HDK ve bileşenleri: Örgütlü mücadeleyi büyütmeliyiz

HDK, rehin tutulan Eşsözcü Sedat Şenoğlu'nun duruşması öncesi basın toplantısı düzenledi. Toplantıda, "Bu süreci değiştirecek gücümüz var. Örgütlü mücadeleyi büyütmeliyiz" denildi.

Halkların Demokratik Kongresi (HDK), 130 günden fazladır tutuklu bulunan eşsözcüleri Sedat Şenoğlu’nun yarın İstanbul 36'ıncı Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülecek duruşmasına dair basın toplantısı düzenledi.
Beyoğlu’nda bulunan genel merkezdeki toplantıya HDK Eş Sözcüsü İdil Uğurlu, Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekilleri Züleyha Gülüm, Dilşat Cambaz Kaya ve HDK’nin bileşenleri katılırken, açıklamanın yapıldığı salona “Herkes için adalet, siyasi operasyonlara son” pankartı asıldı.

'TECRİT TÜM ÜLKEYİ SARDI'

HDK Eşsözcüsü İdil Uğurlu, iktidarın 18 yıldır ülkeyi faşizmle kurumsallaşmaya çalıştığına vurgu yaparak, bunun için de muhaliflere yönelik saldırılarını giderek yükselttiğini söyledi. 
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerinde başlayan tecridin bütün ülkeyi sardığına dikkati çeken Uğurlu, şöyle dedi:

“Faşizm her daraldığında nefes almak için HDK ve bileşenlerine saldırıp ayakta kalmaya çalışıyor. DTK Eşbaşkanı Leyla Güven ve Eşsözcümüz Sedat Şenoğlu’nun tutuklanması bunun örneğidir. Alanlarda halkla bağını koparmış olan iktidar, halkla birlikte hareket edenlerin halkla bağlantılarını kesmeye çalışmaktadır. Ülkede yüz yıllık süren bir mücadele var. Bu mücadele faşizmin korkusu haline gelmiştir. Kürtlerin ve mücadele edenlerin mücadelesinin her geçen gün dalga dalga büyüdüğü bir süreçten geçiyoruz. Buna engel olmak isteyenler her gece bir kurumumuzun kapısını kırarak arkadaşlarımızı gözaltına alıyor. Sarayda bir yangın vardır ve bunu çıkaran kendileridir. Bunu gizlemek için bizlere saldırılar düzenleniyor. Bütün bu baskılara rağmen güçlenen bir mücadele ve muhalefet var."

'EŞİTLİK VE ÖZGÜRLÜĞÜ GETİRECEĞİZ'

İktidara da çağrıda bulunan Uğurlu, “Eğer hakikatleri söyleyen sizlerseniz, tüm toplumun gözü önünde HDK ve bileşenleri ile karşı karşıya gelip sözünüzü söylersiniz. Bütün medya ve kurumlar sizin elinizde. Ancak bizim de söz söyleme gücümüz var. Eşsözcümüz 136 gündür esir tutulmaktadır. Baskılarınız bizi yıldıramaz. Adaletsiz saraylarınıza adaleti biz getireceğiz. Bu topraklara eşitliği ve özgürlüğü biz getireceğiz” diye konuştu.  

'BU SÜRECİ DEĞİŞTİRECEK GÜCÜMÜZ VAR'

HDP Milletvekili Dilşat Canbaz Kaya da "Bu baskı ve korkutma çabaları nafile. Bu süreci değiştirecek gücümüz var. Bu süreci değiştirebilmek için de ortak bir mücadele şart” diye belirtti.
Demokratik Alevi Dernekleri (DAD) Eş Genel Başkanı Musa Kumru da şunları söyledi: “Bu ülkede bütün kimliklerin yok sayıldığı ve tek tipleştirilmeye çalışıldığı bir süreçten geçiyoruz. İktidar bütün gücünü buna dönük yapmaktadır. Bütün hakikat arayışçıları bugün bedel ödüyor. Eğer gelecek adına bir umudumuz varsa umudu olan bütün halkın söz söylemesi lazım.” 

Yeşiller ve Sol Parti Eş Sözcüsü Sinan Tutal, "Tek adam rejiminin oturmamasının nedeni bizlerin mücadelesidir. İktidarda bu rahatsızlığını gidermek için muhalefete yönelik itibarsızlaştırma politikasını devreye sokuyor. Bu olmayınca tutuklamalar devreye giriyor. Cezaevleri şu an tutuklu arkadaşlarımızla dolu. Bu nedenle rehin alınan tüm arkadaşlarımızın serbest bırakılmasını istiyoruz” diye konuştu.  

Devrimci Parti Genel Başkan Yardımcısı Burcugül Çubuk, iktidarın ülkede faşizmi oturtmaya çalıştığını söyledi. Çubuk, “Faşizm tam olarak budur. Faşizm karşısında her yerde var olmaya devam ettik. Hem Sedat arkadaşımız, hem de tutuklanan diğer arkadaşlarımıza bakarak mücadelemizi sürdüreceğiz” dedi. 

'ÖRGÜTLÜ MÜCADELEYİ BÜYÜTMELİYİZ'

ESP Eş Genel Başkanı Şahin Tümüklü ise şöyle konuştu: “Faşist saray rejimi yönetememe krizini saldırarak örtmeye çalışmakta. Son olarak Gökhan Güneş arkadaşımızın yaşadıkları gibi. Bütün kameralar önünde kaçırıldı. Bu aslında bize bir mesajdır. Bu mesajla aslında ‘Siz mücadeleyi büyütmediğiniz sürece gözaltı, tutuklama ve kaybetmelere devam ederiz’ mesajıdır. Süreç hepimize bir çağrıda bulunuyor. Örgütlü mücadeleyi büyütmek ve bu iktidarı karşısında dikilmek gerekir."