddetli geçti. Sabah karşı nöbetçisine odada bulunan arkadaşlar olarak söylememize rağmen pek dikkate alınmadı. Fakat üst üste söyleyince ancak öğleden sonra revire çıkarıldı. Yüksek tansiyonunu 22,5-20 derece olarak ölçtüler. Fakat bu yüksek tansiyonla 2 gün boyunca kaldı ve tansiyonun düşürülmesi için ilaç bile verilmedi. Tansiyonu bu seviyeden düşmedi. Sol kol da kısmi felç, görme bozukluğu, yürürken sağa-sola çarpma tarzında denge problemleri, arkadaşların yardımı olmadan merdivenleri çıkıp inememe, banyo ve temizlik ihtiyacını kendi karşılayamama, hafıza kaybı ve zihin bulanıklığı, vücut uzuv kontrol sorunu, titreme vb. rahatsızlıklar ortaya çıktı."