'HDK/HDP bu tarihsel fırsatı değerlendirmeli '
'HDK/HDP bu tarihsel fırsatı değerlendirmeli '
'HDK/HDP bu tarihsel fırsatı değerlendirmeli '
ESP, SDP ve SYKP genel başkanları, yolsuzluk soruşturmasıyla ortaya çıkan gelişmeler karşısında devrimci demokratik güçlerin "Filler tepişiyor" diyerek seyirci kalmaması gerektiğine dikkat çekti. Gezi isyanı ve Kürt özgürlük hareketinin direnişinin çatışmayı derinleştirdiğini belirten genel başkanlar, devrimci demokratik güçlerin tartışmanın merkezinde yer alarak ezilenlerin ve emekçilerin lehine bir seçeneği yaratması gerektiğini vurguladı. Ezilenlerin AKP ile cemaat arasında ya da AKP/CHP arasında bir tercih yapmak zorunda olmadığının altını çizen genel başkanları, “Emekçilerin, ezilenlerin bağımsız sesini yaratabiliriz. HDP/HDK bu seçeneğin en derli toplu adresi görünüyor” görüşünü dile getirdi.
Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, Sosyalist Demokrasi Partisi (SDP) Genel Başkanı Rıdvan Turan ve Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP) Eş Başkanı Tuncay Yılmaz, yolsuzluk soruşturmasıyla ortaya çıkan gelişmeleri ANF'ye değerlendirdi.
'SEYİRCİ DEĞİL, MÜDAHİL OLMALIYIZ'
ESP Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, AKP koalisyonunu, "Türkiye siyasi tarihinde görülen ve görülebilecek en büyük kirli işler ve kirli ilişkiler ittifakı" olarak nitelendirdi, "Bu koalisyonun ortak noktası; para, sermaye, rant ve çıkar. Ancak bunu muhafazakarcı, mukaddesatçı değerlerle, ideolojik ve ahlaki koalisyon olarak pazarladılar" dedi.
11 yıl boyunca gizlenen yolsuzluk ve ittifakın patladığına dikkat çeken Yüksekdağ, "Bu pislikler görünen ve ifşa edilen kısmıdır. Bundan sonra kapışmanın alacağı biçimi dikkatle izlemek lazım. Bir kısmını gizlemeye devam edecektir ya da karşılıklı kısmi dengeler sağlayarak, geçici ateşkesler sağlayarak durumu idare etmeye çalışacaklar. Çünkü AKP koalisyonunu oluşturan hükümet ve Gülen cemaati, kendi bindikleri dalı kesecek ve kendilerini berhava edecek deşifrasyon içine girmek istemezler" diye konuştu.
Türkiye halkları açısından idare edilecek bir durumun olmadığını söyleyen Yüksekdağ, "Gizlenecek kısımların açığa çıkması halk güçlerinin görevidir. Demokrasi, özgürlük ve adalet güçlerinin, her şeyden önce bizlerin görevidir. Operasyon üzerinden açığa çıkan gerçeğin üzerine yürümek, özellikle sokak hareketi, hak arama hareketiyle bu saldırganlık ve sömürü tezgahının üzerine yürümek çok önemli bir yerde duruyor" dedi.
Hükümetin önemli oranda meşruiyetini yitirdiği değerlendirmesinde bulunan Yüksekdağ, "Hükümetin geldiği nokta bitişinin başlangıcıdır" dedi.
AKP iktidarının, toplumun adalet, demokrasi, politik özgürlükler gibi taleplere yanıt vermediği için bitmeye mecbur ve mahkum olduğunu söyleyen Yüksekdağ, "Politik özgürlükler sorunu ancak devrimci demokratik bir iktidarla çözülebilir. Şu anki aşamada hükümete alternatif olarak sunulan CHP gibi siyasi yapılanma ve zihniyetler de Türkiye'deki politik özgürlükler ve demokratik gelişme sorunlarını çözmeye muktedir değildir” diye konuştu.
Bu alternatifin koşullarının düne göre daha elverişli olduğunu dile getiren Yüksekdağ, Kürt halkının serhıldanları ve Gezi isyanı ile toplumsal mücadele yapısının olgunlaştığını söyledi, "Bir yıllık süreç birikimin aslında somutlandığı bir süreçti. Bu birikim, bizi devrimci demokratik iktidara götürebilecek bir güçtür. Bizim esas anlamda buna yönelmemiz ve yoğunlaşmamız gerekiyor" dedi.
ESP Genel Başkanı Yüksekdağ, şöyle konuştu: "Sokakta demokratik kitle eylemleriyle gelişecek yol özellikle de Halkların Demokratik Kongresi ve Halkların Demokratik Partisi olarak beliren devrimci demokratik iktidar eşiğine bizi götürebilir, götürmelidir. Partimizin de, bileşini olduğumuz HDK ve HDP'nin de bağımsız devrimci demokratik gelişim kanalını geliştirmek doğrultusunda attığı adımlar var ve atacağı adımlar olacaktır. Seyirci değil, doğrudan müdahil ve özne olmalıyız. Kavga arasında filler tepişir çimenler ezilir denklemini bozmak için tarihsel bir fırsata sahibiz. Bu denklemi bozabilecek güce sahip olduğumuzu da düşünüyorum.”
'OTURUP İZLEYEMEYİZ'
Sosyalist Demokrasi Partisi (SDP) Genel Başkanı Rıdvan Turan, hükümetin yolsuzluklarını yıllardır topluma anlatmaya çalıştıklarını hatırlattı, yolsuzluk ve rüşvet düzeninin kamuoyu önünde ilk kez bu kadar somut bir şekilde açığa çıktığını kaydetti.
"Bu cemaatle AKP arasında son tahlilde devletin ayrıcalıklarından yararlanmaya yönelik bir mücadeledir” diyen Turan, bu mücadelenin her türlü gayri ahlaki enstrüman yol ve yöntemle devam edeceğine dikkat çekti.
AKP'nin önümüzdeki dönem kısa vadeli yaklaşımının cemaate ilişkin büyük bir "terör" operasyonu başlatmak olacağı yorumunda bulunan Turan, şunları söyledi: "Bu operasyonun nesnel zemininin de Gezi olacağını düşünüyorum. Hala uluslararası komplo söylemi var ve bunu hala Gezi ile başlatılıyor. İçine devrimcilerin dahi karıştırılabileceği büyük bir AKP'ye karşı darbe davası başlatmanın AKP açısından nesnel koşulları uygun. Cemaatin de bence şah çekeceği hamle şu: Erdoğan'ı tutuklayabilirler. En azından tutuklamak için adım atabilirler, çünkü MİT krizinde ön çalışması yapılmıştı."
Turan, bundan sonrası açısından tek başına iktidar olsun ya da yeni bir konsensüsle iktidar yapılanması söz konusu olsun, her iki durumda da devrimciler ve Kürt özgürlük mücadelesine şiddetli saldırıların gerçekleşeceğine dikkat çekti.
Demokratik halk muhalefetinin yükseltileceği bir süreçten geçildiğine dikkat çeken Turan, "Bu kadar parçalanmış bir iktidar karşısında seyirlik bir oyun gibi seyredemeyiz. Derhal bu sürece HDK, HDP ve tüm demokrasi güçleriyle beraber müdahale etmek lazım” diye konuştu.
SDP Genel Başkanı Rıdvan Turan, şunları söyledi: "Bu memlekette gerçekten bir devrimci sınıf partisi olsaydı bu dönem devrim dönemiydi. İktidar eski yol ve yöntemlerle iktidarını sürdüremiyor. İktidarın kolluk güçleri mefruş hale gelmiş durumda. İdeolojik olarak geniş kitleler neye inanacağını bilmiyorlar. Böyle bir koşul Gezi dönemindeki koşulların çok daha ilerisinde siyasi imkanları sunuyor. Bunu kullanmaya en fazla aday olabilen yapı HDP'dir."
'EZİLENLERİN LEHİNE BİR KANAL YARATILMALI'
Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP) Eş Genel Başkanı Tuncay Yılmaz, "Bu yolsuzluk üzeri örtülebilecek bir yolsuzluk değil" dedi, bütün devrimci ve demokratik güçlerin üzerine hassasiyetle gitmesi gerektiğine dikkat çekti.
Yılmaz, şöyle konuştu: “Bu çatışmaya, bizim dışımızdaki fillerin tepişmesi olarak yaklaşmamız kesinlikle yanlış. Aksine bu çatışma, bizzat Gezi isyanının ve Kürt özgürlük hareketinin yarattığı muhalefetin etkisiyle de ortaya çıkmış bir çatışmadır. Gezi isyanı ve Kürt özgürlük hareketinin direnişi olmasaydı, filler tepişmezdi. Devrimci dinamizmin yarattığı sonuçlar da bu çatışmayı tetiklemiş durumda."
Devrimci demokratik güçlerin tartışmanın merkezinde yer alarak ezilenlerin ve emekçilerin lehine bir seçeneği yaratması gerektiğinin altını çizen Yılmaz, "AKP ile cemaat arasında ya da AKP/CHP arasında bir tercih yapmak zorunda değiliz. Emekçilerin, ezilenlerin bağımsız sesini yaratabiliriz. Bütün bu kirliliğin içinde temiz, halktan, ezilenden yana bir alternatifi açığa çıkartabiliriz. HDP/HDK bu seçeneğin en derli toplu adresi görünüyor. Ama HDK/HDP'deki güçler olarak bununla da yetinmememiz gerekiyor. Yeni siyasal dengeler, gelişmeler bize bu cepheyi daha da genişletme ve bugüne kadar HDK/HDP zeminine katamadığımız devrimci demokratik güçleri bu cephenin içine katma göreviyle yüz yüze bırakıyor."
SYKP Eşbaşkanı Yılmaz, bu tartışmanın içerisinde hiçbir koşulda sermayenin kanatlarından herhangi birinin tarafında olmamak gerektiğinin altını çizdi, "Örneğin, Erdoğan'ı zayıflatmak için Fetullah'ı ya da CHP'yi güçlendirecek stratejiyi asla izlememek gerekiyor. Burada sermayenin bütün kanatlarından bağımsız bir politik odak yaratmak zorundayız. Bu odağın şu ana kadar ulaşabilmiş en ileri hali HDK/HDP'dir" dedi.
Yılmaz, "Ortaya çıkan çatışmanın büyüklüğü HDK/HDP odağını da genişletme göreviyle bizi yüz yüze bırakıyor" diye konuştu.
HDK güçleri olarak, politik ortamda ortaya çıkan boşluğu dolduracak bir çağrı yapmaları gerektiğinin altını çizen Yılmaz, "Bu çağrıyı bütün devrimci demokratik güçlere yapmamız gerekiyor. Burjuvazinin o ya da bu kanadının temsilcilerine doğru değil" dedi.