News Channel’de yayınlanan Ülkeden programına konuşan KCK Yürütme Konseyi Eş Başkanı Besê Hozat, Şakran’daki süresiz dönüşümsüz açlık grevi ve zindanlarda yapılan insanlık dışı uygulamalara ilişkin “Türkiye zaten açık cezaevidir. İçerisi ve dışarının hiçbir farkı kalmamış. Aynı zulüm, işkence ve vahşet dışarıda da var. O yüzden içeride ve dışarıda bu faşizme karşı direnmek lazım” dedi.

Var olan direnişin anlamlı olduğunu ancak lokal olarak kalmaması gerektiğini ifade eden Hozat, işkence ve zulmün bütün cezaevlerinde olduğunu söyledi. Şakran’da ise daha da ağırlaştırılmış biçimde olduğunu belirten Hozat, şunları dile getirdi: “Öyle anlaşılıyor, fakat genel olarak bütün zindanlar, şu anda işkence hanelere dönmüş durumdadır. Korkunç bir işkence ve her türlü uygulama var. Her türlü insanlık ve vicdan dışı uygulamalar var. Bu anlamda bütün zindanlarda, bu faşist uygulamalara karşı tutum almak, mücadele etmek, direniş geliştirmek çok önemlidir. Bu anlamda, tabi ki Şakran da yalnız kalmamalıdır.

Çünkü her yerde benzer bir durum var. Amaç irade kırıp, teslim almaktır. On binlerce insan zindanlara doldurulmuş. Türkiye zaten açık cezaevidir. İçerisi ve dışarının hiçbir farkı kalmamış. Aynı zulüm, işkence ve vahşet dışarıda da var. O yüzden içeride ve dışarıda bu faşizme karşı direnmek lazım. Hiçbir biçimde boyun eğmemek, diz çökmemek lazım. Amaç zaten irade kırıp, teslim almaktır. Buna gelmemek lazım. Şimdiye kadar zindanların ortaya koyduğu tutum anlamlıydı ve değerlidir. Bu anlamda buna büyük saygı duyuyoruz. Ve bu direnişi selamlıyoruz. Fakat güçlü bir biçimde her yerde faşizme karşı ciddi bir tavrın ve tutumun ortaya çıkması gerekiyor. Belki aynı yöntemde olmayabilir, o kendilerinin vereceği karardır. Fakat hiçbir biçimde, bu faşizme ve işkence politikalarına karşı teslim olmamak lazım. Müthiş bir direniş geliştirmek lazım.”

Zindanların gerek Kürtlerin özgürlük mücadele tarihinde gerekse dünya demokrasi tarihinde her zaman büyük bir mücadele alanı olduğuna dikkat çeken KCK Yürütme Eş Başkanı Besê Hozat, “Cezaevleri büyük bir mücadele ve direniş alanlarıdır. Şimdi her yer öyledir. Dışarısı da öyledir. Mücadele ve direniş her yerde gelişmezse, bu faşizmi besler ve güçlendirir. Zaten faşizmin bu kadar azgınca saldırmasının temel nedeni de odur. Büyük bir çıkmazın içindedir. Büyük bir zayıflık yaşıyor. Bu zayıflığı daha fazla saldırarak ve korkutarak aşmaya çalışıyor. Bu saldırılarının temel nedeni odur. O yüzden hiçbir biçimde faşizme boyun eğmemek ve teslim olmamak lazım. Zindanları büyük bir mücadele ve direniş alanına dönüştürmek lazım. Zindanların da esas misyonu odur. Orası da büyük bir mücadele alanıdır. Böyle bir tutum en değerli tutum olur” diye konuştu.