Hukukçular: Karar hukuka aykırı

Hukukçular: Karar hukuka aykırı

BDP'li tutuklu milletvekillerinin tahliye taleplerinin reddedilmesine hukukçular tepki gösterdi. Prof. Dr. Mithat Sancar, "Vekillerin tahliye edilmesi gerekiyordu" diyerek, Meclis'in acilen devreye girmesini önerdi. Prof. Dr. Kaboğlu da, "Yetkili mahkemeler, her milletvekilinin Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulunmasını beklemeksizin serbest bırakmalıdır" dedi.

PROF. DR. SANCAR: KEYFİLİK, HUKUKU TANIMAMAK

ANF'ye konuşan, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mithat Sancar, "BDP'li milletvekillerinin tahliye talebinin kabul edilmesi gerekiyordu. Anayasa Mahkemesi kararı ortada ve son derece açık. Vekillerin uzun tutuklu yargılanmalarını iki gerekçeyle değerlendiriyor; anayasaya aykırı ve insan haklarının ihlali olarak. Hem kişi özgürlüğü hem de temsil hakkı ihlali; yani temsil ettiklerinin de hakkının ihlali olarak değerlendiriliyor. Mustafa Balbay kararı bu anlama geliyordu. Bu iki gerekçeyle Balbay'ın başvurusunu kabul etti, aynı gerekçeler BDP'li ve bağımsız vekiller için de geçerlidir. Tahliye taleplerini reddedilmesi keyfiliktir; hukuklu tanımamaktır" dedi.

Prof. Dr. Sancar, Anayasa Mahkemesi’nin bir temyiz mahkemesi olmadığını, yerel mahkemenin kararını bozma yetkisine de sahip olmadığını belirterek, "Ama anayasaya uygunluk ve aykırılık, insan haklarının ihlali ya da ihlal olmamasıyla ilgili tespit içeriyor ve bu tespiti bütün devlet organlarının ve mahkemelerinin dikkate alması gerekir" dedi.

BDP'li milletvekillerinin reddedilmesinin, mahkemelerin çifte standartlı davrandığını gösterdiğine işaret eden Prof. Dr. Sancar, mahkemenin, 'hukuku dikkate almayan, başka düşüncelere göre davranan tutum sergilediğini' ifade etti.

'MECLİS TAKDİR YETKİSİ BIRAKMAYACAK DÜZENLEME YAPMALI'

Prof. Dr. Sancar, Meclisin acilen devreye girmesini önerdi: "Acilen TBMM'den tutuklu vekillerin tahliyesini mümkün kılacak yasama işlemi yapılmalıdır. Yani, yasa değişikliğinin gündeme getirilmesi gerekiyor. Artık iş acilen Meclis'e düşüyor. Meclis'in hakimlere takdir yetkisi bırakmayacak kadar açık düzenleme yapması gerekiyor ve bunu yaparken de Anayasa Mahkemesinin Balbay kararında belirttiği ölçütleri esas almalıdır. Madem mahkemeler, Anayasa Mahkemesi ilkelerine göre davranmıyor, o zaman Meclis'in toplanıp Anayasa Mahkemesinin kararına uyulmasını sağlaması lazım. O zaman da mahkemelerin inisiyatifi kalmaz ve tahliye kararı sağlanır."

PROF. DR. KABOĞLU: BİREYSEL BAŞVURU BEKLENMEDEN...

Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Anayasa Hukuku Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu da, Diyarbakır Özel yetkili Mahkemelerinin kararının iki açıdan değerlendirilebileceğini ifade ederek, bunların bireysel başvuru kararının doğrudan etkisi ve bireysel başvurunun dolaylı etkisi olduğunu söyledi. 

Prof. Dr. Kaboğlu, şunları kaydetti: "Anayasa Mahkemesi, Haberal ve Balbay kararlarında, Anayasa md. 19 ile 67 arasında bağlantı kurarak tutuklu milletvekillerinin makul süreyi aşan tutuklulu durumlarını Anayasa'ya aykırı buldu. Anayasa Mahkemesinin adı geçen kararları, tutuklu bulunan diğer milletvekilleri için de geçerli olup, yetkili mahkemeler, her milletvekilinin Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulunmasını beklemeksizin serbest bırakmalıdır. Bu gereklilik, bireysel başvuru hakkını tanıma nedeninin doğal bir sonucudur: Bu hak, herkesin Anayasa Mahkemesine başvurması gerektiği ve bunun sonucu Anayasa Mahkemesi kararlarının ilgili mahkemelerin uygulaması gerektiği anlamına gelmemekte sadece. Aynı zamanda, ilgili mahkemelerin, kararlarını Anayasa Mahkemesinin oluşturduğu ölçütler ışığında gözden geçirip, Anayasa Mahkemesine başvuru gereğini ortadan kaldırma amacını taşımaktadır. Başka bir söyleyişle, bireysel başvuru kararları ile somutlaştırılan ölçütlerin davaya bakmakta olan mahkemeler tarafından doğrudan gözönüne alınarak hak ihlallerinin en aza indirilmesi, anayasa şikayetinin asıl amacını oluşturmaktadır."