Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın çağrısıyla günlerdir sokaklarda gösteri yapan grupların, en sık attığı slogan “idam isteriz” oldu. Erdoğan bu slogan karşısında idama yeşil ışık yaptı. Erdoğan hem dün Fatih Cami'nde düzenlenen cenaze töreninde hem de Kısıklı'daki konutunun önünde yaptığı konuşmalarda, “Demokrasilerde halk ne diyorsa karar odur. Öyle zannediyorum ki bu konuyu hükümetimiz ana muhalefeti, muhalefetiyle görüşmek suretiyle bir karara mutlaka varacaktır" dedi.
Başbakan Binali Yıldırım da, Bakanlar Kurulu toplantısı sırasında "Vatandaşlarımız için siyaset yapıyoruz. Vatandaşlarımızın isteği bizim için emirdir. Ama Ama şu olayın sıcaklığı heyecanı içinde aceleci karar vermek doğru değildir. Vatandaşımızın bu talebini gözardı edemeyiz. Bu anayasa değişikliği gerektiren bir husustur. Burada halkın kanaatine göre hareket ederiz. Peşinen reddetmeyiz, peşinen de kabul etmemiz şu aşamada çok sağlıklı sonuçlar vermez" dedi.
Erdoğan'ın gündeme getirdiği idam tartışmalarına tepki gösteren İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan ve HDP Adana milletvekili Meral Danış Beştaş, önerinin tartışılmasının bile kabul edilemez olduğunu belirtti.
Türkdoğan, "ölüm cezası" olarak tanımlanan idam cezasının Türkiye'deki mevzuattan tamamen çıkartıldığını belirtti, "Çağdaş ceza hukukunda yeri kesinlikle yoktur" dedi.
Türkdoğan, 2004 yılında Anayasa'nın 38. maddesinde yapılan değişiklik ile ölüm cezasının Anayasa'dan çıkartıldığını, AİHS'nin ek 6 No'lu protokolü ve BM Medeni ve Siyasal Haklar Sözleşmesi'nin ihtiyari 2 No'lu protokolünün onaylanarak yürürlüğe konulduğunu hatırlattı.
"Hem anayasal düzenlemeler yapıldı, hem de uluslararası hukuka uygun değişiklikler yapıldı" diyen Türkdoğan, "Buradan geriye dönmek ciddi sorunlar yaratacaktır. Hem BM, hem Avrupa Konseyi hem de Avrupa Birliği nezdinde büyük sorunlara sebep olacaktır" dedi.
Türkdoğan şöyle konuştu:"Devletlerin yaşam hakkını sona erdiren ölüm cezası gibi bir ceza verme hakkı yoktur. Çağdaş ceza hukukunda bunun yeri yok. Dolayısıyla tepkisel bazı olaylar ele alınarak gündeme getirilmesini doğru bulmuyoruz. Kaldı ki, bu iktidar zamanında ölüm cezası mevzuattan çıkartıldı. Dolayısıyla tekrardan geriye dönmek demek, aslında sosyolojik olarak mümkün değil. Bunu asla kabul etmiyoruz, böyle bir önermenin gündeme dahi alınmasını istemiyoruz."
'DARBE GİRİŞİMİNDEN SONRA YAŞANANLAR DA DARBEYİ ARATMIYOR'
HDP Adana milletvekili Meral Danış Beştaş, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra yaşananların da darbeyi aratmadığını belirtti, "Karşılıklı bir darbe hali var. Uzun süredir biz sivil bir darbenin yaşandığını söylüyorduk" dedi. Sokakların güvenli olmadığının altını çizen Beştaş, "Kuşkusuz demokrasilerin yaratıldığı yerlerdir sokaklar ve meydanlar. Ama bunun başka bir lince, başka bir darbeye dönüşmemesi için demokrasi hattından uzaklaşmamak lazım" dedi.
Meclis'te bile "idam istiyoruz" seslerinin yükseldiğini anımsatan Beştaş, "Böyle bir tabloda, siyasetin, hükümetin ve muhalefetin sağduyuyu, hukuk devleti olma ilkesini, uluslararası değerleri asla gözardı etmemesi gerekiyor. Her tartışmada, daha önce atılan adımların geriye sarılması kabul edilemez. Bizim hattımız, daha ileriye dönük olmadı. Daha çok hak, daha çok demokrasi, daha çok özgürlük ile bu darbe ve benzeri kalkışmaların önü kesilebilir" diye konuştu.
"Umarım iktidar partisi idamı gündeme getirmez" diyen Beştaş, şunları söyledi: "Bizim temel hak ve özgürlükler, uluslararası standartlar ve demokratik cumhuriyet açısından tavrımız ve tutumuz nettir. Şu anda yapılan gözaltılar görevden almalar, gerçekten çok vahim boyutlarda seyrediyor. Bunun da önemle ve dikkat ile izlenmesi gerekiyor. Siyasetin akılcı ve reel politikalarla, bu cinnet halini bir an önce bitirmek için hukuki çerçevede devreye girmesi önemli."