HDK’den darbe girişimi açıklaması

HDK darbe girişimini "Saray darbesinin devlette yarattığı iç çatışmanın bir sonucu" olarak nitelendirdi. HDK, hükümete, darbe girişimine karşı gösterilen tepkiyi "tek adam rejimine verilen bir onay" olarak değerlendirmemesi uyarısında buldu.

Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eş Sözcüleri Gülistan Kılıç Koçyiğit ve Ertuğrul Kürkçü, darbe girişimine ilişkin HDK İstanbul Bürosu'nda basın açıklaması düzenledi. Toplantıya, Kürkçü ve Koçyiğit'in yanı sıra HDK bileşenleri, siyasi parti ve platformlardan temsilciler de katıldı.

Toplantıda ilk açıklamayı yapan HDK Eş Sözcüsü Ertuğrul Kürkçü, 15 Temmuz'da yaşanan askeri darbe girişiminin kayıtsız şartsız karşısında olduklarını vurgulayarak, Başbakan Yıldırım tarafından önce "kalkışma" olarak nitelendirilen durumun bastırılması ardından "darbe" olarak nitelendirilmesinin de durumu açıklamaktan çok AKP'ye "kurtarıcılık" atfetmek amacında olduğunu söyledi. Kürkçü, "15 Temmuz, 27 Mayıs, 12 Eylül, 28 Şubat askeri darbelerinden çok, Albay Talat Aydemir önderliğindeki 21 Mayıs 1963 isyanı türünden bir kalkışmaydı" dedi. 

‘SARAY DARBESİNİN SONUÇLARI…’

Hükümetin ve Saray'ın yaşanacaklara dair toplumla paylaşmadıkları bir istihbaratlarının olduğunu belirten Kürkçü, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve hükümet yetkililerinin güvenli alanlara çekilerek yaşananları karşılamasının bunun kanıtlarından olduğunu dile getirdi. Kürkçü, "İsyanın bastırılmasını, rakiplerinin tasfiyesi ve Erdoğan'ın 'tek liderlik' hamlesi için bir kaldıraç olarak değerlendirmeyi planladıklarını gösteriyor" diye belirtti. Türkiye'nin 7 Haziran'dan bu yana Erdoğan önderliğinde bir darbe sürecinden geçtiğini aktaran Kürkçü, eski başbakan Ahmet Davutoğlu'nun Kürt halkına karşı başlattığı savaş ile birlikte 1 Kasım seçimlerine gidildiğini ve bununla darbe girişimin birinci aşamasının tamamlandığını ardından hükümetin Binali Yıldırım'ı başkanlığa getirerek darbenin ikinci aşamasına geçtiğini söyledi. 15 Temmuz askeri darbesi olarak nitelendirilen darbe girişiminin ise bunun 3. aşaması olduğunu vurgulayan Kürkçü, şunları aktardı: "15 Temmuz'un ertesi günü tutuklanan askerlerden çok daha fazla sayıda savcı ve yargıcın tasfiyesi, Saray darbesinin devlette yol açtığı iç çatışmanın derinliğine ilişkin açık bir fikir veriyor." 

Saray ve hükümetin, politik partilerin ve toplumun bir askeri müdahaleye karşı gösterdiği haklı ve meşru tepkiyi toplumsal uzlaşma ve çözüm yolunda demokratik bir uzlaşı için değerlendirmek yerine istismar ettiğini dile getiren Kürkçü, 15 Temmuz'un yenilgisini bütün rakip ve hasımlarından intikam almak için bir fırsata dönüştürmeye yöneldiğini belirtti. 

Hükümete de çağrıda bulunan Kürkçü, darbe girişimi sırasında gözaltına alınan ve zorunlu askerlik için silâhaltına alınmış askerlerin, sorumlulardan ayrılarak serbest bırakılması gerektiğini kaydetti. Kürkçü, darbe girişimine karşı Erdoğan'ın çağrısı ile sokağa çıkan gruplar tarafından linç edilenler için de soruşturma başlatılması ve suçluların cezalandırılması gerektiğini aktardı.

Kürkçü, şöyle devam etti: "Hükümet, yandaşlarının isyancıların eşleri ve yakınlarına yönelik cinsel aşağılama ve saldırı içeren nefret söylemlerine başvurmalarını önlemeli, sorumluları yargıya sevk etmelidir. Kalkışmanın bastırılması ve soruşturulması sırasında hukuk devleti, adil yargılanma hakkı ve suçların ve cezaların şahsiliği ilkesinden ayrılmamalı ve kolektif cezalandırma anlayışına yönelmemelidir. Halk yasaların geçmişe yürüyemeyeceği ilkesi konusunda aydınlatılmalı ve 'idam' taleplerine anlayış gösterileceği vaatlerine son verilmelidir. 'Darbe karşıtı' gösterilerin AKP'li olmayan yurttaşlara ve onların yaşam alanlarına saldırı fırsatı olarak değerlendirilmesine hiçbir şekilde hoşgörü gösterilmemeli, bu yönde teşvik ve telkinlerden kesinlikle kaçınılmalıdır. Hükümet askeri isyanın bastırılmasını tek adam rejimine geçişe verilen bir onay olarak değerlendirmekten uzak durmalı." 

‘DEMOKRASİ CEPHESİ GEREKLİ’

Kürkçü, halklara ise Türkiye'nin eşit ve özgür yurttaşların ortak vatanı olarak yeniden kurmak üzere acilen bir demokrasi cephesi inşası için harekete geçmeye çağırdı. 

‘AKP ZEMİN HAZIRLADI'

HDK Eş Sözcüsü Gülistan Koçyiğit ise, AKP hükümetinin Kürdistan'da uyguladığı savaş politikaları ve 7 Haziran sonrası halkın iradesine dönük saldırıların darbe girişimine zemin hazırladığını vurguladı. Gözaltına alınan ve "vatana ihanetle" suçlanan üst düzey komutanların Kürdistan'daki savaşın birebir yürütücüleri olduğuna dikkat çeken Koçyiğit, "Biz bunu gündeme getirdiğimizde o komutanlar vatan kahramanı oluyorlar ancak bugün hükümete ve mevcut sisteme müdahale ettiklerinde vatana ihanetle suçlana biliyorlar. Biz bu iki uygulamanın da mevcut demokratik anayasal düzene karşı olduğunu belirtiyoruz" şeklinde konuştu. 

Anayasal düzen ve hukukun Cumhurbaşkanı Erdoğan ile hükümet tarafından askıya alındığını ifade eden Koçyiğit, "Bir an önce mevcut anayasal düzenin tekrardan tahsis edilmesi, yasaların uygulanması, Meclis'in etkin şekilde çalışmalara zemin hazırlanması ve bütün antidemokratik uygulamaların bir an önce terk edilmesi gerekir" dedi. 

DBP'li belediyelere kayyum atanması planları ve HDP'li vekillerin dokunulmazlıklarının kaldırılması ile birlikte darbe sürecine gidildiğini dile getiren Koçyiğit, darbe sürecinin bu gelişmelerden bağımsız düşünülemeyeceğini aktardı. Sürecin başta Kürt sorunu olmak üzere, kadın ve emek sorunu gibi sorunların çözülmesi ile gerçekleşmesi gerektiğinin altını çizen Koçyiğit, aksi takdirde yeni darbe süreçlerine tanıklık edilebileceğini söyledi.