Hukuk örgütlerinden Kobanê Davası açıklaması

İstanbul’a bir araya gelen 12 hukuk örgütü, Kobanê Davası adı altında Kürt siyasetçilere yönelik baskı kampanyasına ilişkin açıklamada bulundu.

Basın açıklaması Adalet İçin Hukukçular, Avukat Dayanışması, Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD), Çağdaş Avukatlar Grubu (İstanbul), Çağdaş Avukatlar Grubu (İzmir), Demokrasi İçin Hukukçular, Kartal Hukukçular Derneği, Katılımcı Avukatlar, Toplumsal Hukuk, Sosyal Hukuk, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği ve Özgürlükçü Demokrat Avukatlar tarafından gerçekleştirildi.

Türk iktidarını talimatıyla yürütülen “Kobanê Davası”nda 24’ü tutsak 108 kişi yargılanıyor. Bunlar arasında rehin tutulan HDP eski Eş Genel Başkanları Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş da var. Davanın ilk duruşması 26 Nisan’da Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek.

Taksim’de bulunan bir otelde düzenlenen basın toplantısına HDP Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonundan Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Ümit Dede de katıldı.

Açılış konuşmasını yapan ÖHD üyesi avukat Veysi Eski, Kobanê Davası için “çözüm süreci ile hesaplaşma davası” dedi.

HEDEFTEKİLER

Basın metnini okuyan Çağdaş Avukatlar Grubu Sekretarya Ayesi Bilge Sayıcı, “Kürt halkı, kadınlar, işçiler, emekçiler, öğrenciler, gençlik, doğa savunucuları, LGBTİ artılar kısacası bir bütün olarak iktidarın uygulamalarına hayır diyenler, yargı ile iktidarın hedefindedir. Kendi iktidarını kalıcılaştırmaya faşizmi kurumsallaştırmaya çalışan iktidar, toplumsal muhalefete yönelik saldırının bir parçası olarak da Halkların Demokratik Partisini hedefe almış durumda” dedi.

AKP’nin 7 Haziran 2015’teki seçim yenilgisine işaret eden Sayıcı, özellikle HDP ve Kürt siyasi hareketine karşı siyasallaşmış yargı eliyle operasyonlar başlatıldığını kaydetti.

Tutuklanan Kürt siyasetçilerin yanısıra HDP’ye de kapatma davası açıldığını hatırlatan Sayıcı, HDP'nin 6-8 Ekim olayları ile ilgili bir sorumluluğu olamayacağına ilişkin AİHM kararındaki tespite rağmen dava açıldığına dikkat çekti.

‘İKTİDARIN YOL HARİTASI ÖNÜNDEKİ ENGELLERİ KALDIRIYORLAR’

Kobanê Davası’nın ilk duruşmasının, 26 Nisan’da Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüleceğini hatırlatan Sayıcı, şunları ifade etti: “Bizler hukuk kurumları olarak yukarıda izah ettiğimiz yargılama süreçlerinin tamamının siyasal bir hareketin tasfiyesini hedef alan, siyasallaşmış yargı organlarının eli ile yürütülen bir süreç olduğunun tespitini yapıyoruz. HDP karşıtı yürütülen bu yargı sürecinin yanında tüm toplumsal kesimlere yönelik eşzamanlı olarak sindirme ve yok etme süreci yine aynı yargı eliyle yürütülmektedir. Tek adam rejimine karşı duran Boğaziçi Öğrencileri, gibi tüm toplumsal kesimler aynı yargı tarafından ezilmek istenmektedir. Yargı siyasal iktidarın yol haritasının önündeki engelleri kaldırmaya yarayan bir manivela olmadığının farkına varmalıdır. Adalet bir gün herkese lazım olacaktır.”

Basın açıklamasında devamla şunlar belirtildi: “Hukuk kurumları olarak, Siyasal iktidarı, hukuku siyaseti dizayn etmek için kullanmaktan vazgeçmeye davet ediyoruz. Yargılamayı yürüten mahkemeye AİHM yüksek dairesinin kararı ile siyasi saikler ile yürütüldüğü açık olan bu dosyada daha fazla hukuku araçsallaştırmaktan vazgeçerek AİHM kararına göre karar vermesini beklediğimizi belirtmek istiyoruz. Aksi durum bu yargılamanın her aşamasında yer alan hukukçuların da suç işlemeleri ve işlemeye devam etmeleri anlamına gelmektedir diyoruz. Hukuk kurumları olarak tüm gücümüz ile bu siyasal yargılamada hem mahkeme salonunda hem de sokakta HDP ve HDP’li siyasetçiler ile dayanışma içinde olduğumuzu belirterek tüm meslektaşlarımızı 26 Nisan 2021 tarihinde, Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi duruşma salonunda bu hukuksuzluğa karşı durmaya davet ediyoruz.”

ÖZGÜR URFA: HDP’YE YÖNELİK SİYASİ CEZALANDIRMA

Adalet İçin Hukukçular üyesi Özgür Urfa, siyasi iktidarın toplumsal muhalefetin tümüne karşı ciddi bir yönelim içerisinde olduğunu vurguladı.

Urfa, davanın “HDP’nin siyaset yapma hakkını gasp etme” anlamını taşıdığını kaydederken, davanın HDP’ye yönelik siyasal bir cezalandırma olduğunu söyledi.

HANBAYAT: TOPLUMSAL MUHALEFETİ YOK ETME GİRİŞİMİ

ÇHD Üyesi Meral Hanbayat, yaşananları “toplumsal muhalefeti yok etme” girişimi olarak nitelendirdi.

Hanbayat, “Orada yargılanan HDP ve HDP’liler değil, AKP ve işledikleri suçlar olacak. HDP’nin siyaset yapmak hakkı yasaklanamaz, milyonların iradesi yok sayılamaz” diye ekledi.

AYCAN: DURDURMAZSAK NEFEZ ALINAMAZ HALE GELECEK

ÖHD Eş Genel Başkanı İlknur Aycan, “Bu dava tamamen toplumsal muhalefetin ortadan kaldırılmasına yönelik bir davadır. Bu dava HDP’li siyasetçiler ve Kürt siyasetçilere karşı açılan bir davadır. Siyasette birileri ‘yap’ diyor, maalesef ertesi gün de yargıçlar harekete geçiyor. Biz ÖHD olarak 26 Nisan’da duruşma salonunda olacağız. Eğer bu saldırıya karşı durmazsak Türkiye nefes alınamaz hale gelecek. Tüm kesimlerin bu davayı böyle algılamasını ve sahiplenmesini istiyoruz” şeklinde konuştu.

Katılımcı Avukatlar üyesi Ahmet Dindar, “Burada siyasi bir dava var” diyerek tüm meslektaşlarını ve kamuoyunu davayı sahiplenmeye çağırdı.

AYTAÇ: YARGI İKTİDARIN OYUNCAĞI

Hukukçu Kemal Aytaç, “Yargı siyasal iktidarın oyuncağıdır” dedi ve ekledi:

“Düşman hukukunda bile bir hukuk olur ama HDP’ye uygulama düşmanlık hukuku değil, düşmanlıktır. Tüm muhalefetin HDP’ye sahip çıkması gerekiyor. HDP yok edilmesi aslında bu ülkedeki tüm muhaliflerin yok edilmesi, susturulmasıdır. Biz devrimci, ilerici, demokrat hukukçular olarak tavrımızı koyacak ve HDP’nin yanında olacağız.”

DEDE: BİRLİKTE MÜCADELE ETMEKTEN GURUR DUYUYORUZ

HDP Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonundan Sorumlu Eş Genel Başkanı Ümit Dede, iktidarın devletin tüm kurumlarıyla HDP’ye yönelik saldırılarını devam ettirdiğini belirtti.

Dede, “Bizleri savunan hukukçular da tek tek bizi değil, Türkiye halklarının barış ve demokrasi umudunu savunuyorlar. Biz bu yolda yürürken siyasi iktidarın kirli politikaların karşı birlikte mücadele etmekten gurur duyduğumuz siz değerli hukukçuları tekrar selamlıyorum” diye konuştu.