HDK'nin 1. kongresi öncesinde ANF'ye konuşan Çiçek, HDK'nin emekçi sol hareketinin 30-40 yıllık sürecini tersine çevirmeye çalıştıðını belirtti, "Cepheleşme yeteneði yok. Biz bu süreci şimdi tersine çevirmeye çalışıyoruz" dedi. Çiçek, HDK'nin en büyük hedefinin de bir halk inisiyatifini açıða çıkartmak olduðuna dikkat çekti.
Geçtiðimiz Ekim ayında Ankara'da topladıðı genel kurulu ile kuruluşunu ilan eden Halkların Demokratik Kongresi'nin 1. Genel Kurulu, bu hafta sonu toplanıyor. Kongrede geride bırakılan yaklaşık 7 aylık süreç siyasi ve örgütsel açıdan deðerlendirilerek, gelecek sürece ilişkin önemli kararlar alınacak. Kararlardan biri de HDK'nin bir parti kurması ve 2014 yerel seçimlerine bu parti ile katılması.
HDK Genel Meclis üyesi Ýbrahim Çiçek, kongre öncesinde HDK'nin dünü, bugünü ve yarınına ilişkin sorularımıza yanıt verdi.
* HDK nasıl bir hedefle yola çıkmıştı? - Siyasal açıdan ele aldıðımızda HDK her şeyden önce egemen sınıfların iki belirgin odaðı karşısında emekçilerin, ezilenlerin, ezilen inanç gruplarının ve ulusal toplulukların, Kürt halkının, çevre, emek, kadın ve gençlik hareketlerinin, LGBT bireylerin bütününün alternatifini yaratma çabası olarak ortaya çıktı. Siyasi olarak da bu yönlü çalışmalarını sürdürdü. Ýddiası şuydu: Genel perspektif içinde bir kısım sosyal ve siyasi hareketleri birleştirmekti. Bütün çabaları da bu yönde oldu. Bir bütün olarak Türkiye ve Kuzey Kürdistan'daki mücadeleye müdahale etmek anlamına geliyordu. Bir yerden başlamış oldu.
*Tanımladıðınız bu hedefe ulaşabildi mi? - Kolay bir sorun deðil. Ezilenlerin hareketi parçalanmış durumda ve bütün parçalar kendilerine dönük haldeler. Asıl sorun da bütün parçaları kendine dönüklükten kurtarmak ve birbiriyle karşılıklı etkileşim içine sokmak ve bütün parçaların siyaset tarzının deðiştirilmesi. Bunun 3-5 aylık zamanda gerçekleştirilmesi ve sonuçlandırılmasını beklemek olanaklı deðil. Fakat önemli olan şu; yola çıktık ve hedefe doðru yürüyoruz.
* HDK kuruluş aşamasını tamamladı mı? Örneðin Meclisleri kurabildiniz mi? -15-16 Ekim'de Ankara'da genel kurulumuzu toplayıp, kongre hareketinden kongreye sıçradıðımız zaman kongreyi kurduðumuzu düşünüyorduk. Fakat, çok geçmeden hemen anladık ki, biz kuruluş çalışmasının yalnızca birinci aşamasını tamamlamış bulunuyoruz. O aşamayı tamamladıðımız ölçüde de yeni bir aşamaya yükseldiðimizi gördük. Kuruluşumuzu ilan ettik, program ve tüzüðümüzü kararlaştırdık, 121 kişilik Meclis kurduk ama 17 Ekim'de HDK bir maddi güç ve örgüt olarak hiç yoktu. Dolayısıyla oradan tekrar başlamamız gerekiyordu. Yeni sürecin sorunlarını anlama konusunda ciddi zorluklar çıktı. O zorlukları yenmek için harcadıðımız çaba bize biraz zaman kaybettirdi. Daha sonra genel meclisimiz yürütmeyi oluşturdu, yürütme bazı kararları Aralık sonu ve Ocak başında almaya başladıðı zaman, bir yandan meclisleri kurmaya başlamıştık. HDK'nin kurucu çalışması yeni aşamada iki hattan yürüdü. Bunlardan biri, kendisini siyasi mücadele tarzı, pratiði ve zihniyeti olarak kurmak. Diðeri de örgütsel olarak kurmaktı. Ýllerde yürütmeler oluşturduk, meclis kurma girişimlerinde bulunduk ya da kurduk. Meclisleri ilçelere doðru yaymak, mahalle ve sokaklara doðru derinleşmek perpektifiyle hareket ettik. Bu çalışmalar onlarca ilde yürütüldü. Özellikle daha güçlü bir şekilde Batı'da yürütüldü. Fakat, gelişme eşitsiz. Deðişik kentlerin aldıkları mesafeler birbirinden farklı.
KARAR ALMAKTA ZORLUKLAR ÇEKÝLDÝ
* Ekim ile Ocak ayının başı eylemsizlikle geçti. Bu eylemsizliðin nedeni de kuruluş aşamasına ilişkin yanılgılar mıydı? - Bence öyle. Çünkü biz hala kuruluş aşamasında olduðumuz fikrinden hareket etmediðimiz için biçimsel olarak tüzükten hareket ettik. Bu da önümüze çıkan sorunları çözme konusunda zorluk yarattı. Çünkü kurucu dönemin yaklaşım tarzları daha esnek, daha kapsayıcı, mutabakatlar oluşturarak yürümeyi içeriyordu. Hepimiz böyle düşünmesek de baskın olan "Kurulduk" varsayımı, formel çözümler aramaya yöneltti, bu kısmen bir tıkanma ve patinaj yarattı. Fakat bir iki aylık bir süreç oldu bu. Yeni bir şey yapılırken, hep başlangıç aşamasında olan şeylerdir bunlar. Onu izleyen süreçte de genel meclis ve yürütmeler karar almakta da zorluklar çekti. Gündeme müdahale etmek konusunda zorlandıðımız gerçeði var.
* Karar alma zorluðundan bahsettiniz. Örgütsel yapının hantallıðı ile mi ilgili yoksa o yapıyı işletme konusundaki deneyimsizlikten mi kaynaklı? - Karmaşık bir mesele. Birçok faktör var. Çok deðişik partiler, siyasi gruplar ve toplumsal örgütler yer alıyor. Kuruluşumuzun temel etkenlerinden biri olarak bireyler var. Bütün bunları HDK potası içinde bir araya getirdik ancak hala eski yapılarıyla varlar. Dolayısıyla HDK potası bunları belirli ölçülerde dönüştürecek ki, yeni bir siyaset tarzı, yeni düşünüş şekli açıða çıkabilsin, bu da işlerimin önünü açabilsin. Fakat bu aşamada doðal olarak siyasal kararları almakta, öncelikleri saptamakta zorluklar çekiyoruz. Öncelikleri saptadıðımızda hangi tarzda nasıl mücadele edeceðimiz konusunda zorlukla karşılaşıyoruz. Çünkü bu hareketin genişliðini ve geçmişten gelen deneyim ve yaklaşım farklılıklarını dikkate aldıðımızda hızla bir parti gibi istediði kararları alması olanaklı deðil. Bu gerçekliði görmemiz gerekiyor. Bir yanı bu tür tarihsel ve siyasal sebepler. Diðer yanında da sizin dediðiniz gibi örgütsel yanları da var. Fakat bu örgütsel yanlar biraz daha ikincil. Yapımız çok seri bir şekilde kararlar almaya uygun deðil, bunu da daha fazla anlıyoruz. Ama biz karar alma hızımız kadar nasıl aldıðımızı da önemsiyoruz. Çünkü bu hareketle aynı zamanda kitle inisiyatifini açıða çıkartmak istiyoruz. Aşırı merkezi bir yapı tarzıyla deðil, tam tersine söz ve karar yetkisinin bizzat meclislerde olduðu ve bir halk inisiyatifinin açıða çıktıðı bir süreci önemsiyoruz. Ýhtiyacımız bu ancak kültürümüz zorlanıyor. Bekle, gör anlayışı ile birleşiyor. Çok deðişik şekilde ele alınabilecek zorluklar olduðunu söylebilirim.
CEPHELEŞME YETENEÐÝ YOK
* Yeni bir siyasi tarz dediniz. Grupçu anlayışları aşan, yüzünü kitlelere dönen ve günlük politika yapan bir tarza ne kadar yakın HDK? - Politik bir cevap olacak ama şunu söyleyebilirim: Ekim ayındakine, Ocak ayındakine göre de daha yakın. Ýki sene öncekine de göre de çok daha yakın. Fakat, ihtiyaç olanla kıyasladıðımız zaman o kadar da yakın deðil. Önümüzde zor bir yol var. Gerçekten de dirayetli bir yürüyüş istiyor. Şimdiye kadar biz eylem birlikleri yaptık, 1990 ve 2000’li yıllarda envai çeşit platformlar kurduk. Seçim blokları oluşturduk, çatı partisi girişimlerinde bulunduk. Fakat şimdi yeni bir şey yapıyoruz. HDK’nin hem iddiası o örgütlenmeleri aşıyor hem de tarzı onları aşıyor. Ýddiamız onları aşıyor, çünkü bir programımız ve sürekliliði olan bir örgütümüz var. Büyük bir toplumsal hareket yaratmak istiyoruz. Tarzımız onları aşıyor, hem örgütümüz var ve hem de bir kitle inisiyatifi açıða çıkartmak istiyoruz. Son 50 yıllık deneylerden farklı bir şey yapıyoruz. 50 yıllık tarihimizi tersine çevirmeye çalıştıðımızı, onun en zayıf yanları ile boðuştuðumuzu söyleyebilirim.
* Nedir en zayıf yanı? - Cepheleşme yeteneðinin olmaması. Bölünüp parçalanarak gelen bir süreç var. Ve en yakın parçaların en sert bir biçimde birbiriyle mücadele ettiði bir süreç var. Biz bu süreci şimdi tersine çevirmeye çalışıyoruz.
* Tersine çevirmenin neresindesiniz? - HDK’yı kurarak başladık. 30-40 yıldır bir araya gelmeyen siyasi çevreleri bir yapı içinde bir araya getirmiş olduk. Bir örnek vereyim: Bizim 40 yıllık geleneðimize bakarsanız, siyasi parti ve örgütler, farklı siyasi parti ve örgütlerden kopmuş ama bir şeyler de yapmak isteyen bireyleri asla muhatap almazlar. Bu siyasi parti ve örgütlerden kopmuş bireyler de o siyasi parti ve örgütlerle bir araya asla gelmek istemezlerdi. Şimdi HDK bunları bir hukuk çerçevesinde -kurumlar yüzde 60, bireyler yüzde 40- bir araya getirdi. Her iki taraf karşısındaki özne olarak kabul ediyor. Biz de "Birleşik bir özne yaratmak istiyoruz" derken hem sosyal hareketleri, hem siyasi hareketleri hem de örgütsüzleşmiş bireyleri kastediyoruz. Bu olmuş bitmiş bir yenilenme durumu deðil, başlamış ve olmakta olan bir yenilenme durumu.
HAZIR TOPLUMSAL BÝR HAREKETE DAYANMIYORUZ
* Başlangıçta geniş olan bu tip birliktelikler zaman içinde daralır. HDK’de bu anlamda durum nedir? - Herkes için yeni bir şey yapıyoruz. Nasıl yapacaðımız konusunda her şey açık deðil önümüzü net olarak göremiyoruz. Başlıyoruz, bir adım atıyoruz, ikinci atımı atıyoruz. Her defasında bir takım sorun ve zorluklarla karşılaşıyoruz. Ýlerleyebilmemiz için mutlaka bunların üstesinden gelmemiz, kimi esneklikler göstermemiz ve özveride bulunmamız gerekiyor. Bu durumları herkes aynı şekilde göðüsleyemiyor. Dolayısıyla her şeyden önce bu yeni durumun zorluklarını aşma konusunda zorlananlar bir etkinlik kaybına uðruyorlar. Ama aynı zamanda kurumsal olarak yada bireysel olarak daha etkin katılanlar da oluyor. Durum bu anlamda biraz hareketli. Ben ilerlemekte olduðumuzu düşünüyorum, yerimizde saymıyoruz, geriye doðru gitmiyoruz, ilerlemekteyiz. Belki çok özel olarak şunun altını çizebiliriz, biz hazır bir toplumsal harekete dayanmıyoruz. Bu nedenle HDK daha çok bir toplumsal hareketi yaratmanın kaldıracı olarak kendini tasarladıðı için HDK’nin kurumlarının ve yapısının zaman zaman canlanması, zaman zaman aktivite kaybına uðraması çok normal. Ancak güçlü bir kitle hareketinin doðduðu durumda bu saðlam bir temele dayanacaktır, kitle inisiyatifinin esas kaynakları açıða çıkmış olacaktır, asıl olarak gerçek işlevine o zaman kavuşacaktır.
DEVLET HDK'NÝN POTANSÝYELÝNÝ GÖRDÜ
* HDK ile ilgili hükümet medyasında bazı haberler çıktı, ardından da gözaltı ve tutuklamalar yaşandı. Nasıl algılıyorsunuz bu operasyonları ve HDK’yi nasıl etkiliyor? - Devlet kuşkusuz, siyasal sezgi gücü en gelişkin siyasal örgüttür, devlet yöneticilerinin de böyle bir koku alma duygusu vardır. HDK için arzuladıðımız şeyler açısından başlangıçta bulunuyoruz. Muazzam bir güç ortaya çıkmış deðil ama burada büyük bir imkan var ve bu büyük imkan gitgide realize olmakta. Devlet bunu gelecek açısından çok ciddi bir muhalefet potansiyeli, egemen sınıflara karşı ciddi bir alternatif olarak gelişeceði olasılıðını, gelişmekte olan durumu görüyor, dolayısıyla kriminalize etmeye çalışıyor. Hem toplumun gözünde kriminalize ederek, toplumun HDK’ye ilgisini kesmeye çalışıyor, hem de bizzat HDK çalışmasına katılan kişi ve kurumları kriminalize etmeye çalışıyor. Fakat toplumda güçlü bir mücadele arzusu var. Bu tür kriminalize etme çabalarının bunun önünü kesmesi düşünülemez. Kuşkusuz bu durumdan etkilenen kişi ve çevreler olabilir, olacaktır da, bu da işin doðasında vardır, ama bunun olayların genel akışının yönünü deðiştirebileceði sanmıyorum. Newroz ve 1 Mayıs toplumda güçlü bir mücadele arzusunun mayalandıðını gösteriyor. Bu mücadele arzusunun siyasetteki bir yansıması olarak HDK var. Bu ikisi buluştuðu zaman, bizim sokaklarımıza da bayram gelecek.
HDK SEÇÝME ŞÝMDÝDEN HAZIR
* Bu hafta sonu genel kurulunuz var. Geçtiðimiz Ekim ayındaki kuruluş genel kurulunda partileşme kararı alınmamıştı. Temel gündem sanırım parti konusu olacak. Bu genel kurulda alınacak mı? - Partileşme kavramını düzeltmek istiyorum, bir partileşme olmayacak. Bir parti kuracaðız. Halkların Demokratik Kongresi, meclisleri örgütleme, kitle inisiyatifini açıða çıkartma yönünde çalışmalarını sürdürecek. Bir siyaset odaðı olarak kendini organize etmeye ve geliştirmeye devam edecek. Bu kongrenin temel gündeminin parti konusu olacaðını söylememiz de doðru deðil. Gündemimizde parti konusu var, bu konuda bir tutum açıða çıkartacaðız. Zaten bizim baştan beri bir parti kurma kararımız vardı. Bu kararı daha pratikleştirecek bir hareket hattı üzerinde duracaðız. Bu kongre esas olarak HDK’nın 1. Kongresi niteliðindedir. HDK ilk defa kendi gerçekliði içerisinde ilk genel kurulunu yapıyor. Bu gerçekliði içerisinde deneylerini tartışması ve sonuçlar çıkartması, nasıl ilerleyeceði üzerine odaklanması ana gündemini oluşturuyor. Bu ana gündemin yanında tartışacaðı konular var. Bunlardan biri parti konusudur ve bu konunun kongrenin aðırlıklı bir zamanını alacaðını da çok zannetmiyorum. Artık partinin kurulması sürecini planlamamız gerekiyor. Bu baskın olarak seçim partisi olacaktır. Önümüzde yerel seçimler ve cumhurbaşkanlıðı seçimleri gibi önemli süreçler var. Parti biraz daha önem kazanmış oluyor.
HDK’nin önemini anlatmak açısından size somut bir örnek vermek istiyorum. Geride kalan 30-40 yılı düşündüðümüzde, hem ulusal demokratik hareket hem de emekçi sol hareket bakımından, bunların toplamı açısından baktıðımız zaman, yarın bir seçim olacak olsa, en hazır olduðu durumdadır. HDK böyle bir zemin sundu. Hükümet önümüze baskın bir belediye seçimlerini getirse, HDK kısa sürede kendi politikasını belirleyip bu konuda yönlendirici bir tutum takınabilir. Bu imkâna sahip. Geride bıraktıðımız zaman içinde böyle bir imkanı hazırlamış olduðumuzu herkes görebilir.
* Başkaca nasıl bir anlam biçiyorsunuz bu kongreye? - Belki de bu kongre birinci kongreden daha da önemli. Çünkü artık bir deneyimimiz var. Biraz daha ne yaptıðımızı biliyoruz. Biz kongre sürecinde "keşfederek ilerliyoruz" diyorduk. Bu söz bugün için de biraz geçerli. Ancak kendi deneyimimiz olarak, örgütsel ve siyasal olarak biriktirdiðimiz bir havuzumuz var. Bu havuzumuzu şuradan görmek istiyoruz. Birincisi, geride kalan süreçte açıða çıkan sorunlarımızı deneylerden yararlanarak nasıl çözebiliriz? Ýkincisi hangi yönde ve nasıl ilerleyeceðiz? Bu HDK açısından kendi gerçekliðini kavramada bir derinleşme, kendi gerçekliðinin bilgisiyle aydınlanmak açısından önem taşıyor. Buna ihtiyacı var gerçekten. Kendi gerçekliðinin bilgisiyle aydınlanmasına ihtiyacı var. 30-40 yıllık süreci tersine çevirmeye çalışıyoruz. Bunu daha önce yapmadık. Bu aslında derin bir özeleştiri sürecidir de. Derin bir özeleştiri sürecini derin bir deðişim ve dönüşüm sürecidir anlamında söylüyorum. Ama bu olmuş bitmiş bir durum deðil. Başlamış ve mayalanmakta olandır. Dolayısıyla kongre bu derin deðişim ve yenilenme sürecinin, kendi dönüşüm bilgimizle aydınlanma sürecinin önemli bir zeminidir. Kendi deneyimlerimizi ne kadar iyi tartışırsak, ne kadar çok sayıda aktivistimiz ya da delegemiz bu tartışmaya katılırsa bu dönüşüm potamız, yeni politika ve ilişki tarzının, yeni sol siyasi zihniyetin, bu potanın o kadar işlerli olacaðını düşünüyorum.
*
HDK rüştünü ispatladı diyebilir miyiz? - Bu soruya iki şekilde yanıt verebilirim. Birincisi bu tamamlanmamamış süreç, HDK rüştünü ispatlamak yolunda ilerliyor. Fakat henüz HDK’nin rüştünü ispatladıðını söylemeyemiz. Çünkü bunu toplumsal barometreyle ölçebiliriz. Toplumun bakış açısında HDK’ye ilişkin hala bekle ve gör anlayışı var. Hatta HDK içindeki kurucu unsurların kendi tabanları ve kadrolarında bile böyle bir eðilim söz konusu. Daha önceki eylem birliklerinde, platformlarda deðişik siyasi yapıların temsilcileri bir araya geliyor, kararlar alıyor bunları örgütler uyguluyordu. Şimdiki durum ise temsilcierin bir araya geldiði örgütlenme deðil. Bu yapıların tüm gövdeleriyle içinde yer almasını istiyoruz. Varlıklarına son vermelerini istemiyoruz. Ama bu henüz anlaşılabilmiş deðil. Bu lafzi olarak anlaşılmış olsa bile gerçek ilişkiler bakımından anlaşılabilmiş deðil. Burada dönüşme, yeniyi anlama ve uygulama konusunda yeninin gerektirdiði dönüşümü gerçekleştirme konusunda bir dirençle karşılaşıyoruz. Bu da anlaşılır bir şey, 30-40 yıllık süreci tersine çevirmeye çalışıyoruz. Bütün bu eski kültür içinde yetişmiş bizlerin, yapıların, bireylerin direnç göstermesinden daha anlaşılır bir şey olamaz. Bunun için zaman, dirayet ve karalılıða ihtiyacımız var.
ANF NEWS AGENCY