HDP, 2020 yılı Gençlik Raporu'nu açıkladı

2020 yılı Gençlik Raporu’nu açıklayan HDP Milletvekili Dersim Dağ, bir yıl içerisinde 2 bin 90 öğrencinin işkenceye maruz kaldığını vurguladı. Dağ, çoğunluğu genç 160’dan fazla kişinin ise kaçırıldığını açıkladı. 

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Gençlik Meclisi, 2020 yılı içerisinde gençlerin durumu ve karşılaştığı sorunlara dair hazırladıkları raporu İstanbul İl Örgütü’nde açıkladı. Raporu HDP Amed Milletvekili Dersim Dağ okudu.

Raporu okumadan önce kısa bir açıklama yapan HDP’li Dersim Dağ, gençler ile ilgili birçok alanda neredeyse hiç veri tutulmadığını belirterek bu durumun hükümetlerin gençlere nasıl bir rol biçtiğinin bir kez daha gösterdiğini kaydetti. Dağ, gerçek verilere ulaşamadıklarını ancak tüm zorluklara rağmen derli toplu olarak 2020 ve 2021 yılında gençlerin neler yaşadıklarını raporlaştırdıklarını kaydetti. 

Dersim Dağ, eldeki verilere göre Türkiye’de 2020 yılında 15-24 yaş grubunu içeren genç işsizlik oranının yüzde 24,3 olduğunu belirtti ve bu oranın Türkiye’de yaklaşık her dört gençten birinin işsiz olduğu anlamına geldiğini kaydetti. 

15-24 yaş aralığındaki genç işsizliğin oranın yüzde 40’a ulaştığını ifade eden Dağ, “15-34 yaş grubundaki üniversite mezunlarının yüzde 20’si, yani toplam 961 bin kişi işsiz durumdadır. İşgücünün dışında kalan 1 milyon 277 bin gencin neredeyse tamamı iş bulduğunda çalışacak kişilerden oluşmaktadır. Buna göre 2 milyona yakın üniversiteli genç işsiz bulunmaktadır” dedi. 

DÖRT BİN GENÇ İNTİHARA SÜRÜKLENDİ 

2015-2019 yılları arasında 15-24 yaş aralığında 3 bin 952 gencin intihara sürüklendiğini ifade eden Dersim Dağ, bu verinin dahi AKP hükümetinin gençleri ölüme mahkum ettiğinin kanıtı niteliğinde olduğunu söyledi. 

KAYYUM POLİTİKASININ GENÇLİĞE ETKİSİ

  Kürdistan’da kayyum atamaları ile başlayan hukuksuz sürecin tüm Türkiye’ye sirayet ettiğinin altını çizen Dersim Dağ, kayyumun gençlik politikasına etkisini şöyle sıraladı:

*Kayyum atanan kentlerde bulunan ve gençlerin tiyatro, müzik, sinema, fotoğraf, resim, edebiyat gibi alanlarda profesyonel eğitim aldıkları Gençlik Kültür Sanat Merkezlerinin çoğu kapatılmış veya AKP’ye yakın vakıf ve cemaatlere peşkeş çekilmiştir.

*Özellikle bölgede gençlerin en büyük sorunu olan madde bağımlılığına karşı mücadele eden kurumlar kayyum eliyle işlevsiz hale getirilmiştir.

*Gençlik danışma ve sosyal etkinlik merkezleri, eğitim destek evleri kapatılmıştır.

*Belediyeler bünyesinde gençlere dönük açılan kurslar, engelli ve gençlere yönelik yapılan sosyal projeler iptal edilmiş.

*Üniversiteye hazırlık kursları, gençlere ve çocuklara yönelik düzenli bir şekilde gerçekleştirilen yaz kampları iptal edilmiştir.

*Daha çok gençlerin ilgiyle takip ettiği tiyatro, sinema ve farklı alanlarda ki kültür sanat festivalleri iptal edilmiştir.

Kayyum rejimi ile Kürt gençlerinin tüm yaşam alanlarına müdahale edildiğine dikkat çeken Dersim Dağ, “Gençler, kayyumlar tarafından sistemli bir şekilde AKP-MHP yandaşlarına, gerici-yobaz tarikat ve vakıflara mahkum edilmeye çalışılmaktadır. İşe alımlar ve belediyelerin farklı alanlarda sunduğu tüm çalışmalardan faydalanmak isteyen gençlere sunulan tek kriter ‘AKP yandaşı olmak’ olarak belirlendiği için gençler hiçbir imkandan faydalanamamaktadırlar” dedi.

Raporun devamında şu bilgileri yer verildi:

"2020 yılı içerisinde erkekler tarafından katledilen, taciz veya tecavüze uğrayan genç kadınlar ile ilgili net bir istatistik bulunmamaktadır. Basına yansıyan sınırlı sayıda örnekler var ancak katledilen kadınların genel istatistiklerine baktığımızda özellikle genç kadınların her gün ölüm, taciz ve tecavüz ile burun buruna olduklarını net bir şekilde görmekteyiz. Ki bu durumu Gülistan Doku’dan, Şule Çet’ten, İpek Er’den çok iyi bilmekteyiz.

2020 yılında; 284 kadın erkekler tarafından katledildi, 265 çocuk istismara uğradı, 26 çocuk katledildi, 255 kadın şüpheli bir şekilde katledildi, 96 kadın tecavüze uğradı, 147 kadın tacize uğradı, 792 kadın şiddete maruz kaldı.

 2 BİN 90 KİŞİ İŞKENCEYE MARUZ KALDI 

2020 yılı içerisinde kolluk güçlerinin toplanma ve gösteri özgürlüğü kapsamında yapılan barışçıl eylem ve etkinliklere müdahalesi sonucu en az 2 bin 90 kişi işkence ve diğer kötü muameleye maruz kalmıştır. 2015-2019 yılları arasında 3 bin 102 öğrenci ifade, toplantı, gösteri ve örgütlenme özgürlüklerini kullanırken hak ihlaline maruz kalmıştır. Bu yıllar arasında 2 bin 77 öğrenci katıldığı etkinlikler gerekçesiyle gözaltına alınırken, öğrencilerden 203’ü tutuklanmıştır. 152 öğrenciye toplam 506 yıl 1 ay hapis cezası verilirken, 720 öğrenci polis şiddeti ve sivil saldırılar sonucu yaralanmıştır. 23 öğrenci ise katıldıkları toplantı ve gösteriler sırasında katledilmiştir.

160 KİŞİ KAÇIRILDI

2020 yılı içerisinde 160’tan fazla kişi polis veya kendilerini istihbaratçı olarak tanıtan kişiler tarafından kaçırılmıştır. Kaçırılan bu kişilerin çoğunluğunu gençler oluşturmaktadır. Kaçırılan gençlerin ya öğrenci ya da siyasi partilerin gençlik çalışanları olması dikkat çekmektedir. HDP Gençlik Meclisi üyelerinin sürekli bir sürekli bir şekilde kaçırılması sistematik bir baskının kurulmaya çalışıldığını açık bir şekilde göstermektedir. 

İstanbul, Amed, Ağrı, Van ve son olarak Ankara’da Gençlik Meclisi üyelerinin (ki içlerinde MYK ve PM üyelerimiz de bulunmakta) gündüz ortası şehirlerden kaçırılması, hükümetin 90’lı yılların karanlık yüzü olan JİTEM’i yeniden canlandırmaya çalıştığının kanıtı niteliğindedir. Son olarak Ankara’da bir TİP yöneticisi ve iki üniversite öğrencisinin kaçırılması bu durumun hükümet eliyle ısrarlı bir şekilde sürdürülmeye çalışıldığını göstermektedir. 2020 yılında yaşanan bu kaçırılma olaylarına karşın yaptığımız tüm hukuki başvurulara rağmen arkadaşlarımızı güpegündüz kaçıran, eşkalleri, araç plakaları belli olan bu kişiler hakkında tek bir işlem başlatılmamıştır”

GENÇLERE MÜCADELE ÇAĞRISI 

Raporun sonuç bölümünde AKP-MHP hükümetinin gençler ile ilgili ortaya koyduğu tek bir olumlu projenin bulunmadığına dikkat çeken Dersim Dağ, “Aksine gençlere dönük sürdürdükleri tüm politikalar gençleri ölüme, geleceksizliğe, açlığa, işsizliğe ve zindanlara mahkum etmektedir. Bu zihniyetin 2002’den bu yana ülkede yarattığı tahribat çok derin bir tahribattır. Başta gençler olmak üzere herkesin bu kirli politikalara karşı mücadele etmesi gerekmektedir. Geleceğimizi, tüm yaşam alanlarımızı bu kirli zihniyete karşı korumak temel önceliğimiz olmalıdır. Biz gençler bir günümüzü dahi umutsuz, işsiz, yoksul, katledilerek ve baskı politikaları ile tehdit edilerek geçirmek istemiyoruz. Bu nedenle bu karanlık zihniyet ile her zamankinden daha çok mücadele etmeliyiz, tüm gücümüz ve enerjimizi bu mücadeleye vermeliyiz” dedi.