HPG gerillası Zîn topraða verildi

HPG gerillası Zîn topraða verildi

HPG gerillası Altan Ekinci'nin (Zîn) cenazesi, Batman'da yüzlerce kişi tarafından "Şehîd namirin" sloganlarıyla topraða verildi. Cenaze töreninde konuşan DTK Koordinasyon Kurulu Üyesi Ayla Akat Ata, "Zîn'in aşkı, özgürlük aşkıdır. Zîn kimsesiz deðil ki siz onu kimsesizler mezarlıðına gömdünüz" dedi. Anne Mülkiye Ekinci de, "Zîn, özgürlük aşkıyla büyüdü. Ona biz deðil, hayat öðretti her şeyi. Zin iyiydi, Zin güzeldi, Zin kahramandı. Zin ile alnım açık başım diktir" dedi.

Bingöl'ün Yayladere Ýlçesi kırsalında 15 Aralık 2011 tarihinde çıkan çatışmada yaşamını yitiren ve Ýstanbul Kilyos'daki kimsesizler mezarlıðına defnedilen 8 HPG'liden Altan Ekinci'nin (Zîn) cenazesi önceki gün Ýstanbul'dan alınarak memleketi Batman'a getirildi. Aralarında DTK Koordinasyon Kurulu Üyesi BDP Batman Milletvekili Ayla Akat Ata, BDP Batman Ýl Başkanvekili Ayşe Aðılgat, BDP Batman Merkez Ýlçe Başkanı Şükrü Topkan, Belediye Başkanvekili Nuriye Başçı, BDP il ve ilçe yöneticileri, MEYA-DER yöneticileri, Barış Anneleri üyelerinin de bulunduðu yüzlerce kişi tarafından Batman şehir girişinde karşılandı. Konvoy ile karşılanan Ekinci'nin cenazesi buradan Çamlıca Mahallesi'nde bulunan Asiya Ana Camii'ne getirildi. Dini vecibeleri yerine getirilen Ekinci'nin naaşı daha sonra kadınlar tarafından alınarak "Biji Serok Apo", "Bê Serok jiyan nabe", "Şehîd namirin" ve "PKK intikam" sloganları ile zılgıtlar eşliðinde Asri Mezarlıðı'na getirildi. HPG'li Ekinci, alkış, slogan ve zılgıtlar eşliðinde topraða verildi. Törenin ardından demokrasi mücadelesinde yaşamını yitirenler anısına saygı duruşu yapıldı.

Ardından konuşan DTK Koordinasyon Kurulu Üyesi Ayla Akat Ata, "Kardeşlik nasıl olur diye sorarsanız, şu 5 yaşındaki çocuk bile der ki eşitlikle, özgürlükle olur. Şimdi bize 'biz kardeşiz' diyenler, hele hele 'geçmişten hesap soracaðız' diyerek gelip Kürtlere umut daðıtanlar, 'analar aðlamasın' diyenler, öyle bir zulüm yaşatıyorlar ki bu halka, artık analar kızlarını, oðullarını tanıyamaz durumdadır" dedi. "Zulüm yaşanmadıkça anlaşılmıyor ve yazılmadıkça da kimse tarafından bilinmiyor" diyen Ata, "O yüzden bu zulmü yaşayanlar anlatacaklar, anlattıklarında yazılacak, tüm Türkiye halkları ve dünya bilecek bu zulmü. Zin, 'yeni bir yaşam mümkündür, özgürlük, eşitlik mümkündür. Allah bana bu dili, bu kimliði verdi, ben anamdan Kürt doðdum ama bu halk yıllardır inkar ediliyor, imha ediliyor' diyerek yüzünü daðlara çevirdi. 'Özgürlük mücadelesi artık daðlardadır' dedi" diye konuştu.

"Geriye kalanlar ne yapmalıydı?" diye soran Ata, "Başta bu ülkeyi yönetenler; düşünmeliydi, demeliydi, 'bu gençler buradan gidiyorlar, biz bu ülkeyi yönetiyorsak, yönünü daðlara çeviren gençlerin talepleri nedir görelim, bilelim, anlayalım' demeliydiler. Ama ne yaptılar? Yıllardır olduðu gibi inkar dediler, imha dediler, zulüm dediler. Esasında basitti. Ellerine aldıkları taşla, molotofla, el bombasıyla, ya da silahla ilgilenmeyi tercih ettiler. Ama niye eline taş, molotof, bomba, silah alıyorlar diye düşünmediler. Siyaseten bir sorumluluk göstermediler. Çünkü kolay olan elindekini tartışmaktı. Ama zor olan onun eline niye bunları aldıðıyla ilgilenmek, ortaya çıkarmaktı. Ýşte Zin onlara bir yol gösterdi. Bütün Kürdistan halkı Mem ile Zin'in aşkını bilir. Ýşte Kürt kadınları yeni bir tarih yazıyorlar. Zin, 'benim aşkım Kürdistan, benim halkımdır' diyor, 'benim aşkım halkımın özgürlüðüdür' diyor, 'benim aşkım kimliðimin tanınmasıdır' diyor. Bunun için mücadele ediyor. Ýşte bu ülkeyi yönetenler bunu anlayamaz. Sonuç ne oluyor? Bütün Kürdistan'ın tüm mezarlıklarına bu halkın evlatları gömülüdür. Bu bizim gerçeðimizdir" şeklinde konuştu.

"Zin kimsesiz deðil ki siz onu kimsesizler mezarlıðına gömdünüz" diyen Ata, "Ama şunu yaptınız; analarımıza babalarımıza yaşamadıkları acıları yaşatacaðız diye yemin ettiðiniz gün, dinde de örfte de, hukukta da olmayan şeyleri yapacaðız dediniz. Yaşam haklarını ihlal ettiniz. Bombalarla, gazlarla bu halkın evlatlarını öldürdünüz, zehirlediniz, parçaladınız. Öyle bir noktaya geldiki analarımız babalarımız evlatlarının cenazelerinin başına gittiðinde çocuklarını tanıyamadı, siz de tanıyamadınız. Ýşte zulüm budur" şeklinde konuştu.

Ardından konuşan Ekinci'nin annesi Mülkiye Ekinci de, "Hepinizin başı saðolsun. Zin muradına erdi. Onunla birlikte ben de öldüm. O, 7 yaşındayken ve biz hiçbir şey bilmezken o böyle bir tutkuyla, özgürlük aşkıyla büyüdü. O anlatır biz dinlerdik. Ona biz deðil, hayat öðretti her şeyi. 15 yaşındayken 'anne senin evinde ne yaparsam şu kadarcık gözüme gelmez. Bir özgürlük savaşçısı olmayana kadar senin için yapacaðım hiçbir şeyin anlamı yok benim için. Ben bugün kızımı aldım ama yanında 5 arkadaşı daha var kimsesizler mezarında. Onları orada bırakmak aðırıma gidiyor. Onlar bu halkın evlatları, hepimizin çocukları, benim çocuklarım. Zin iyiydi, Zin güzeldi, Zin kahramandı. Zin ile alnım açık, başım diktir. Evet içimde bir acı var, ama o muradına erdi" ifadesinde bulundu.

HPG'li Ekinci için ailesi GAP Mahallesi'nde kuracakları çadırda üç gün boyunca taziyeleri kabul edecek.

ANF NEWS AGENCY