HDP, baraj tartışmasını geride bırakarak yola devam ediyor

HDP, baraj tartışmasını geride bırakarak yola devam ediyor

HDP, seçim barajı tartışmalarını geride bırakmış olarak ve 'Yeni Yaşam' çağrısını güncelleyerek yoluna devam etme kararlılığında. 

Halkların Demokratik Partisi (HDP), Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısında Haziran'da yapılması beklenen genel seçimler ana gündem maddesiydi. 

HDP, SEÇİM İÇİN GÖRÜŞMELERE BAŞLIYOR

Çok bileşenli bir siyasi parti olduğundan, Merkezi Seçim Komisyonu oluşturan ve bu kapsamda işbölümü yapan HDP, seçimler ekseninde temaslarına da başladı. Siyasi partilerden ÖDP, EMEP ve iki TKP ile görüşecek olan HDP, demokratik kitle örgütleri, sendikalar ve Alevilerle de temasa geçecek. Bu ayın sonuna kadar tamamlanması beklenen bu görüşmelerde HDP'nin seçimlere giriş çerçevesi paylaşılacak; seçimlere parti olarak girileceği deklare edilerek, destek istenecek.

HDP, yapmayı planladığı politik güç birliğinin aday listesine yansımasına da açık olacak. Bu konuda kendi başına karar vermekten kaçınan HDP; yeni yaşam, demokratik cumhuriyet ve demokratik özerklik eksenli seçim programı etrafında katılımın ne olacağını sorgulayacak. 

GÖRÜŞMELER BARAJI GEÇMEK İÇİN DEĞİL

Ayrıca, bu görüşmeler barajı geçmek için gereken birkaç bin oyu tedarik etmek için yapılmayacak. HDP, barajla birlikte antidemokratik engelleri yıkmak ve yeni yaşam çağrısını ete kemiğe büründürmek için siyasi, sosyal ortaklar arıyor ve haliyle daha çok 'toplumsal ittifak' çabasında. Parti Kürtlerin, kadınların, Alevilerin, emekçilerin ortaklığının kurulması halinde, Türkiye'nin iktidar seçeneğinin oluşabileceğini düşünüyor ve 'bugün var yarın yok' şeklindeki ortaklıklar peşinde değil. 

CHP 'İTTİFAK GÜCÜ' OLARAK GÖRÜLMÜYOR

CHP çevrelerinden beslenen bazı kesimlerin, seçim barajı nedeniyle 'parlamentoya girememe ' ihtimalini gündeme getirmesi ve bunu 'AKP ile yapılmış ön anlaşma mı' şeklinde sorgulamasına karşı HDP çevreleri tepkili, ama sabırlı. Bu yaklaşımı 'temelsiz' ve 'tutarlı mantıktan yoksun' olarak ele alan HDP; CHP eksenli ittifakın sonuç vermekten ziyade, mevcut demokratik kimi güçlerde de kafa karışıklığı ve bulanıklığa yol açtığını düşünüyor ve bu nedenle kendisini daha ikna edici buluyor.

CHP ile ittifak meselesi kamuoyunda yayılmaya çalışılsa da, HDP bu konuda netliğini koruyor; CHP'yi ittifak gücü olarak göz önüne almıyor ve bu konuyla ilgili vakit geçirmemeye kararlı. Bunu teklif edenlerle de 'uzun boylu' vakit geçirmeyecek olan HDP, kendi dinamikleriyle yola devam edecek. Tabii, CHP 'devre dışı' diye, bu dinamiklerin HDP ile sınırlı görülmesi de mümkün değil.

MYK toplantısında, herhangi beklenti yaratmak ve bu beklentilerle insanların kafasını karıştırmak için çaba gösterenleri boşa çıkarmak için, kesin kararlılık ifade edildi.

POLİTİK ÖNCELİKLER

HDP, seçim barajını aştığını da düşünüyor. Dolayısıyla görüşmeleri, ittifakları barajı aşmak için yapmayacak. Siyasi meşruiyet tabanını ve siyasi gücünü ortaklaştırarak büyütmek için böyle bir hedefi var. Türkiye'de üçüncü bir odağın mücadelesinin, Halkların Demokratik Kongresi (HDK) kurulduğundan beri olduğunu tespit eden HDP, bu odağın seçimlerde belirginleşmesi ve demokratik ortaklığı ifade etmesi, Kürt halkının kazanımlarının görülmesi; Türkiye halkının gözünde bunların değerlenmesi gibi politik önceliklerini gündeme getirecek.

Cumhurbaşkanlığı seçimleri ve onu izleyen günlerdeki gelişmelerin halihazırdaki tabloyla ilişkisi kurulduğunda, aslında Cumhurbaşkanlığı seçimini kazandığını ve yüzde 10 barajının eşiğinde olduğunu düşünen HDP, seçime katılım oranının yükselmesini önemsiyor; bu şekilde hiçbir kuvvet katmaksızın barajı aşacağına emin. 

ADAYLIK

HDP, ana-akım medyanın iddialarına rağmen, henüz adaylık meselesini isimler etrafında ele almış değil. Hatta aday tipolojisi üzerinde bile herhangi sınıflandırma yapılmadı. Ancak daha önceki seçimlerden gelen temel ilkeler muhafaza edilecek. Bu konuda, sadece aday adaylarının katkı payı verip vermeyeceği gibi tamamen teknik başlıklar ele alındı. 

Bu hafta HDP İmralı Heyeti Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ile görüşemediğinden, 'çözüm süreci' başlığı MYK'nin gündeminde yoktu.