HDK'li Orhan: Umudu kazanacağız
HDK'li Orhan: Umudu kazanacağız
HDK'li Orhan: Umudu kazanacağız
HDK'nin bu hafta sonu Ankara'da toplanacak 5. Olağan Genel Kurulu öncesinde ANF'ye konuşan Yürütme Kurulu Üyesi Emin Orhan, önceki genel kurulda sloganlarının "Umuda yolculuk" olduğunu hatırlattı, "Bu kez ise 'Umudu kazanacağız' diyoruz. Halklarımız ve emekçiler Soma için kardeşlik köprüsü kurmuşsa, Amed'de yaşanan her türlü sorun karşısında İstanbul, İzmir, Aydın'da ortak bir duygudaşlık inşa edilmişse bu HDK pratiğinin sonucudur" dedi.
Halkların Demokratik Kongresi'nin (HDK) 5. Olağan Genel Kurulu, bu hafta sonu Ankara'da toplanacak. 4. genel kurulunu "Umuda yolculuk" sloganıyla toplayan HDK'nin bu yıl ki sloganı; sokaklardan kentlere örgütlü mücadeleye.
Kongrenin ilk gününde faaliyet raporu okunup tartışılacak. İkinci gün ise ana gündem; "HDK'nin yeniden yapılandırılması" olacak. Ayrıca HDK-HDP ilişkileri ele alınacak. Yeniden yapılandırma tartışmasına bağlı olarak tüzükte bazı düzenlemelere gidilirken, programda da Ortadoğu'daki son gelişmeler ile Rojava kantonlarına ilişkin yeni düzenlemeler yapılacak.
Eşsözcü adayları henüz ortaya çıkmış değil. Ancak kulislerde mevcut eşsözcüler Ertuğrul Kürkçü ile Sebahat Tuncel'in adı geçiyor.
HDK Genel Kurulu'nun en yeni gündemi ise, DTK'nın HDK içerisindeki temsiliyetine ilişkin tartışmalar olacak.
HDK Yürütme Kurulu Üyesi Emin Orhan, genel kurul öncesinde ANF'nin sorularını yanıtladı.
Kongrenizde ana gündem yeniden yapılandırma. Neden? HDK'yi neyi yapamadı ya da eksik yaptı da, yeniden yapılandırmayı tartışıyorsunuz?
HDK'nin var oluş felsefesi meclisler sisteminin işletilmesi, kurulması ve geliştirilmesi. HDK, kuruluş sürecinde meclisler konusunda oldukça iyi adımlar attı. Meclislerini hemen kurdu, meclislerin olmadığı bölgelerde oluşturmaya yöneldi. Ancak hemen arkasından yerel seçimlere yoğunlaştı. Bu nedenle yerel gündemleri ele alıp bunlar üzerinden bir meclis faaliyeti örgütleme konusunda bazı darlıklar yaşadı ve meclisler pratiğinde gerilemelerle karşılaştı. Yerel seçimlerde meclislerin geliştirilmesi için imkan ve beklentiler de açığa çıktı. HDK bu süreçte bu beklentileri karşılayacak bir örgütlenme faaliyetine yoğunlaşmadı. Bu çalışmalara yöneldi ancak yoğunlaşamadı. Seçimlerde somut kazanımlar ve siyasi başarılar elde etmeye kilitlendi, ister istemez seçim çalışması komisyonlar üzerinden yürüdü. Böylece meclis çalışmaları felce uğradı ve geriye doğru bir düşüş başladı. Bu düşüşün esasında yarattığı bazı sorunlar da vardı.
O sorunlara geçmeden önce şunu sormak istiyorum: Meclislerin kurulmasının önündeki tek engel seçimler miydi?
Sadece seçimler değil. Türkiye'de AKP'nin yarattığı siyasi kutuplaşma politikaları, HDK'yi şuradan buradan çekiştirme politikaları da olumsuz sonuçlar yarattı. HDK aynı zamanda bir seçim partisi de kurdu. Bu yeni partinin yeni bir enerji ve güce de ihtiyacı vardı. Kadroların bir kısmı HDP çalışmasına aktarıldı. Seçim nedeniyle bu zorunluydu. Meclislerin yeterince gelişmemesinde bunların payı var. Ama asıl olarak genel politika ile yerel politikayı birleştirme konusunda yetersizliklerle bağlı olduğunu düşünüyorum.
HDK'nin siyaset yaptığı zeminin ve koşulların dışında HDK bileşeni siyasi öznelerin meclisleri kurma konusundaki yaklaşımının etkisi nedir?
HDK gibi bir kongre örgütlenmesi pratiği Türkiye'de ilk defa deneniyor. HDK'yi oluşturan ya da HDK'ye yakın duran kuvvetlerin buna bir adapte olma sorunu olarak değil ama dışımızdaki kuvvetlerde "acaba" soruları gündeme geldi. "Acaba HDK tutacak mı?" şeklinde şeklindeki soru özellikle dışımızda çokça soruldu. Ancak bu beklentiler arasında HDK aslında rüştunu ispatlamıştır, Türkiye'nin ve Ortadoğu halklarının ihtiyaç duyduğu gerçek bir seçenek ve proje olduğunu ortaya koymuştur.
HDK DEMOKRATİK CEPHEDİR
Bir iki cümle ile 'HDK nedir?' sorusuna yanıtınız nedir?
HDK, demokratik cepheleşme projesidir. Demokrasinin bütün unsurları ve kuvvetleri ile hem güncel sorun ve talepler üzerinden hem de programatik düzeyde ileri sürdüğü talepler üzerinden halkları cepheleştirme projesidir. AKP'nin ve Ortadoğu'yu yeniden düzenlemeye çalışan kuvvetlerin, sermayenin önümüzdeki dönem politikalarına karşı halkların birleşik politikasıdır. HDK'nin olmadığı bir demokrasi projesi Türkiye'de yürümez. HDK aynı zamanda meşru mücadeledir, sokaktır. HDK yaşamdır, gelecektir. Sokaktan bağımsız bir HDK olmadığını bu süreç göstermiştir.
HDK ile ilişkisi bağlamında HDP'nin misyonu nedir?
HDK, HDP'yi siyaset alanında daha etkin bir rol oynamak için kurdu. Bu role uygun şekilde hem yerel, hem de cumhurbaşkanlığı seçimlerinde hareket etti. Her iki seçim de bir parti kurmanın ne kadar gerekli ve doğru bir politika olduğunu gösterdi. Birisi daha doğrudan siyasi amaç ve program etrafında kendini ifade ediyor, diğeri de programatik esasları farklı olmadan halkın yerel ve genel mücadelesini örgütlemeyi esas alıyor. Birisi parlamentoda daha çok kendini koşturuyor, diğeri ise toplumsal, sosyal ve yaşamsal tüm alanlarda kendini ifade etmeye çalışıyor. HDK meclisler üzerinde örgütlenir. Meclisler olmazsa HDK olmaz. Ama HDP'siz de HDK olmaz. Parlamento ile sokağı birleştirecek bir aracın yoksa, sokaktaki mücadelenin gelip dayanacağı bir nokta var. Bütün sokak eylemlerine bakın, HDK ve HDP'nin bütün parlamenterleri sokakta bu mücadelenin içindedir.
Son zamanlarda siyaset sahnesinde HDP öne çıkıyor. Bu olağan bir durum mu, yoksa bir sorun mu?
Bu gayet normal bir durum. Problem olarak görmek gerekmiyor. Halkın bir algısı var ve bunu bir çırpıda kıramayız. Halkımız, kongre örgütlenmesine pek alışkın değil. Bu algının kısa sürede kırılacağı beklentisi içerisinde hiç olmadık. İnsanların bir partinin üyesi olma ya da çalışma pratiği daha gelişkin. Kongrelerde örgütlenme ise daha zayıf. Özellikle batıda. Buradan hareketle, HDP'yi HDK'nin ya da HDK'yi oluşturan bileşenlerin alternatifi bir pozisyonda görmek ya da sorunu böyle ele almak ne HDK'yi anlamaktır ne de HDPyi. Çünkü, biri bütün kuvvetlerin ortak demokratik siyasal bir kuvveti, diğeri de bütün demokratik kuvvetlerin ortak demokratik, sosyal ve siyasal kuvveti. Bunların karşı karşıya geleceği bir durum söz konusu değil. Zaman zaman bileşenlerle bu konularda bazı tartışmalar da yürüyor. Bileşenlerimizden biri, HDP'nin HDK'nin partisi olmadığı yönünde görüş öne sürüyor. Bu konuda ısrar ediyor. HDK/HDP bileşenlerinin bir çoğu da HDK'nin seçim partisi olarak kurulduğunu ve öyle devam etmesi gerektiğini düşünüyor. Bu düşünceler doğaldır. Herkesin aynı kalıptan çıkmış gibi hareket etmesi beklenemez. Bizi bir araya getiren politik özgürlüklerin kazanılması, demokrasinin elde edilmesidir. Bu amacı taşıyan herkesle birlikte çalışırız.
HDK'nin 3 yıllık pratiğinden, kongre öncesinde çıkardığınız sonuç nedir?
HDK'nin kuruluş yıllarındaki umut, beklenti ve pratiği Türkiye'nin ihtiyaç duyduğu gerçek bir alternatif olarak görüldü. Bu süreçte en çok üzerinde durduğumuz nokta bu oldu. HDK, demokrasi kuvvetlerini yanyana getirme, ortak çalışma kültürünü inşa etme, mücadele birlikleri bakımından, Türkiye devrimci hareketinin tarihine çok güçlü katkıda bulundu. HDK'nin yarattığı basınç, ortaya koyduğu pratik ve politika HDK'ye dışında kalan kuvvetlerin Birleşik Haziran Hareketi örneğinde olduğu gibi kendi arasında bir araya gelmesine neden oldu. HDK, Türkiye siyasi mücadele tarihinde bir hat oluşturdu ve bu hatta yürümeye çalışıyor. HDK kongresi, bu kararlılığı sınama bakımından da özel bir yerde duruyor. Geçen yıl ki kongremizde sloganımız; umuda yolculuk'tu. Bu kez ise 'Umudu kazanacağız' diyoruz. Halklarımız ve emekçiler Soma için kardeşlik köprüsü kurmuşsa, Amed'de yaşanan her türlü sorun karşısında İstanbul, İzmir, Aydın'na ortak bir duygudaşlık inşa edilmişse bu HDK pratiğinin sonucudur. HDK pratiği aynı zamanda halklarımızın birleşik mücadele pratiğidir.