Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni, Ermeni Gazeteci Hrant Dink'in katledilmesi kapsamında Trabzon ve Samsun’da olay döneminde görev yapan askerlerin yargılandığı davanın 53'üncü duruşması, Çağlayan'da bulunan İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülüyor. 25'i tutuklu 86 kişinin yargılandığı duruşmaya, tutuklu sanıklar ile 5 tutuksuz sanık katıldı. Duruşmaya, Dink'in arkadaşları ve sanık askerlerin aileleri de katıldı.
ŞUBE MÜDÜRÜ SAVUNMA YAPTI
İlk olarak, tutuklu olan dönemin Jandarma Samsun İstihbarat Şube Müdürü Birol Ustaoğlu savunma yaptı.
Olayın zanlısı Ogün Samast’ın Dink'in katledildiği güzergahı kullanacağı bilgisini alan ilk kişi olduğunu dile getiren Ustaoğlu, olayın yaşandığı gün üstleri ile yemekte olduğunu ifade etti. Ustaoğlu, “İl jandarma Komutanı ‘ne oldu?’ diye sordu. Muammer Ay ile görüşme yaptım. Emniyet Müdürünü aradılar. Sonrasında komutana telefon geldi. Oradan 3 araçla terminal bölgesine hareket ettik. HTS kayıtlarından da anlaşılacağı gibi Metro Turizm ile iki görüşmem vardır" dedi. Olaydan iki saat önce sanıkların bilgisinin kendisinde olduğu iddiasına dair Ustaoğlu, “Bizim olaydan bir buçuk, iki saat sonra haberimiz oldu” dedi.
Samast’ın gözaltına alındıktan sonra direkt il jandarmaya getirildiğini söyleyen Ustaoğlu, “Burada üst araması yapıldı. Komutan ile savcı da jandarmaya geldi. Üst araması yapıldığı ve üstleri çıkarıldığı için üşüyordu. Orada delillerin etiketlenmesi işlemi başladı, parmak izi alındı. Ben o sırada bir defa Ogün Samast’ın yanına gittim. Burada korkmamasını, kimsenin kendisine bir şey yapamayacağını söyledim. Ogün bana ‘açım’ dedi. Ben de bir tost ve çay getirdim kendisine” diye konuştu.
TEM Şube Müdürünün yanlarından ayrıldıktan sonra sorgu odası olduğu iddia edilen çay ocağında Samast ile baş başa kaldığını dile getiren Ustaoğlu, “Sonradan onun yerine başka bir görevli geldi. Bu sırada olay ile ilgili Ogün Samast’ın yavaş yavaş sorgusuna başladım. Bu konuda eğitim almıştım. Ogün Samast’a ‘kendini nasıl hissettiğini’ sordum. ‘İyiyim’ dedi. ‘Trabzonlu musun’ dedim ‘yok İstanbulluyum’ dedi. Dink olayını sordum “Abi işte o gazeteci olayı var ya onu ben yaptım. ‘Türklerin kanı bozuk demiş' dedi” diye konuştu. Sözünü ettiği sorgu sırasında odada kamera olmadığını ifade eden Ustaoğlu, şöyle devam etti: "Diğer polis gelip oturduktan 10-15 dakika sonra kamera konuldu. Biz zaten kamera çekimi yapacaktık ama üzerindeki korkuyu, ürkmeyi atlatması için ilk başta yapmadık. Sorguya sert girilmemesi gerekiyor."
Ogün Samast’ın jandarmalar eşliğinde çekilen bayraklı fotoğrafına dair de Ustaoğlu, “Mülakata başlayacağımız için önceliği fotoğrafa verdik. Fotoğraflama işleminde malzemelerin çıkmaması için yakından çektik. Yanındakiler koluna girmek sureti ile oradaydı. Arkadaki takvim dikkat çekse de önceden oradaydı. Bizim bir art niyetimiz yoktu. Bizi en çok üzen olay oldu. Zanlının kahramanlaştırılmasını asla düşünmedik. Eldeki mevcut başarımızın önüne geçti” iddiasında bulundu.
HAKİM RAHATSIZLANDI, ARA VERİLDİ
Bu arada üye hakimlerden Ayçin Sağlık duruşmada rahatsızlandı. Hakimin rahatsızlığı üzerine duruşmaya ara verildi.
HRANT'IN ARKADAŞLARI: TÜM SUÇLULAR YARGILANANA KADAR...
Duruşma öncesi Hrant’ın arkadaşları Çağlayan'da bulunan İstanbul Adliyesi önünde açıklama yaptı. Eylemde açıklama yapan Dink’in arkadaşı Bülent Aydın, 53 duruşmadır adliye önünde adalet talebinde bulunduklarını dile getirdi. “Hrant Dink davasında adalet nöbetimiz devam edecek bu cinayetle ilgili herkes yargılanana ve cezalandırılana kadar adalet talebimizi sürdüreceğiz” diyen Aydın, şöyle devam etti: “Ülkemizde adalet taleplerinin karşılanması bir yana 5 Temmuz günü hak savunucularına yönelik başlatılan operasyonla gözaltına alınıp tutuklanmalarıyla adaletsizlik çıtasının bir adım daha yükseldiğini düşünüyoruz. 9 hak savunucusuyla birlikte gözaltına alınan ve tutuklanan arkadaşımız Özlem Dalkıran'a buradan bir selam gönderiyoruz. Özlem Dalkıran ve diğer hak savunucuları 27 gündür özgür değiller. Hak savunucularının bile tutuklanıp yargılandığı bir ülke haline geldi, Türkiye."