HDP: Esedullah Timi kimdir, parayı nereden buluyorlar?
HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken, Silvan Katliamı ve Esedullah Timi'ne ilişkin araştırma ve soru önergeleri verdi.
HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken, Silvan Katliamı ve Esedullah Timi'ne ilişkin araştırma ve soru önergeleri verdi.
Baluken, araştırma önergesinin gerekçe bölümünde, şunları ifade etti: "7 Haziran seçimlerinden sonra Silvan, AKP hükümetinin yetkisi altındaki devlet güçleri ve para militer güçler tarafından savaş alanına çevrilmiştir. Beş buçuk ay içerisinde Silvan’da 6 defa hukuksuz sokağa çıkma yasağı ilan edilmiştir. 2 Kasım 2015 ile 15 Kasım 2015 tarihleri arasında ilan edilen son sokağa çıkma yasağında devlet güçleri ve onlara eşlik eden para militer güçler tarafından uygulanan hukuk, ahlak ve insanlık dışı şiddet, Türkiye halklarının hafızasından yüz yıllar boyunca silinmeyecek vahşet görüntülerini açığa çıkarmıştır. Silvan halkı tarafından ortaya konan ve demokratik müzakere konusu olan yerinden demokrasi taleplerini, hendekleri bahane ederek kriminalize etmeye çalışan ve Silvan halkına tank, top, keskin nişancılar ve roket atarlar eşliğinde saldırmanın haksız gerekçesi sayan AKP ve emrindeki güçler, sekiz sivil yurttaşımızı katletmiştir. Kimi evinin önünde, kimi yaralanan insanları kurtarmaya çalışırken katledilen yurttaşlarımızın isimleri şöyledir: Müslüm Tayyar, Sertip Polat, Engin Gezici, İsmet Gezici, Rıdvan Us, Mehmet Gündüz, Yakup Sinbağ, Süleyman Güleç."
'DEVLET, 20-25 BİN KİŞİYİ YERİNDEN ETTİ'
Saldırılar neticesinde 20.000 ile 25.000 arasındaki kişinin, devlet politikasının cebir ve zoru sebebiyle yerinden edildiğine de dikkat çeken Baluken, şöyle devam etti:
"90’larda bile belirli bir yerleşim yerinde, bu kadar kısa sürede, bu sayıda yurttaş yerinden edilmemişti. Binalara top atışlarının yapılması, askerler-özel harekâtçılar ve para militer grupların evlere girip yakması, keskin nişancılar tarafından sivil yurttaşların hedef alınması, vekillere halka destek olmamalarını amaçlayan öldürmeye yönelik saldırıların yapılması, bir kahvehanenin gündüz ortası içerisinde insanlar oturuyorken özel harekâtçılar tarafından taranması gibi iddia olmayan, bilakis kanıtları elimizde bulunan saldırılar Silvan’daki insanlık tarihinin en utanç verici görüntülerinin oluşmasına neden olmuştur.
Yasağın kalkması ve bu katliamın durdurulması için Silvan’da olan Eş Genel Başkanımız Figen Yüksekdağ’a ve vekillerimize yönelik öldürücü saldırılar düzenlenmiştir. Eş Genel Başkanımıza ve vekillerimize yakın mesafeden hedef alınarak saldırılar gerçekleştirilmiş, dahası vekillerimizin bulunduğu evlere yönelik top atışları yapılmıştır. Silvan’da yaşanan yaralanmalarla ilgili Acil 112’ye ulaşan vekillerimize ‘Emniyet izin vermediği için yaralıları alamıyoruz’ cevabı verilmiştir. Silvan’da savaş hukukunun bile hiçe sayıldığının en net göstergesi bu örnektir.
Yasağın kalkması ile birlikte Silvan’da çatışmaların olduğu Tekel, Mescit ve Konak mahallelerine giren vekillerimiz, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve ilgili meslek örgütleri mensupları kelimelerin kifayetsiz kalacağı bir vahşet ve faşizm tablosu ile karşılaşmışlardır. Devlet güçlerinin ve eşliğindeki para militer güçlerin nefretini en iyi gösteren örneklerden biri harap ettikleri bir evin içerisinde bulunan kafes içerisindeki evcil kuşların bile kafalarını kesmiş olmalarıdır. Böylesi korkunç bir tablonun mimarı olan gruplar, belli ki, devlet içerisinde cezasızlık zırhına ve yerel mülki otoriteyi, mevcut yasaları tanımama yetkisine sahiptir. Nitekim bu tespitin kanıtı Silvan’da bu para militer güçlerin duvarlara yazdıkları faşist, cinsiyetçi, nefret içeren vb yazılamalardır. Her biri insanlığa yönelik nefreti gösteren ve hendek üzerinden kurulan güvenlik yalanının değil, katliam yapmanın esas amaç olduğunu gösteren bu yazılamalar, insanlık düşmanı bir zihniyeti ifade etmektedir."
'MECLİS DEVREYE GİRMELİ'
Baluken, sokağa çıkma yasağı esnasında meydana gelen katliamların açığa çıkarılması için TBMM’nin araştırma komisyonu aracılığıyla devreye girmesi gerektiğini kaydederek, "Ulusal ve uluslar arası hukuk kurallarının, insanlık ve diğer tüm değer normlarının devre dışı bırakıldığı bu saldırıların araştırılması bir zaruriyettir" diye ekledi.
'ESEDULLAH TİMİ TERÖR ESTİRİYOR'
Baluken, İçişleri Bakanı Selami Altınok'un yanıtlaması istemiyle ise "Esedullah Timi" hakkında soru önergesi verdi.
Baluken, önergesinde şunları kaydetti: "7 Haziran’dan bu yana HDP’nin yüzde doksanın üzerinde oy aldığı ve meşru bir talep olarak öz yönetimin ilan edildiği Silvan, Sur, Nusaybin, Silopi, Nusaybin, Yüksekova, Varto gibi ilçelerde ilan edilen sokağa çıkma yasaklarında halkın üzerinde büyük bir devlet şiddeti uygulanmış, onlarca sivil yurttaş güvenlik güçleri ve bir takım karanlık unsurlar kullanılarak katledilmiştir. Sözü edilen ilçelerde günlerce süren ve hiç bir hukuki dayanağı olmayan keyfi sokağa çıkma ilanları boyunca kendilerine 'Esedullah Timi' adını veren yüzleri kapalı ve IŞİD sloganları atana damlar hedef gözetmeden sivilleri katlettikten sonra girdikleri sokaklarda duvarların üzerine 'Kurdun dişine kan değdi, korkun', 'Türksen övün değilsen itaat et', 'Kanımız aksa da zafer İslam'ın', 'Esedullah timleri burada' gibi ırkçı ve Kürt düşmanı bir takım yazılamalar yapmaktadır. IŞİD görünümlü Türkçe ve Kürtçe dışında farklı bir dilde konuştukları iddia edilen bu kişiler tekbir getirerek, halka acımasızca saldırmaktadır. (...) Esedullah Timi denilen oluşum da tıpkı IŞİD gibi yerleşik halkı büyük bir korku ve paniğe sürüklemekte, sivilleri doğrudan hedef alarak bölgede terör estirmekte, her türlü psikolojik savaş tekniklerini kullanmaktadır. Basında ve sosyal medyada yayınlanan çok sayıda fotoğraf ve video bu timlerin her yerde olduğunu, girdikleri ilçelerde terör estirdiklerini açık bir şekilde göstermektedir."
HÜKÜMETTEN BU SORULARA YANIT BEKLENİYOR
HDP'li Baluken, Bakan Altınok'a şu soruları yöneltti:
"1. 'Esedullah Timi' adı verilen yapıdan haberiniz var mıdır? Bu yapı ile ilgili herhangi bir incelemeniz olmuş mudur?
2. 'Esedullah Timi' kimdir? Kimlerden oluşmaktadır? Ne anlama gelmektedir? Esedullah Timi adı verilen yapının devletin emniyet ve ordu gibi bir resmi güvenlik kurumuyla bağlantısı var mıdır?
3. Halkta panik ve korkuya yol açarak bölgede terör estiren bu yapı ile ilgili herhangi bir soruşturma ya da inceleme açılmış mıdır?
4. 'Esedullah Timi'nin '90’lı yılların Jitem'iyle bir bağlantısı var mıdır?
5. TC Devleti sınırları içinde böylesi korkunç ve acımasız bir yapının faaliyet göstermesi bilginiz dahilinde midir?
6. Devletin resmi güvenlik güçlerine benzemeyen, yüzleri kapalı ve sakallı bu karanlık yapının eylemlerine siz mi izin veriyorsunuz?
7. Vali ve kaymakamdan talimat almayan, operasyonel süreçlerde yerel mülki amirlerin bilgisi dışında hareket eden ve otonom bir görünüm veren bu karanlık yapının doğrudan Ankara ile bir bağlantısı var mıdır?
8. 'Esedullah Timi' kimler tarafından finanse edilmektedir? Para kaynakları konusunda bilginiz var mıdır?"