Hatimoğulları: Kızılay da AKP’nin arka bahçesi

HDP Milletvekili Tülay Hatimoğulları, Meclis’te hakkında soru önergesi verdiği Başkentgaz’dan Kızılay aracılığıyla Ensar Vakfı’na yapılan bağış skandalının çürümüşlüğün resmi olduğunu söyledi.

HDP Adana Milletvekili Tülay Hatimoğulları, Başkentgaz şirketinin 29 Aralık 2017 tarihinde Kızılay aracılığıyla Ensar Vakfı'na yaptığı 8 milyon dolarlık bağışı ANF'ye değerlendirdi.

Bu konuda Meclis’e soru önergesi veren Hatimoğulları, çocuk tecavüzü, tacizi ve kayıt dışı yurtlarla gündeme gelen böylesi bir vakfa bağış yapılmasının her şeyden önce çürümüşlüğün resmi olduğunu vurguladı. Hatimoğulları, rüşvet anlamına gelen bu bağışla, bir yandan vergi kaçırılırken, diğer yandan çocuk istismarcısı ve kayıt dışı tarikat örgütlenmesi görevini gören bu vakfa finansman sağlandığını belirtti.

Bir taşla birkaç kuş vurulduğunu soran Hatimoğulları, ortaya çıkan belgelerle, çok kazanan büyük şirketlerin vergileri nasıl kaçırdıklarının bir kez daha ortaya çıktığını söyledi. Hatimoğulları, bunun aynı zamanda Türkiye’de AKP iktidarıyla birlikte artan çocuk ve kadına yönelik cinsel istismarın kurumsal düzlemde nasıl beslendiğinin de somut göstergesi olduğuna işaret etti.

‘KIZILAY PARAVAN İŞLEVİ GÖRDÜ’

Gönüllülük esasına dayalı olarak kurulan Kızılay’ın bu bağışı kabul ederek paravan işlevi gördüğüne dikkat çeken Hatimoğulları, Kızılay’ın kendi amacı dışındaki işlere hizmet etmiş olduğunu belirtti. Kızılay’ın paravan işlevinin diğer bir göstergesinin de yurt yapımı için verilen bağış ile yurtların yapılmaması olduğuna işaret eden Hatimoğulları, “Bir iki yurt yapmakla yetiniyorlar ve geriye kalan parayı özel şirketlerin aklanması ve kâr etmesi için kullanıyorlar” dedi.

Bu yaşananın Kızılay’ın nasıl AKP’nin arka bahçesine dönüştürüldüğünü somut bir biçimde gösterdiğini vurgulayan HatimoğullarıaHat

, yargıdan Kızılay’a kadar iktidarın güdümünde çalışmayan hemen hemen tek bir kurum kalmadığına işaret etti. AKP’nin de kendi sermayesi güdümünde çalıştığını dile getiren Hatimoğulları, “AKP, Torunlar İnşaat gibi kendi yandaş sermayesini güçlendirmek için ülkenin bütün kurumlarının içini boşaltıyor. Ve bu kurumlar kamuoyuna yönelik değil, direkt AKP’nin planlamasına göre çalışmalarını gerçekleştiriyorlar. Bugün Kızılay’ın konu olduğu skandal da bunun en somut örneği” diye konuştu.

‘BU UTANÇ VERİCİ BAĞIŞ BİR SUÇ’

Bağış skandalının insanların deprem vergilerinin akıbetini sorduğu bir dönemde ortaya çıkmasının önemine değinen Hatimoğulları, bu durumun kanamaya devam eden yaranın büyüklüğüne işaret ettiğini söyledi. Kendi ödedikleri vergilerin akıbetini soranlara AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, “Bu parayı harcamamız gereken yere harcadık, bu tür şeylerin hesabını vermeye zamanımız yok” yanıtını hatırlatan Hatimoğulları, şöyle konuştu: “Ensar Vakfı’na, TÜRGEV’e parayı çarçur edecek zamanları var ama vatandaş doğal hakkı olarak vergilerin nereye gittiğini sorduğunda ise soruşturma açılıyor. Ben Meclis’te de dile getirdim, bu vergilerin nereye gittiğini sormak her vatandaşın hem hakkı hem de vicdani görevidir. Kaldı ki çocuk taciz ve tecavüzleriyle gündeme gelmiş bir vakfa bağış yapmak her açıdan suçtur. Bu hukuksal olarak suçtur ve etik değerlerin hiçbiriyle de bağdaşmaz. Yargı baklava çalan bir çocuğu cezalandırıyor, ama çocuk istismarına karışmış bir vakıf hakkında hiçbir işlem yapılmadan hala ayakta kalabiliyor. Üstüne üstlük Kızılay gibi bir kurumun aracılığıyla da finanse ediliyor. Bu gerçekten tek kelimeyle büyük bir skandal ve utanç verici bir şey.”

‘ÜLKE AİLE VE YANDAŞ ŞİRKETİ GİBİ YÖNETİLİYOR’

Kızılay’ın başkanı Kerem Kınık’ın oğlu Muhammet Furkan Kınık’ın Genç Kızılay’ın başkan yardımcılığını yapmasını da değerlendiren Hatimoğulları, ülkenin resmen iktidar ve yandaşlarının aile şirketi gibi yönetildiğini kaydetti. Türkiye’nin adeta bir kabile devlet sisteminden bile geriye gittiğine dikkat çeken Hatimoğulları, ülkenin Ortadoğu’daki tipik otoriter ve totaliter rejim biçimine doğru evrildiğini söyledi. “Bugün Hazine ve Maliye Bakanı damat, diğer yönetimlerdekiler ise yandaş” diyen Hatimoğulları, “Eğer bir iktidar yolsuzluk yapacaksa, kendi ailesine ve çevresine rant sağlayacaksa ne yapar? Çeşmenin başını tutar. Damadına çeşme başını tutturmuş gidiyor” diye konuştu.

‘BU DESPOTİK YÖNETİMDEN EL BİRLİĞİYLE KURTULACAĞIZ’

Şirket, kurum, vakıf üçgeninde meydana gelen bu tür skandal bağışların takipçisi olacaklarını vurgulayan Hatimoğulları, özellikle Kızılay üzerinden yapılan bu bağış konusunda hem HDP hem de Meclis’teki muhalefetin hesap sormaya devam edeceğini söyledi. Siyasetçiler ve partilerle birlikte halkın da hesap sorması gerektiğinin altını çizen Hatimoğulları, “Bugün vicdan sahibi her insanın bu tür olaylarda hesap sorması lazım. Böylelikle, vatandaşı yoksulluğa iten, parasını çarçur eden bu despotik yönetimden ve zihniyetten el birliğiyle kurtulacağız” dedi.