HDP, AKP'nin Rojava-Suriye politikaları için Meclis'te görüşme istedi

HDP, Türkiye'nin başta Azez ve Cerablus olmak üzere Rojava ve Suriye politikaları hakkında Meclis'te genel görüşme yapılmasını istedi.

HDP Grup Başkanvekilleri İdris Baluken ve Çağlar Demirel, Türkiye’nin başta Azez ve Cerablus olmak üzere Rojava ve Suriye politikaları hakkında Meclis Genel Kurulu'nda genel görüşme açılmasını talep etti.

'AKP'NİN DIŞ POLİTİKASI İFLAS ETTİ'

Konuya ilişkin Meclis Başkanlığı'na verilen dilekçede, şunlar kaydedildi:

"AKP hükümeti, yüz yıllık statükocu düzenlere karşı yeni tahayyüllerle kıvılcımı atılan halk başkaldırılarını ve Ortadoğu’da Suriye iç savaşının başlamasını siyaseten okuyamamış, süreç boyunca geliştirdiği mezhepçi tutumlar ile dış politikayı iflasa götürmüştür.

AKP’nin yol ayrımına geldiği dönemlerde siyasi tercihi Suriye halkları olmak yerine IŞİD, El Nusra, Ahrar El Şam gibi örgütler olmuştur. Bu politikasını sınır aşırı entegre hale getirmek ve siyasal amaçlarını birleştirerek iflastan kurtulmak için de Türkiye içerisinde abluka siyaseti izleyerek sokağa çıkma yasakları ilan etmiştir. 16 Ağustos 2015 tarihinden beri çeşitli kentlerde uygulanan sokağa çıkma yasakları her anlamda yıkımı Türkiye halklarının gündemine sokarken, AKP iktidarı böylesi bir dönemde Suriye ve Rojava’ya askeri müdahale seçeneğini Türkiye’nin diğer siyasal ve sosyal paydaşları ile ortaklaştırmadan “de facto” bir şekilde uygulamaya çalışmaktadır. Riskleri ve maliyetleri itibariyle böylesi bir uygulamaya AKP hükümetinin tek başına karar vermeye çalışmasını izahı yoktur.

'KÜRTLERİN STATÜSÜ ENGELLENMEK İSTENİYOR'

Askeri müdahaleyi öncülleyen başka bir ülkenin toprak bütünlüğüne müdahale uluslararası hukuka açık bir şekilde aykırıdır. Bu hukuki aykırılığın yanı sıra siyaseten de Tunus ve Libya’da başlayan yanlış dış politikada ısrardır. Dolayısıyla AKP Hükümetinin yanlışta ısrarının Türkiye halklarına büyük bir fatura getirmesini öngörmek zor değildir. Nitekim yıkımın derinleşmesi ve yanlışta ısrarın daha büyük bir toplumsal maliyetle yüklenilmesine götüren temel AKP iflası, Kürtlerin siyasi statüsüne karşı olan tavrıdır. Türkiye’de Kürt Sorununun demokratik çözümü öngören Çözüm Süreci’ni baltalayan AKP hükümeti, Rojava’da da Kürtlerin statü ve topraklarına kavuşmasını engellemeye çalışmaktadır.

Rojava politikasının özünde Kürtlerin statü kazanmasının önüne geçme gerçekliği yatarken AKP temsilcilerinin kamuoyuna sunduğu gerekçeler ise temelsiz iddiaların ve gerçek dışı ifadelerin toplamıdır.  Bu durumun kristalize edilmiş gerçekliği AKP Hükümeti temsilcilerinin iki cümlesinin birleştirilmesinden görülebilir. Kobane’ye yönelik IŞİD saldırısı esnasında “Kobane düştü, düşecek” diyen dönemin Başbakan’ı ile 2016 yılının ikinci haftasında Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun “Azez’in düşmesine izin vermeyeceğiz” cümleleridir. Yani AKP hükümeti, Kobane’de ve Azez’de Kürtlere karşı IŞİD, El Nusra ve Ahrar El Şam çetelerini sahiplenmiştir."

'IŞİD'E ANGAJMAN KURALLARI UYGULANMADI!'

Dilekçede, Azez’in yakınlarında bulunan Tel Rifat mevkinde Demokratik Suriye Güçleri ile El Nusra ve Ahrar El Şam çeteleri arasında çatışmalar sürerken, TSK’yi devreye sokan AKP hükümetinin, Demokratik Suriye Güçleri’ne yönelik obüs saldırısı yaptığına dikkat çekildi. "Bu saldırının gerekçesi olarak da mülteci akınının önüne geçilmesi, Türkiye’nin güvenliği ve Suriye muhalefetini koruma bahaneleri öne sürülmüştür. Hâlbuki AKP hükümetinin yakın geçmiş pratiklerine baktığımızda ortada bu bahaneleri gerekçe haline dönüştürecek hiçbir deneyim bulunmamaktadır" denilen dilekçede, "2014 yılının Ekim ayında, IŞİD çeteleri Kobane’ye saldırdığında, Türkiye sınırı içerisindeki köylere IŞİD mensuplarınca saldırılar yapılmış ve birçok yurttaşımız yaşamını yitirmiştir. Buna rağmen AKP Hükümeti IŞİD’e 'angajman' kuralları uygulamamıştır. Yine Azez’e yönelik obüs saldırılarına gerekçe gösterilen 'Türkiye’ye saldırı oldu' iddiası ilgili taraflarca kesin bir dille reddedilmiş ve AKP hükümeti saldırı olduğuna dair tek bir kanıt sunamamıştır. Son olarak ise AKP hükümeti ılımlı muhalefeti korumayı kendine amaç edindiğini ifade etmiştir. Oysa ki, Azez ve Cerablus’ta hakim olan çeteler El Nusra, Ahrar El Şam ve IŞİD’dir. Bununla birlikte AKP hükümetinin Suriye iç savaşında taraf olanlar arasında uluslararası hukuk çerçevesinde tercih yapma şansı bulunmamaktadır" diye kaydedildi.

'KABUL EDİLEMEZ'

HDP Grup Başkanvekilleri, dilekçede şu ifadelere de yer verdi:

"Nihayetinde AKP hükümetinin Azez yakınlarındaki Tel Rifat’a yönelik saldırıları, bu saldırıda kimlerin korunmaya çalışıldığı, hangi çıkarların gözetildiği, Suriye ve Rojava’ya asker gönderilip gönderilmediği ve Suriye iç savaşına dâhil olma çabaları ile ilgili TBMM’nin ve Türkiye kamuoyunun karar alma süreçlerine katılmaması ve bilgilendirilmemesi kabul edilemezdir.

Bu itibarla, Türkiye’nin başta Azez ve Cerablus olmak üzere Rojava ve Suriye politikaları hakkında HDP grubu adına genel görüşme açılmasını arz ve teklif ederiz."