‘HDP bir umuttur’

Kapatma davasının ilk incelemesi 31 Mart’ta görülecek HDP’liler partinin kadınlar, işçiler, gençler ile tüm halklar için umut olduğunu ve mücadeleden vazgeçmeyeceklerini yineliyor.

HDP’ye açılan kapatma davası HDP’li Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun vekilliğinin apar topar düşürülmesi ve Anayasa Mahkemesi’nin 31 Mart’ta ilk incelemeyi yapacak olması iktidarın tez vakitte bu işi bitirmeye yönelik olduğunu gösteriyor. Fakat tüm bu kapatma hamlelerine rağmen HDP yerelden genele hala Türkiye’yi ve Kürdistan’ı ilgilendiren tüm anti-demokratik politikalara karşı mücadele etmeye devam ediyor. Öte yandan sık sık hedef haline de getirilen HDP’li seçmenler, 21 Mart’ta kapatma davasına milyonlar olarak alanlara akarak yanıtını verdi. HDP’nin İstanbul İl yöneticileri ile emekçiler ve kadınlar için HDP’nin ne anlama geldiğini konuştuk.

EMEĞİN YANINDA DURMAYA DEVAM EDECEĞİZ

İstanbul HDP il emek komisyonu üyesi Sadrettin Güler HDP’nin tüm kesimler için umut olduğunu söylüyor ve kapatmaya rağmen mücadele edeceklerini vurguluyor: “HDP bir umuttur diye bakıyoruz. Sadece işçiler için değil emekçilerin, kadınların, gençlerin ve tüm halkların umududur. HDP’nin ana siyaseti her zaman barış eksenli oldu. Bu yüzden işçilerle emekçilerle aramıza neredeyse 7/24 mesafe konulmaya çalışıldı. Sendikalar bile bazen yanımızda durmaktan çekindi ama bizler gerek Türkiye’nin tüm emekçi sorunlarını gerekse de emek eksenli politikalarımızı anlatmaya ve işçilerin yanında durmaya devam ettik. Türkiye’nin her yerinde en küçüğünden büyüğüne işçi eylemlerinin yanında dayanışma gösteriyoruz. Bugün aramıza milliyetçilik eksenli zırhlar konulmaya çalışılsa da işçi ve emekçilerin bakışını bu anlamda kırmaya çalışıyor, bunu da başarıyoruz.

Örneğin bütçe görüşmelerinde bizler İstanbul’da üzerime sadece “asgari ücret 4 bin lira olsun” yazılı yelekler giydik. Bildirilerimizi dağıtıp stantlarımızı açtığımızda çok fazla insan bu talebin ne anlama geldiğini sormak için bizimle temas etti bir şekilde. Çünkü bir yanda işçi ve emekçilere insanca yaşayamayacağı koşullarda ücret talep edenler vardı, diğer yanda bizler ise bu ücreti hak olarak savunduk. Öte yandan hala devam eden son olarak Artvin’de olan “İş ve Aş” buluşmaları halkın ekonomik kriz ve corona ile nasıl daha da fakirleştiğini yerine gören, buna çözüm üreten bir çalışmamız olarak sürüyor. Elbette emek mücadelesi verirken eksiklerimiz oldu. HDP’ye yönelik baskılar nedeniyle de kadrolarımız bazen yetersiz kaldı ama bizler emeğin yanında durma politikamızdan vazgeçmedik. En başta da dediğim gibi çünkü HDP umuttur. Öte yandan HDP kapatılma konusunda biz tecrübeliyiz kapatsalar da mücadeleden vazgeçmeyiz.”

KADIN TEMSİLİYETTEN MAHRUM KALIR

HDP Kadın Meclisi İstanbul İl Sözcüsü Beser Çelik ise HDP’nin eşit temsiliyet ve kadın politikalarına dikkat çekiyor o da kapatma söz konusu olsa bile mücadeleden geri adım atmayacaklarının altını çiziyor: “HDP biz kadınlar için eşitlik ve irade temsiliyetini öne çıkaran bir parti. Kadının kendini tüm kimlikleri ve renkleriyle en iyi ifade ettiği yer. HDP hem eşbaşkanlık hem de eşit temsiliyet konusunda dünyada da örnek ve takip edilen bir parti. HDP’nin kapatılması demek kadının temsiliyetten mahrum olacağı anlamına geliyor. İktidar, HDP’yi kapatma arzusunun en önemli argümanlarını kadın politikası üzerinden geliştirdi. Atanan kayyumlarda eşbaşkanlığın gerekçe gösterilmesi ya da kadın kurumların direkt olarak kapatılıp baskı altına alınması bunun en somut örneği. İktidarın kadına bakışı, zaten herkesin uyduğu bir gece vakti cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile sözleşmenin feshetmesinden belli. Kadın politikasını en doğru üreten partiye de saldırması bu haliyle kaçınılmaz oluyor. HDP’ye kapatma davası açılmasının ardından İstanbul Sözleşmesi gibi bir kazanımın ortadan kaldırılması bu anlamıyla tesadüf değil. Çünkü eşit temsiliyeti savuna bir partiyi kendine engel olarak görüp önce onu kapatıp daha sonra kazanımlara saldırıyor. Fakat elbette HDP kapatılırsa biz kadın yapıları olarak mücadeleden vazgeçmeyeceğiz. Yine alanlarda olacağız diğer kadın örgütleriyle.

ÜÇÜ BİRBİRİYLE BAĞLANTILI

Öte yandan elbette uzun zamandır İstanbul Sözleşmesi’nden çıkışı düşünüyordu bu iktidar ama kadınların mücadelesi sayesinde geri adım atılmıştı. Çünkü biliyoruz ki iktidar yıllardır erkek egemen bir zihniyetle yönetiyor ülkeyi. Salgının başında herkes evindeyken tuttu infaz yasası çıkardı ve ne kadar katil, tecavüzcü varsa dışarıya bıraktı. Bu da kadın cinayetlerini meşrulaştıran, erkeği destekleyen bir hamleydi. Elektronik kelepçeyi kadınlara şiddetle yönelen erkeklere takması gerekirken yine kadın arkadaşlarımıza taktı. Tüm bu politikalar bağlamında bakarsak eğer hem mecliste hem de alanlarda en güçlü yapı HDP’dir. O yüzden çıplak aramayı ifşa eden Gergerlioğlu’nun vekilliğinin apar topar düşürülmesi, İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılma hamlesi bir tesadüf değildir. Hepsini bir arada düşünmek lazım. Bizler başta da dediği gibi partimiz kapansa da alanlarda diğer kadın örgütleriyle birlikte kadına karşı politikalara ses çıkarmaya devam edeceğiz, geri adım atmayacağız.”