HDP’li genç kadınlar İHD’ye başvurdu: Polis tehdit ediyor, ajanlık dayatıyor

HDP Gençlik Meclisi üyeleri Ezgi Orak ve Hatice Aras, Türk polislerinin tehditleri ve ajanlık dayatmalarına ilişkin İnsan Hakları Derneği’ne (İHD) başvurdu.

İHD Ankara Şubesi’ne başvuruda bulunan Halkların Demokratik Partisi (HDP) Gençlik Meclisi üyeleri Ezgi Orak ve Hatice Aras, süreklileşen ve taciz düzeyine varan polis takibine tepki gösterdi.  

Hukuki yardım talep eden kadınlar, düzenledikleri basın toplantısı ile yaşadıklarını anlattı.

Ezgi Orak, yolda yürürken iki polisin kendisini durduran ve TEM Şube’de görevli olduklarını söylediğini aktarırken, bu polislerin isimlerini verdikleri bazı parti çalışanı arkadaşları hakkında kendisinden bilgi almaya çalıştığına dikkat çekti.

Polislerin kendisine zorla telefon numaralarını vermeye çalıştığını da söyleyen Orak, “Polisler bana, ‘Biz senin ne yaptığını biliyoruz’ diyerek yer aldığım legal parti çalışmalarını illegalleştirmeye çalıştılar ve beni böyle suçladılar” dedi.

Orak, “‘Seni bulacağız, yaptıklarının hesabını vereceksin’ diye beni tehdit ettiklerinde onlara yaptıklarının taciz olduğunu söyledim. Onlar da bana, ‘Umurumuzda değil. Biz işimizi yapıyoruz, gücümüzü de devletten alıyoruz’ dediler” diye ekledi.

Gözaltına alındığında da hukuksuz bir şekilde sorgulandığını belirten Orak, “Bu yıldırma ve taciz politikalarının tüm genç kadınların üzerinde sistematik bir şekilde uygulandığını biliyoruz. Bu gücü devletten aldıklarını söylüyorlar ama bu politikaların sonuçsuz kalacağını bilmeliler” diye kaydetti.

Gençlik Meclisi üyesi Hatice Aras, 11 Ocak günü evinin önünde kendilerini polis olarak tanıtan iki kişi tarafından durdurulduğunu söyledi.

Konuşmayı reddetmesi üzerine aynı kişilerce sürekli takip altına alındığını ve tehdit edildiğini anlatan Aras, maruz kaldıkları ajanlaştırma politikalarına şu sözlerle tepki gösterdi:  “AKP-MHP iktidarının kuklası haline gelmiş emniyet güçleri gençliğin haklı mücadelesini engelleyemeyecektir.”

İHD Merkez Yürütme Kurulu (MYK) Üyesi Nuray Çevirmen ise, son dönemde derneklerine yapılan bu yönlü başvuruların arttığını ifade etti.

Bu tür dayatmaların suç olduğunu belirten Çevirmen, “Bunlar, kişi güvenliğini ve hürriyetini ortadan kaldıran, özel hayatın mahremiyetini de ortadan kaldıran uygulamalar. İşkence ve kötü muamele yasağını ihlal ediyorlar. Bu tür uygulamaların derhal sonlandırılması gerekiyor. Bu tür sorunların çözümü için kolluk kuvvetlerine şikayetimizi iletiyoruz” şeklinde konuştu.