HDP için hayati iki çalışma

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Milletvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, HDP’nin gerçekleştirmesi hayati önemde iki temel çalışmaya yoğunlaşacağını söyledi: Kürt ulusal birliği ve Türkiye’de demokrasi ittifakı.

HDP Milletvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, HDK ile beraber çalışan HDP’nin, kendisini AKP sonrası Türkiye’nin kurucu iradelerinden biri olarak görüp yarını yönetmeye talip olma hedefiyle 4. Büyük Olağan Kongresi’ni gerçekleştireceğini söyledi.

Bir süre önce HDK Eşsözcülüğü görevinden feragat eden HDP Milletvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, bölgesel konferansların adından 23 Şubat’ta yapılacak olan HDP 4. Olağan Kongresi süreciyle ilgili ANF’nin sorularını yanıtladı.

HDP’nin bölgesel konferanslarında altı çizilen ‘Demokrasi İttifakı’nın geliştirilebilmesi için öncelikle bu düşüncenin Türkiye’deki muhalefet kanadında oluşturulması gerektiğini belirten Koçyiğit, HDP’nin daha güçlü vurgularla demokrasi ittifakına ihtiyacı görünür kılmasının ve böyle bir ittifakın Türkiye’yi AKP-MHP faşizminden kurtaracağına ikna etmesinin önemini vurguladı. Bu anlamda 31 Mart yerel yönetim seçimleri ve 23 Haziran’da yenilenen İstanbul seçiminin en önemli referans noktasını oluşturduğunu kaydeden Koçyiğit, şöyle devam etti: “Bu iki referans noktası Türkiye’de muhaliflerin ortak hareket ettiklerinde, güç birliği oluşturduklarında mevcut iktidarı çok hızlı bir şekilde yenebileceklerini göstermesi açısından çok önemli.”

CHP FASİT DAİREYİ ZORLAMALI

CHP’nin, AKP’nin çizdiği siyaset sınırlarını aşabilmesi, o fasit daireyi zorlaması gerektiğini belirten Koçyiğit, şunları ifade etti: “AKP, muhalefet yan yana gelmesin diye sürekli milliyetçiliği tırmandırarak, iç ve dış siyasetini muhalefeti ayrıştıracak şekilde dizayn ederek, en küçük bir meselede vatana ihanetle suçlayarak CHP’nin ve diğer muhalefetin siyaset sınırını belirliyor. Ne yazık ki CHP de AKP’nin kendisine biçtiği sınırları kabul ediyor. Bu da bugün için HDP ve demokratik muhalefetle yan yana gelmesini engelliyor. CHP tabanının bu demokrasi ittifakı konusunda harekete geçirilmesi ve CHP’nin yönetiminin bu konuda ikna edilmesi gerekiyor.’’ 

DUYARLI BİR CHP TABANI DA VAR

Gelişecek olan demokrasi ittifakının demokrasi, barış ve özgürlükler için çok önemli olduğunu tekrarlayan Koçyiğit, bu konuda gerçekçi bir yaklaşım geliştirilmesini salık verdi. 31 Mart ve 23 Haziran seçimlerinin, CHP tabanının HDP’yi anlama, HDP siyasetini anlamlandırma açısından çok önemli bir katkısı olduğunu teslim eden Koçyiğit, şunları söyledi: “HDP’nin siyasetini, yapmak istediklerini, siyasi hedeflerini merak edip kulak kabartan bir CHP tabanı ve Türkiye var. 

SADECE HDP VE CHP DEĞİL

Elbette demokrasi ittifakı sadece CHP üzerinden kurulamaz. En önemli paydaşları kadınlar, gençler, muhalifler, sendikalar, demokratik kitle örgütleri, inançsal kesimler ve ekoloji örgütleridir. Bunları da kapsayacak bir demokrasi ittifakının kurulması için HDP’ye ne kadar rol düşüyorsa HDK’ye de o kadar rol düşüyor. HDK’nin kendisi en geniş yapıdır. Toplumsal kesimleri buluşturmada çok daha etkin bir rol oynayabilir.”

YOĞUN BASKIYI KIRMA ÇABASI

HDP’nin 7 Haziran seçimlerinde barajı geçmesiyle birlikte sistematik bir baskı ve sindirme siyasetine maruz kaldığını; siyaseten zayıflama, baraj altı bırakma, tabanla bağını koparma, marjinalleştirme, kriminalize ve terörize etmenin tüm enstrümanlarının sergilendiğini hatırlatan Koçyiğit, “AKP-MHP ittifakı elinden geleni ardına koymuyor. Bu baskı politikası doğal olarak HDP’nin her türlü çalışmasına yansıdı. HDP’nin baskıları kırmak için çeşitli girişimleri oldu. Bunlardan en önemlisi belki de 24 Haziran’da geliştirdiği seçim ittifakıydı; Kürdistan’da Kürdi partiler ile Türkiye’de sol partiler ve toplumsal kesimler ile geliştirdiği ittifak, bir yanıt mahiyetindeydi. Yine 31 Mart ve 23 Haziran seçimlerindeki geliştirdiği strateji, bu baskı politikalarına en geniş cepheden karşı durma, etkisiz kılma yaklaşımının yansımasıydı. AKP-MHP ittifakı, sınırlamaya çalıştıkça HDP genişleyerek ve Türkiye için ön açıcı yaklaşımlar geliştirerek yanıt oluşturmaya çalıştı. HDP, bütün baskılara rağmen ayakta kalmış, mücadeleyi sürdürmüş ve 31 Mart seçimlerindeki politikasıyla AKP’nin çözülüşünü başlatmıştır’’ şeklinde konuştu.

ELBETTE EKSİK VE YETERSİZLİK DE VAR

Elbette bütün bu direnişe rağmen birçok eksik, yetmez yanlarının da farkında olduklarını ifade eden Koçyiğit, şu örnekleri verdi: “Kongre partisi olmamıza rağmen bu konuda farkındalığımızın çok gerilediğini, yine seçmenimizi örgütleme ve yeni toplumsal kesimlere ulaşmada tam olarak hedeflerimize ulaşabildiğimizi söyleyemem. AKP’nin rantçı, talancı, cinsiyetçi, savaşçı, mezhepçi siyasetini topluma anlatmada ve bunun karşı siyasetini örgütlemede yetersizliklerimiz oldu. Umudu büyütme ve yeni bir kurucu siyaseti yaşamsallaştırma da eksiklerimiz var. Türkiye halklarının HDP’den beklentileri çok büyük. Kongrenin, bu beklentileri de gören bir yerden siyasetimizi geliştireceğimiz ve 82 milyonu kucaklayacak bir siyaseti belirleyeceğimiz bir kongre olacağına inancımız tam. Kongre tamda bu perspektifle örgütleniyor.’’ 

23 ŞUBAT SONRASININ ÖNCELİKLERİ

23 Şubat’ta yapılacak olan HDP 4. Olağan Kongresi’nin 23 Şubat’ta yapılmasının ardından oluşturacakları çalışma hattı hakkında da görüşlerini paylaşan HDP Milletvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, şöyle konuştu: “Tek adam diktatörlüğünün ortadan kaldırılması ilk hedefimizdir. Bunun için de iki temel çalışma HDP’nin önceliğidir; 

* Kürt ulusal birliği, 

* Türkiye’de demokrasi ittifakı.

Bunların gerçekleşmesi hayati önemdedir. HDP kongre sonrası bu başlıkları önceleyen bir çalışma hattı yürütecektir. 

Bunlarla birlikte yapılması gerekenler de var; 

* AKP’nin içeride ve dışarıda savaş politikalarına karşı etkili bir barış mücadelesinin başlatılması ve yürütülmesi, 

* Kürt sorunun demokratik yöntemler ile çözülmesi, 

* kadına yönelik şiddetin önlenmesi ve kadın kazanımlarının korunması, geliştirilmesi,

* işsizlik ve yoksulluğun yarattığı sorunlar ile mücadele ve dayanışmanın geliştirilmesi, 

* ekolojik yıkım ve doğanın talanın durdurulması (Hasankeyf ,Kanal İst.)

* KHK’lıların yaşadığı hak kayıplarının giderilmesi için etkili bir mücadelenin başlatılması,

* iş cinayetleri, çocuk işçiliği, EYT ve insan onuruna yakışır bir emekli maaşının herkes için verilmesi, 

* siyasallaşmış yargının yarattığı haksız, hukuksuz tutuklamalar,

* siyasi tutsakların durumu,

* inanç ve ibadet özgürlüğü gibi.

HDK ile beraber çalışan HDP, ittifaklarıyla birlikte kendisini AKP sonrası Türkiye’nin kurucu iradelerinden biri olarak görüp yarını yönetmeye talip olma hedefiyle 4. Büyük Olağan Kongresi’ni gerçekleştirecektir.”