Hırvatistan’da eşcinsel evlilik karşıtı referandumda, evliliğin sadece ‘kadın ve erkek arasındaki birleşme’ olarak anayasada yer alması taraftarları galip geldi. Katolik Kilisesi’ne bağlılığıyla bilinen ülkede muhafazakar kesimler, eşcinsel evliliğe izin veren diğer Avrupa ülkelerindekine  benzer değişimlere karşı önemli bir hamle yapmış oldular.

1 Temmuz’dan bu yana Avrupa Birliği (AB) üyesi olan Hırvatistan’da düzenlenen referandumda katılımcılara evliliğin ‘kadın ve erkek arasında bir sözleşme’ olmasının anayasada yer almasını istiyormusunuz?’ sorusu soruldu. Referandum, Mayıs ayında Kilise tarafından desteklenen ‘Aile Namına’ adlı muhafazakar grup tarafından toplanan 700 bin civarında imzalı başvuru neticesinde düzenlendi.

Katılımın yüzde 50’nin çok altında gerçekleştiği referandumda ilk sonuçlara göre, ‘Evet’ oyu vererek, eşcinsel evliliklerin önüne geçilmesini isteyenlerin oranı yüzde 65 civarında oldu. Hırvatistan’da referandumların geçerli olabilmesi için yüzde 50 katılım şartı aranmadığından, muhafazakar kesimler iktidardaki merkez-sol hükümete karşı önemli bir hamle yapmış oldular.

MUHAFAZAKARLAR MEMNUN, HÜKÜMET ÜZGÜN

Referanduma destek veren milliyetçi HDZ partisi lideri Tomislav Karamarko, referandumda ‘evet’ oyu vererek, eşcinsel evliliklere olanak verecek olası bir yasaya karşı ‘geleneksel değerlerin korunması’ çağrısı yapmıştı. Merkez-sol hükümet, insan hakları savunucuları ve bazı tanınmış isimler referanduma karşı çıkarken, ‘demokratik değerlerin bizzat demokratik yöntemler kullanılarak tehdit edildiğini dile getiriyorlar.

Devlet Başkanı Ivo Josipoviç, referandum sonuçlarına saygı gösterilmesini istedi. Referanduma karşı olduğu bilinen Başbakan Zoran Milanoviç ise, “umarım böylesi bir konudaki son referandum olur” diyerek, sonuçtan duyduğu üzüntüyü dile getirdi.

4,4 milyon nüfuslu Hırvatistan 1 Temmuz 2013’de AB’nin 28’inci üyesi olmuştu. Halkın yüzde 90’ının Roma-Katolik Kilisesi’ne bağlı olduğu ülkenin merkez-sol hükümet eşcinsel çiftlerin birlikte yaşamalarını ve birlikteliklerini resmi makamlar nezdinde onaylatmasını kabul etmişti. Hükümetin ikinci adımda Fransa ve İngiltere örneklerinde olduğu eşcinsel evliliklere de izin vereceğini öngören muhafazakar ‘Aile Namına’ adlı grup topladığı 710 bin imzayı Parlamento’ya sunarak, referandum düzenlenmesini sağlamışlardı.