HDP'den 'sokağa çıkma yasağı'na ilişkin AYM'ye başvuru
HDP'li Beştaş, "sokağa çıkma yasakları"nı Anayasa Mahkemesi'ne taşıdı. Beştaş, yasaklar ile Anayasa ve uluslararası hukukun ihlal edildiğine dikkat çekti.
HDP'li Beştaş, "sokağa çıkma yasakları"nı Anayasa Mahkemesi'ne taşıdı. Beştaş, yasaklar ile Anayasa ve uluslararası hukukun ihlal edildiğine dikkat çekti.
HDP'li Beştaş, "sokağa çıkma yasakları"nı Anayasa Mahkemesi'ne taşıdı. Beştaş, yasaklar ile Anayasa ve uluslararası hukukun ihlal edildiğine dikkat çekerek, "Sokağa çıkma yasağı uygulaması devam ettiği müddetçe her birey yaşam hakkı ihlali riski ile karşı karşıyadır" dedi.
HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı ve Adana Milletvekili Meral Danış Beştaş, Anayasa ve uluslararası sözleşmelere aykırılık teşkil eden "sokağa çıkma yasağı" uygulamalarına ilişkin Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuru yaptı.
'63 SİVİL YAŞAMINI YİTİRDİ'
Başvuru dilekçesinde, 16 Ağustos'tan itibaren Kuzey Kürdistan'ın pek çok yerinde "sokağa çıkma yasakları"nın uygulamaya konulduğuna dikkat çekildi. Dilekçede, "16 Ağustos 2015 tarihinden 11 Aralık 2015 tarihine kadar 7 ilde, 2014 nüfus sayımına göre toplam 1,299,061 kişinin yaşadığı 17 ilçede toplam 52 kez süresiz ve gün boyu sokağa çıkma yasakları ilan edilmiş ve bunlardan en uzunu 14 gün boyunca sürmüştür. Uygulanan sokağa çıkma yasakları nedeniyle 63 sivil yurttaş yaşamını yitirmiştir" bilgisine verildi.
'HER BİREY İÇİN YAŞAM HAKKI İHLALİ RİSKİ VAR'
"Sokağa çıkma yasağı uygulaması devam ettiği müddetçe her birey yaşam hakkı ihlali riski ile karşı karşıyadır" uyarısında bulunulan dilekçede, "Türkiye’de mevzuatta sokağa çıkma yasağı uygulamalarında idarenin kullandığı dört kanundan bahsetmek mümkündür. Bunlar; Sıkıyönetim Kanunu, Olağanüstü Hal Kanunu, İl İdaresi Kanunu ve Devlet İstatistik Enstitüsü Başkanlığının Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’dir" denildi.
Anayasa'nın 13, 15, 23. ve AİHS’in Ek 1. Protokolünün 5. maddelerinin ihlal edildiğine dikkat çekilen dilekçede, "Mevcut hal Anayasa ve uluslararası sözleşmelere aykırılık teşkil etmekte olup bu bahisle tehlikenin süreklilik arz etmesi hususu göz önünde bulundurularak uygulanan sokağa çıkma yasağına ilişkin derhal bir karar verilmesi zaruridir" diye kaydedildi.
'DERHAL TEDBİR KARARI ALINMALI'
Dilekçenin devamında, şunlar da belirtildi:
"Sokağa çıkma yasakları her geçen gün yeni can kayıplarının meydana gelmesine neden olacak denli yüksek risk içermektedir. Yaşam hakkı ihlali başta olmak üzere bölge halkının sağlık, eğitim, haberleşme gibi kamusal hizmetlere erişimlerinin engellenmesi konuya ilişkin derhal bir tedbir kararının verilmesini gerekli kılmaktadır.
Hali hazırda Ağustos ayı sonlarından itibaren uygulanan sokağa çıkma yasaklarından ötürü 63 sivil yaşamını yitirmiş, onlarca işyeri, hastane, okul gibi kamusal hizmet binaları ve yüzlerce yıllık tarihi mirası teşkil eden tarihi eserler zarar görmüş, yok olma tehlikesi ile karşı karşıya kalmış, doğal yaşam alanları da yok edilmiştir. Nitekim sokağa çıkma yasaklarının neden olduğu haksızlığın doğurduğu sonuçlar ve telafisi imkânsız zararların her geçen gün artarak devam etmesi karşısında başvurumuzun öncelikli olarak gündeme alınması zarureti ortadadır.
Valiler tarafından uygulanan sokağa çıkma yasakları; Anayasal ve yasal dayanaktan yoksun, keyfi uygulamalardır. Bu keyfiyet yaşam hakkının riske edildiği, kişi temel hak ve özgürlüklerinin süresiz bir biçimde askıya alındığı bu uygulama; Anayasa’nın 13 ile 15'inci ve AİHS’in 5'inci maddesin açıkça ihlal etmektedir."
TALEPLER
HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Meral Danış Beştaş, dilekçesinin sonunda şu taleplerini sıraladı:
"AİHS’e Ek 1. Protokolün 5. Maddesi hükümleri ışığında Anayasa 13. ve 15. Maddesinin ihlal edildiğine karar verilmesini,
İç Tüzüğün 73. maddesine göre tedbir talebimizin kabulünü,
İç Tüzüğün 75. maddesine göre başvurumuzun öncelikli olarak incelemeye alınmasını,
Yargılama gideri ve masraflar ile avukatlık ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasını talep ederiz."