Ekonomik durgunluğun devam ettiği, işsizliğin rekor kırmaya yaklaştığı Fransa, umduğunu Rusya’da bulma telaşında. Cumhurbaşkanı François Hollande’ın Rusya gezisinde, Nicolas Sarkozy döneminde artan ticari ilişkileri kurtarma ve tekrar canlandırılması gündemdeydi. Hollande, Rus sermayesine göz kırpmayı da unutmadı.

Çarşamba akşamı Rusya’nın başkenti Moskova’ya ilk resmi ziyaretini gerçekleştiren François Hollande’ın ajandasında, Suriye konusu ön planda idi. Hollande, Suriye konusundaki taleplerini daha çekici hale getirmek için de beraberinde 15 kadar iş adamını almayı da unutmamıştı. Tüm siyasi müzakerelerin çekirdeğini oluşturan ekonomik ilişkilerin ağırlığı bu ziyarette daha da ön plana çıktı. Hollande’ın en önemli hedefi ise, ülkesinin Rusya’dan özellikle petrol ürünleri alanında yaptığı ithalata göre yarı yarıya düşük olan ihracatını arttırmak.

Fransa ile Rusya arasındaki ekonomik veriler, Vladimir Putin ile aralarındaki kimi anlaşmazlıklara rağmen ‘sıkı fıkı dost’ olan Nicolas Sarkozy’nin iş başında olduğu son 5 yılda ciddi bir ilerleme kaydetmişti.  Fransız Dışişleri Bakanlığı’nın verilerine göre, 2011 yılında Rusya’ya 7,4 milyar euroluk ihracat gerçekleştirilirken, Rusya’dan 13,9 milyarlık bir ithalat yapıldı. İki ülke arasındaki ticaret hacmi 2010’da yüzde 30, 2011’de ise yüzde 15’lik bir artış kaydetmişti. Ancak, özellikle bu yıl iki ülke arasındaki ticaret hacminin düşmesi bekleniyor.

Fransızlar daha çok parfüm-kozmetik, şarap, eczacılık, otomobil, hava teknolojileri ve silah sanayii alanlarında aktif iken, Rusya’nın Fransa’ya ihracatının yüzde 89’u petrol ve gaz ürünlerinden oluşuyor. Fransa, halen doğal gazın yüzde 15’ini Rusya’dan temin ediyor. Normalin aksine, ihracatının fazlalığı nedeniyle Rusya politik olarak Fransa’ya karşı bağımlı değil, zira enerji ihtiyacını karşılamak zorunda olan Fransa, Rusya’ya daha bağımlı bir halde.

Fransız medyasına göre, Hollande’ın ziyareti Putin-Medvedev ikilisi ile eski cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy arasındaki sıkı fıkı dostluktan oldukça uzak bir atmosferde. Hollande, ziyaretinde sadece demiryolu ulaşımı, uzay araştırmaları ve hidrokarbür alanlarında bazı anlaşmalara imza atabildi. Sarkozy, seçildiği 2007 yılında Putin ile yaptığı bir görüşmeden sonra kameraların karşısına sarhoş olarak çıkmış, iki liderin ahpablığı sonraki yıllarda ekonomik ilişkilerde kendini göstermişti.

İHRACAT-İTHALAT DENGESİ RUSYA LEHİNE

Fransız firmalarının Rusya’da 2011 sonu itibariyle 11,9 milyar euroluk yatırımına karşılık, Rus sermayesinin Fransa’da sadece 1 milyarlık bir yatırımı bulunuyor. Sadece Saint-Petersburg’da 400 kadar Fransız şirketinin temsilciliğinin olduğu da verilere yansıyor. Fransızlar Rusya’da son yıllarda bankacılık, finans ve sigorta alanlarında gibi alanlarda ciddi yatırımları ile dikkat çekiyorlar.

Rusya’nın zenginler ve fakirler için eşit olan yüzde 14’lük düşük gelir vergisi uygulaması da, Fransız zenginlerini çekmeye devam ediyor. Bunun en medyatik örneği de, 1 milyon euronun üstündeki gelirlere yüzde 75 vergi oranını protesto eden ve Rusya vatandaşlığına geçen sinema sanatçısı Gerard Depardieu olmuştu.

RUS YATIRIMCILARI ÇEKME TELAŞI

Öte yandan, ekonomik durgunluk nedeniyle işsiz sayısının 1997 yılındaki rekor olan 3,2 milyona yaklaşan Fransa’da hükümet yabancı sermaye çekme arayışında.  Fransa Cumhurbaşkanı’nın ziyaretinde çok başarılı olamasa da, Rus sermayesini daha fazla çekme çabası öne çıktı.

Vergi oranlarının ve çalışan giderlerinin yüksek olduğu Fransa, daha çok Rusya’dan kaçmak zorunda olan yatırımcılar için çekici oluyor. Moskova ziyareti sırasında Hollande, daha fazla yatırımcıyı cezbetmek için, Rus vatandaşlarına uygulanan vize uygulamasının gevşetilmesi gerektiğine dikkat çekti. Hollande, Fransa’da yatırım yapmak isteyen Rus yatırımcıların paralarının kaynağına ilişkin Fransız yetkililerde var olan şüphelere de dikkat çekti.

Fransız cumhurbaşkanı, prensipleriyle hareket ettiklerini ve herhangi bir ülkenin çıkarlarına göre yatırımcılara imtiyaz tanınamayacağını da iddia etti. Buna rağmen Hollande, para kaynağı kuşkulu olmayan bir Rus yatırımcının neden daha fazla vergi ödeyeceği bir ülkeye yatırım yapacağını da açıklayamadı tabii. Hollande’ın sözlerini aslında ‘kara para da olsa olur’ olarak okumak da mümkün.