HDK-A: Can kayıplarının sorumlusu Erdoğan ve AKP’dir
HDK-A, OHAL Komisyonu, HDP ve DBP’ye yönelik düzenlenen siyasi soykırım operasyonlarını kınadı.
HDK-A, OHAL Komisyonu, HDP ve DBP’ye yönelik düzenlenen siyasi soykırım operasyonlarını kınadı.
Yazılı bir açıklama yapan HDK-A OHAL Komisyonu, 10 Aralık 2016’da düzenlenen eylem ardından açıklama yapan Türk İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun “Yarından tezi yok, öncelikli iş intikam almaktır” açıklamasıyla düğmeye bastığını ve HDP ile DBP’ye yönelik siyasi soykırım saldırısının başladığını kaydetti.
12 Aralık günü sabaha karşı İstanbul, Ankara, Adana, Mersin, Manisa, Urfa ve Hakkari’de 237 kişi gözaltına alındığına dikkat çeken HDK-A şunları belirtti: “Kapıları kırılarak girilen parti binalarına polis duvara; ‘Geldik Yoktunuz’ yazısı yazdı.
HDP binalarına yapılan bu baskınlardaki devletin tutumu, siyasi soykırım operasyonlarının genişleyerek süreceğine işaret ediyor!
Ancak şunu hiçbir yoruma yer bırakmayacak şekilde söylemeliyiz ki; ister İstanbul’da Beşiktaş-Bursaspor maçında gerçekleşen bombalı eylem, isterse başkaca şiddet eylemlerinin ve tüm kaybedilen canların, bu savaşın tek sorumlusu faşist diktatör Erdoğan ve AKP’sidir!
Çünkü, 2015 baharında çözüm masasını tekmeleyerek yıkan faşist diktatör Erdoğan ve AKP’si 7 Haziran seçimlerinde aldıkları yenilgiyi kabullenmek ve görüşmeleri sürdürmek yerine savaş dedi... 1 Kasım seçimini halklarımıza dayattı!
Aynı süreçte Erdoğan-AKP diktatörlüğü IŞİD’e verdiği destekle Kürdistan ve Türkiye’de bombaların patlamasını sağlamakla kalmadı, onlarca canımızı katlederek korku imparatorluğunu kurdu!
Fiilen HDP’nin seçim çalışması yürütmesini önledi!
Cizre, Şırnak, Nusaybin, Sur, Yüksekova gibi birçok Kürt ilçesini, kentini yakıp yıkarak, onlarca genci bodrumlarda diri diri yaktı. Sokağa çıkma yasaklarıyla halkı aç susuz bıraktı. Ölülerini gömmesine engel oldu. Genç-yaşlı, kadın-çocuk demeden katlettiği insanlarımızın cansız bedenlerini günlerce sokak ortasında bekletti... Halkı göçe zorladı!
Kayyum atama yoluyla, Kürdistan’da DBP’ye ait belediyeler gaspetti!
Faşist diktatörlüğün Kuzey Kürdistan’da devreye koyduğu savaş uygulamaları, 2016 baharında Türkiye’ye taşındı...
Savaşta önce gerçekler katledilirmiş sözüne uygun hareket eden faşist diktatörlük; AKP basını ve Erdoğan’a biat etmeyen bütün basının, medyanın kapılarına kilit vurmakla kalmadı, mallarını gaspetti!
HDP’yi siyaset alanından bütünüyle silmek için, elinden geleni ardına koymadı!
HDP’li milletvekillerinin dokunulmazlıklarını kaldırdı.
15 Temmuz darbe girişiminden sonra, OHAL ilanıyla birlikte dizginsiz devlet terörü batıda HDP, Kürt siyasetçiler, ilericiler, devrimci ve sosyalistler gelmek üzere siyasi soykırım olarak devreye koydu.
22 Temmuz’dan bugüne kadar 7432 HDP’li gözaltına alındı, aralarında eş genel aşkanlar ve milletvekilleri olmak üzere 2345 kişi tutuklandı.
DBP’li belediye başkanları, yöneticileri gözaltına alındı ve tutuklandı!
Faşist diktatör Erdoğan ve AKP’si savaş konseptinde ısrarlı!..
1990’lı yıllar boyunca 1000 operasyona imza atmış katil Mehmet Ağar’ın has adamı AKP diktatörlüğünün İçişleri Bakanı Süleyman Soylu dün bir kez daha medyanın karşısına geçerek intikam yemini etti.
Bizler biliyoruz ki, önümüzdeki birkaç ay içerisinde diktatör Erdoğan ve AKP’si başkanlık için referandum sandıklarını halklarımızın önüne kayacak!
Referanduma ‘hayır’ diyecek ya da diyebilecek herkes, Erdoğan-AKP diktatörlüğünün hedefinde olacaktır!
Bu gerçeğin farkında olmak ve bu gidişata dur demek, Avrupa’da yaşayan Türkiyeli ve Kürdistanlı tüm halklarımızın, Erdoğan ve AKP diktatörlüğüne karşı çıkan kadın-erkek, genç-yaşlı, farklı inanç ve uluslardan biz göçmenlerin de görevi olduğunu asla unutmayalım!
Baskının, zulmün, sömürünün olmadığı, insana yaraşır bir dünyayı savunan Avrupa’nın değişik ülke ve kentlerinde yaşayan Türkiyeli, Kürdistanlı ve Avrupa halklarını faşist Erdoğan-AKP diktatörlüğünün bu kirli savaşına karşı çıkmaya, gözaltılara, işkenceye, hapishanelerde devreye koydukları baskı ve zulme, tecrite, HDP, DBP, devrimci ve sosyalistlere yönelik siyasi soykırım saldırılarına karşı çıkmaya, sesinizi sesimize katmaya çağırıyoruz!..”