Herbo: Şengal krizi operasyonlarla çözülmez

Şengal Özerk Yönetimi’nin Dışişleri Sorumlusu Faris Herbo, “Şengal’e yönelik baskı ve planlar halkımız tarafından kabul edilmeyecektir. Şengal’e dönük baskı ve tehditlerin son bulması için acilen Mustafa Kazimi’ye baskı yapılmalı” dedi.

Şengal Özerk Yönetimi’nin Dışişleri Sorumlusu Faris Herbo, Şengal’deki son gelişmeleri ANF’ye değerlendirdi.

 Irak hükümetinin Özerk Yönetim ve Êzidi toplumuna yönelik planlarına dikkat çeken Herbo, “Irak yönetimi Şengal’deki krizi diyalog yoluyla çözmek istemiyor, Kürt ve dünya kamuyo acilen bu duruma müdahale etmeli” dedi.
Newroz kutlamalarına ilişkin de konuşan Faris Herbo, bu yıl Newroz’un barış, ortak yaşam ve huzura vesile olmasını dilediklerini söyledi. Geçtiğimiz yıllarda Newroz’u Şengal’de büyük coşkuyla kutladıklarını hatırlatan Herbo, devamla şöyle konuştu: “Maalesef Irak hükümetinin engellemeleri yüzünden bu yılki Newroz’a buruk şekilde giriyoruz. Irak ordusunun ana yolları kapattığı için Newroz’u coşkuyla kutlayamayacağız.”

KDP yönetimi ve Mustafa Kazimi’nin başbakanlığındaki Irak hükümeti arasında yapılan Şengal anlaşmasından önce bölgede yaşanan gelişmeleri hatırlatan Herbo, “Anlaşmadan önce Şengal’deki halkımız huzur ve güven içinde yaşamını sürdürüyordu. Özellikle de Mart ve Nisan aylarında halkımızı Şengal’e akın ederek Şengal’e hayat ve canlılık veriyordu” dedi.

'ANLAŞMADAN SONRA ŞENGAL’İN HUZURU KAÇTI'

Şengal anlaşmasının imzalanmasından sonra ise bu durumun değiştiğini ve bölgenin huzurunun kaçtığını belirten Şengal Özerk Yönetimi’nin Dışişleri Sorumlusu Faris Herbo, devamla şu değerlendirmeyi yaptı:
“Çünkü 9 Ekim 2020’de merkezi Irak hükümeti ve Güney Kürdistan Bölge Yönetimi arasında imzalanan anlaşma yönetimimizi parçalamayı hedefledi, artık Şengal’in ciddi güvenlik sorunu var. Üstelik bu anlaşmayı Şengal’in durumunu iyileştirme ve var olan sorunları çözme girişimi olarak lanse ettiler. Şayet böyle bir amaçları olsaydı, öncelikle bu anlaşmanın bizimle yapılması gerekiyordu.”
Özerk Yönetimi’ne bağlı örgütlenen asayiş ve güvenlik güçlerinin varlığına da dikkat çeken Herbo, “Güvenlik açısından Şengal’in hiçbir sorunu yoktu, ancak şimdi bu anlaşmadan sonra bu konuda ciddi sorunlar var. Bu anlaşma aslında 2014’te yaşananları başka bir biçimde hayata geçirme planıdır” dedi.
Son 5 aydır başta yabancı ülkelerin büyükelçileri olmak üzere birçok siyasi çevrelerle görüşmelerde bulunduklarına dikkat çeken Herbo, "Görüştüğümüz bütün kesimler hem bu anlaşmaya karşı çıktılar hem de Êzidi halkının taleplerini desteklediklerini belirttiler. Halkımız da bu anlaşmanın imzalandığı günden bu yana direniş içinde olmuş, demokratik eylem ve barışçıl yöntemlerle iradelerinin tanınmalarını, taleplerinin kabul edilmelerini istemiştir" diye belirtti.

‘ASKERİ OPERASYONLAR ÇÖZÜM GETİRMEZ’

Başta Irak hükümeti olmak üzere bütün kesimlerle gerçekleştirdikleri görüşmelerde Şengal’in sorunlarının diyalogla çözülmesi yönünde görüş belirttiklerini ifade eden Herbo, şöyle konuştu: “Tekrar belirtiyoruz, bizler diyalogdan yanayız, Şengal’in sorunları askeri operasyonlarla çözülmez. Irak yönetimine üzerinde çalıştığımız projenin Irak anayasasına uygun olduğunu ve hiçbir şekilde yasa dışı olmadığını belirttik. Irak anayasasına göre her toplumun kendisini örgütleme ve savunma hakkı var. Bizler de yasalara uygun şekilde projemizi hazırlayıp Irak hükümetine sunduk. Ancak öyle görünüyor ki Irak bu sorunları diyalog ve görüş alışverişi yoluyla çözme niyeti yok.”

IRAK'IN NİYETİ

Herbo değerlendirmesinin devamında Irak yönetiminin niyetini ise şu sözlerle tarif etti: “Irak bize ‘Sizler direndiniz ve Şengal’in topraklarını savundunuz, her şey için teşekkürler, artık bizler buradayız ve bundan sonra sizin hiçbir göreviniz yok’ demek istiyor. Halkımızın kazanımları ve verdiğimiz şehitler yok sayıyor, bu şekilde sorunların çözülmesi çok zor.”

Şu ana kadar gerçekleştirdikleri görüşmelerin belli bir düzeyi yakaladığını, önemli çalışmaların da yürütüldüğünü belirten Herbo, 7 Mart’tan sonra yaşanan gelişmelere ilişkin ise şu bilgileri verdi: “7 Mart’tan itibaren bazı yerlerde askeri noktaların sayısını artırarak Şengal halkına yönelik baskılarını arttırdılar. Bizler de hem Şengal hem de Musul’un doğusundaki askeri yetkililerle temasa geçtik ve 13 Mart’a kadar çok sayıda görüşme gerçekleştirdik. Fakat bu yetkililer tehdit, öldürme ve zor kullanma yöntemleriyle halkımızı korkutup baskı altına almayı gündeme getirdi.”

‘BİZİMLE SADECE ASKERİ YETKİLİLER GÖRÜŞTÜ’

Şengal halkının tehdit ve şantajları karşısında sergilediği direnişin ardından üst düzey Iraklı askeri yetkilileriyle bir dizi görüşmeler yaptıklarını aktaran Herbo, “Bütün yetkililerin asker olması ve hiçbir siyasinin Iraklı heyetin içinde yer almaması dikkatimizi çekti. Zaten hiçbir şekilde sorunları diyalogla çözme niyetlerinin olmadığı da ortaya çıktı. Şayet çözümden yana olsalardı, en azından bazı sivil yöneticiler bu heyetlerde yer alırdı ve içinde bulunduğumuz krizi ve taleplerimizi başbakana iletirlerdi” dedi.

Iraklı yetkililerle yaptıkları görüşmenin üzerinden daha bir hafta geçemden Irak ordusunun bölgeye yeni güçler kaydırdığını belirten Faris Herbo, şunları söyledi: “Her geçen gün Şengal’in kesilen yol ve bağlantılarına yenileri ekleniyor, bu durum da Şengal halkının kaygılarını artırıyor. Öyle görünüyor ki Irak varlığımıza, meşru hak ve taleplerimize teamül etme niyetinde değil. Şu anda Şengal’de Kazimi’nin denetiminde olan Irak ordusundan bazı güçler tarafından Şengal’de yapılanlar Irak hükümetinin genel siyaseti olmayabilir.”

'KAZİMİ’YE ACİLEN BASKI YAPILMALI'

Bazı kesimlerin kendi çıkarları nedeniyle Şengal’e bu düzeyde baskının arttığını belirten Şengal Özerk Yönetimi’nin Dışişleri Sorumlusu Faris Herbo, “Şengal’e yönelik baskı ve planlar halkımız tarafından kabul edilmeyecektir” dedi. Kürt halkına ile dostlarına, Kürt kamuoyuna ve uluslararası kuruluşlara “Bizler Şengal’de krizin derinleşmesini istemiyoruz, sorunların askeri operasyonların çözülmeyeceğini belirtiyoruz” şeklinde konuştu.

Mustafa Kazimi’ye bağlı güçlerin Şengal’e yönelik ciddi tehdit ve baskılarda bulunduğunu belirten Herbo, son olarak şu çağrıda bulundu: “Bütün halkımızı ve bütün demokratik kesimleri Şengal’e yönelik tehlikeler konusunda uyarmak istiyoruz. Şengal’e dönük tehditlerin son bulması için acilen Kazimi’ye baskı yapılmalı. Çünkü yaşanacak bir savaşın Irak ve bölgeye hiçbir faydası olmayacak.”