İbrahim Ayhan hakkında savcı mütalaasının ayrıntıları

İbrahim Ayhan hakkında savcı mütalaasının ayrıntıları

KCK davasından tutuklu yargılanan BDP Urfa Milletvekili İbrahim Ayhan'ın tahliyesi yönünde görüş bildiren Cumhuriyet Savcısının mahkemeye sunduğu gerekçenin ayrıntıları ortaya çıktı. Anayasa Mahkemesi'nin gerekçeli kararının açıklanmasının ayları bulabileceği ve bunun da hak ihlalinin devamı anlamına geleceğini belirten Savcı, vekilin tahliyesini istedi. 

CHP'li Milletvekili Mustafa Balbay'ın Anayasa Mahkemesinin kararı üzerine İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince tahliye edilmesinin ardından Amed Barosu'nca tahliye edilmeleri için başvuru yapılan tutuklu BDP Milletvekilleri Selma Irmak, Faysal Sarıyıldız, İbrahim Ayhan, Gülser Yıldırım ve Kemal Aktaş'ın dosyaları savcılıkça incelendi.

Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesine yapılan tahliye başvurusunun ardından savcı, Urfa KCK davasında tutuklu yargılanan BDP Urfa Milletvekili İbrahim Ayhan ile ilgili incelemesini tamamlayarak, mahkemeye sundu.
Ayhan'ın tahliyesi ile ilgili Anayasa Mahkemesi'nin kararlarına atıfta bulunan savcı, Anayasa Mahkemesi'nin gerekçeli kararını beklemenin hak ihlali olacağı uyarısında bulundu: 

GEREKÇELİ KARAR AYLARI BULABİLİR

"Tahliye talebinde bulunan sanık müdafileri Anayasa Mahkemesi'nin 4 Aralık tarihinde 2012/1272 sayılı kararına istinaden tahliye talebinde bulunmuşlardır. Anayasa Mahkemesinin söz konusu kararı , 'silahlı terör örgütü üyeliğinden' hakkında cezaya hükmedilmiş olan ve bu nedenle de hükmen tutuklu bulunan milletvekili Mustafa Ali Balbay hakkındadır. Anayasa Mahkemesi söz konusu kararı ile milletvekili olan ve halen hükmen tutuklu bulunan Balbay hakkındaki uzun tutukluluk süresinin Anayasamızın 19/7 ve 67. maddelerine aykırı olduğu kararı verilmiştir. Anayasa Mahkemesi bu bireysel başvuruya ilişkin henüz gerekçeli kararını yayınlamamıştır. Anayasa Mahkemesi'nin iş yoğunluğu nedeniyle bazı kararların aylarla ifade edilen süreleri bulduğu uygulamada bilinmektedir. Bu nedenle gerekçeli kararın yayınlanmasının beklenilmesinin tutuklu sanık açısından, var ise hak ihlalinin devam etmesine neden olacağı aşikardır."

SEÇİLME HAKKI İHLAL EDİLDİ

Tutuklamanın bir koruma tedbiri olduğunu ve ceza yargılaması sırasında delillerin karartılmasının önlenmesi ve sanığın kaçmasını öngördüğünü belirten savcılık, Milletvekili Ayhan için tahliye talebi gerekçesinde şunlara yer verdi:

"Tutuklama koruma tedbiri yargılamanın sonucuna kadar ulaşılması gererkli maddi gerçeği bulma amacına hizmet eden geçici bir araçtır. Tutuklamanın geçici bir koruma tedbiri olması nedeniyle orantılık ilkesinin uygulanmasını zorunlu kılar. Orantılık 'kişi hürriyetinin kısıtlanması sonucunu doğuran tutuklama tedbirinden önce hafiften ağıra doğru giden adli kontrol hükümlerinin uygulanması' ilkesidir. Yasa koyucu bu nedenle kişiler hakkında tutuklama tedbirini 'en son uygulanması gereken tedbirdir' olarak düzenlemiştir. Anayasa Mahkemesi ihlali tespit kararında sanığın milletvekili sıfatını taşıması nedeniyle Anayasanın seçme ve seçilmeye ilişkin tekel haklarını düzenleyen 67. maddesine aykırılık tespit etmiştir. Anayasa mahkemesinin bireysel başvuru sonucu verdiği kararlar diğer olaylara da uygulanacak mıdır?. Bilindiği gibi 12 Eylül 2010 tarihli ve 5982 sayılı yasal değişiklik sonucu Anayasanın 148. maddesinde bireysel başvuru hakkı öngörülmüştür. Düzenlemeye dayanak 6216 sayılı yasanın 50/1 maddesinde 'ihlal kararı verilmesi halinde ihlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılması için yapılması gerekenlere hükmeder' hükmü getirilmiştir. Anayasa mahkemesi başvurulabilen son merci olması nedeniyle bir anlamda en üst yargı kurumu haline gelmiştir. Dolayısıyla Anayasa Mahkemesinin bireysel başvuru sonucu verdiği kararlarla ortaya çıkan hükümler tıpkı Yargıtay içtihatları gibi artık yerel mahkemelere yol gösterici nitelikte kararlar halini almıştır. Bu nedenle Anayasa Mahkemesi kararı sonucu ortaya çıkan içtihat diğer yargı organlarına yol gösterici nitelikte kararlardır. Yukarıda izah edilen nedenlerle sanık Mustafa Ali Balbay hakkında verilen karar sonucu oluşan içtihat artık benzer durumdaki tüm olaylara uygulanması gereken bir içtihat halini almıştır. Söz konusu kararda, hakkında hüküm verilmiş olmasına rağmen tutukluluğun devamının Anayasının 19/7 ve 67/1 maddelerini ihlal ettiği sonucuna varılmıştır. Talep konusu dosyada sanık İbrahim Ayhan 10 Mayıs 2010'da tutuklanmıştır. Dava dosyası karar aşamasına gelmiş ve savcılığımız esas hakkındaki mütaalasını vermiştir. Anayasa Mahkemesinin mezkur kararı nazara alındğında, hükümlü sanık Mustafa Balbay hakkında seçilme hakkının ihlal edildiğine karar vermiş olması henüz hakkında bir mahkumiyet hükmü verilmemiş tutuklular hakkında evleviyetle seçilme hakkının ihlal edildiği sonucunu ortaya çıkarmaktadır. Bu nedenle bu aşamadan sonra sanığın tutuklu kalması milletvekili olması nedeniyle Anayasının 19/7 ve 67/1 maddelerinin ihlali sonucudur. Bu nedenle sanık müdafilerinin Ayhan'ın taliyesine, ancak sanık hakkında bu aşamada adli kontrol tedbiri uygulanmasına karar verilmesi kamu adına mütaala olunur." 

KARAR YARIN VERİLECEK

Avukatlarının yaptığı başvuruyu değerlendiren Diyarbakır 5. ve 6. Ağır Ceza Mahkemeleri'nin yarın tahliye taleplerini karara bağlaması bekleniyor.