HDP'li vekiller: Yegane yol, insanlık dışı tecridin sona ermesi

HDP milletvekilleri Ayşe Acar Başaran ve Berdan Öztürk, açlık grevindeki tutsaklara sindirme politikası uygulandığını vurguladı. Vekiller, "Yegane yol İmralı Ada Cezaevi’ndeki insanlık dışı tecrit uygulamasına son vermek" dedi.

Tecride Karşı Özgürlük İnisiyatifi Sözcüleri, HDP milletvekilleri Ayşe Acar Başaran ve Berdan Öztürk, "Açlık grevindeki tutsaklara yönelik keyfi uygulamaları kabul etmiyoruz" başlıklı bir açıklama yaptı.

Leyla Güven'in eyleminin 77. gününe ulaştığına ve Güven’in eylemine, Türkiye cezaevlerinden yüzlerce tutsağın, yurt dışından onlarca siyasetçi ve aktivistin de katıldığının vurgulandığı açıklamada, "Tecride karşı Hewlêr’de 64 gündür süresiz dönüşümsüz açlık grevini sürdüren HDP üyesi Nasır Yağız’ın sağlık durumu kritik bir eşiğe ulaşmış; Yağız baş ağrısı, mide bulantısı, tansiyon gibi rahatsızlıklar yaşamaktadır" denildi.

TUTSAKLAR NELER YAŞIYOR?

Açıklamada, tutsaklara dönük uygulamalara ilişkin şu bilgilere yer verildi:

"Alanya L Tipi Kapalı Cezaevi’nde bulunan Nevin Gökçe, 5 Ocak 2019 tarihinde açlık grevine başlamış, ancak açlık grevinin 10. gününe kadar cezaevi yönetimi tarafından kendisine su, şeker ve yasal olarak verilmesi gereken B vitamini verilmemiştir.

Yine Alanya L Tipi Kapalı Cezaevi’nde bulunan Ramazan Sayan isimli tutsağa, cezaevi tarafından yalnızca bir defa B vitamini verildiği, şu anda verilmediği tespit edilmiştir. 17 Aralık 2018 tarihinde, Edirne F Tipi Kapalı Cezaevi’nde süresiz dönüşümsüz açlık grevine başlayan mahpusların B vitamini temin etmekte zorluklarla karşılaştığı avukat raporlarına yansımıştır. Yine açlık grevcilerin durumlarını takip etmek üzere avukatlarca hazırlanan Açlık Grevi İzleme Formu’na, Edirne F Tipi Kapalı Cezaevi’nde görevli infaz koruma memurları tarafından ‘müdürlükçe incelenecek’ gerekçesi ile el konulmuştur. Tutsakların tüm yaşam alanlarından tecrit edildiği, ortak alanlarının tamamının engellenerek izole bir yaşamın dayatıldığı gözlemlenmiştir.

Yeni Yaşam Gazetesi’nin belli sayılarının Edirne, Alanya, Diyarbakır cezaevleri başta olmak üzere birçok cezaevinde, tutsaklara herhangi bir gerekçe gösterilmeksizin verilmediği avukatlarca gözlemlenmiştir.

B vitaminlerinin verilmesinin önünde herhangi bir yasal engel olmamasına rağmen, cezaevi yönetimleri bu elzem vitaminleri tutsaklara vermekte güçlük çıkarmaktadır.

Farklı cezaevlerinden tutsaklar ile yapılan görüşmelerden anlaşıldığı kadarıyla, Adalet Bakanlığı’nın himayesinde olan cezaevleri, özerk yapılar gibi davranmakta, yasaca tanınmış, yönetmelikler ile bildirilmiş hak ve özgürlüklere keyfi olarak blokaj uygulanmaktadır."

Açlık grevlerine ilişkin Dünya Tabipler Örgütü’nün duyurduğu ve son zamanlarda güncellenen Malta Bildirgesi’ne atıfta bulunulan açıklamada, İmralı Cezaevinde ulusal ve uluslararası hukukun çiğnendiğine de değinildi.

'YEGANE YOL TECRİDE SON VERMEK'

Açıklamanın sonunda şunlar ifade edildi:

"Bu hukuksuzluklar zincirine son vermenin ve açlık grevcilerinin taleplerini karşılamanın yegane yolu İmralı Ada Cezaevi’ndeki insanlık dışı tecrit uygulamasına son vermektir.

Bu doğrultuda, cezaevlerinde açlık grevindeki tutsaklara yönelik geliştirilen hukuksuz ve insanlık dışı uygulamaların, hayati vitaminlere erişim haklarına doğrultulan keyfi engellemelere derhal sona verilmelidir. İlgili yetkili yönetimleri ve mercileri bir an önce harekete geçmeye, bu hukuksuzluğu ortadan kaldırmaya ve kamuoyunu ise duyarlı olmaya davet ediyoruz."