“Cumhurbaşkanı’na hakaret” iddiasıyla onlarca kişinin yargılanıp hapse atıldığı Türkiye’de, sosyal medya üzerinden AKP hükümetini eleştirmek de işten çıkartılma sebebi sayıldı. İstanbul Gaz Dağıtım Sanayi ve Ticaret Aş’da ( İGDAŞ) çalışan 4 işçinin Facebook ve Twitter üzerinden AKP politikaları aleyhine yaptıkları paylaşımlar gerekçe gösterilerek işlerine son verildiği ortaya çıktı. Bu işçilerden biri olan ve ANF’ye konuşan Hasan İleri, savunması dahi alınmadan 26 senedir çalıştığı İGDAŞ’tan kıdem tazminatsız çıkartıldığına dikkat çekti. Haklarının iadesi için yargıya başvurmaya hazırlanan İleri, “AKP hükümeti öyle bir raddeye geldi ki resmen özel şirketlere yerleştirdiği şahısları kullanarak özel hayatımızı didikliyor ve bize ya biat edeceksin ya da her şeyinden olacaksın mesajı veriyor. Bu tür baskılarla düşüncelerimi değiştiremezler. Ben onların deli gömleğini giyenlerden olmayacağım” dedi. 

En ufak bir eleştirinin “Cumhurbaşkanı’na hakaret suçu” kapsamına alındığı Türkiye’de, AKP’nin politikalarını eleştirmek de “suç” sayıldı. İGDAŞ’ta çalışan 4 işçi, AKP’nin politikalarını sosyal medya üzerinde eleştiren paylaşımlar yaptıkları için kıdem tazminatsız işten çıkartıldığı ortaya çıktı. Bu işçilerden biri olan Hasan İleri, tam 26 senedir İGDAŞ’ta kadrolu teknisyen olarak çalışıyordu. Türk-İş’e bağlı Tez-İş 3 no’lu şube üyesi olan ve İstanbul’da İGDAŞ’ta birçok yerde görev yapan İleri, en son Ataşehir’de şube şefliği yapıyordu. 

‘26 YIL ÇALIŞTI, KARŞILIĞI KIDEM TAZMİNATSIZ İŞTEN ATILMAK OLDU’

19 Şubat 2016 sabahı disiplin kuruluna sevk edildiğini öğrenen İleri, yaşadıklarını şöyle anlattı: “19 Şubat sabahı disiplin kuruluna sevk edildiğimi öğrendiğimde şaşırdım. İş yerinde herhangi bir sorun yaşanmadığı için önce bir yanlışlık yapıldığını düşündüm ancak disiplin kuruluna çağrıldığımda durumu öğrendim. Kurula neden disipline sevk edildiğimi sorduğumda Disiplin Kurulu Başkanı Avukat Hilal Karasoy bana cumhurbaşkanına hakaret ettiğimi söyledi. Bunun nereden çıktığını sorduğumda bana 2013-2015 arası Facebook ve Twitter üzerinde Doğu Perinçek ve AKP ittifakı, Gezi direnişinde hayatını kaybeden Berkin Elvan, Soma’da katledilen 301 madenci, Melih Gökçek üzerine yaptığım paylaşımların fotokopisini gösterdi. Benim bu paylaşımları yaptığım dönemde Tayyip Erdoğan’ın daha cumhurbaşkanı olmadığına, kaldı ki kendisinin adının dahi geçmediği bu paylaşımların zaten iş yerini ilgilendirmeyeceğine, benim özel hayatım olduğuna işaret ettim. İş yerinde kimseye hakarette bulunmadığımı, kimseyi tehdit etmediğimi söyleyerek, kuruldan bana neyle suçlandığıma ilişkin yazılı bir açıklama yapılmasını talep ettim.”

İGDAŞ GENEL MÜDÜR YARDIMCISINDAN ‘BENİ HUZURSUZ EDİYOR’ İTİRAFI

Neyle suçlandığına yönelik yazılı evrak talebi karşılanmayan İleri, savunma yapmak üzere Mart ayında tekrar disiplin kuruluna çağrıldığını anlattı. Kurulda kendisine suçlama nedeni olarak Disiplin Ceza Cetveli’nin, “İşyerinde işyeri mensuplarına, arkadaşlarına, maiyetine veya iş sahiplerine hakaret, tehditte bulunmak” maddelerini oluşturan 16.ve 39. maddelerinin gösterildiğine dikkat çeken İleri, “Kurulda maddelerde yer alan hiçbir suçu işlemediğimi belirterek savunmamı yapmam için somut olarak neyle suçlandığımı öğrenmem gerektiğini tekrarladım. Söz alan İGDAŞ işletmelerinden sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Onur İncehasan, yine sosyal medya üzerinden yaptığım paylaşımları göstererek bu paylaşımlarla çalışanları huzursuz ettiğimi söyledi. Hangi çalışan diye sorduğumda, benim huzurumu bozuyor, dedi. AKP hükümetinin temsilcisi olup olmadığını sorduğumda ise sustu” diye konuştu. 

SENDİKA DA SAHİP ÇIKMADI 

Üst Disiplin Kurulu’ndan paylaşımlara dair hiçbir yazılı açıklama yapılmadan, 28 Mart 2016 tarihinde iş hakkı feshedilen İleri’nin kıdem tazminatsız olarak işine son verildi. Bu hukuksuz ve keyfi işten çıkartılma karşısında sendikanın da kendisine sahip çıkmadığını belirten İleri, iş feshini mahkemeye taşımaya hazırlanıyor. AKP’nin henüz kurulmadığı yıllardan beri İGDAŞ’a emek verdiğini vurgulayan İleri şunları belirtti: “Ben bütün bu yıllar içinde iş yerinde bugüne kadar hiçbir ihmalkar davranışta bulunmadım.”

Refah Partisi döneminde oruç tutmadıkları için iş yerindeki çay ocakları ve yemekhanelerin kaldırıldığına, AKP döneminde ise düşüncelerinden dolayı işlerinden edildiklerine dikkat çeken İleri, “Bize resmen ya biat edeceksiniz ya her şeyiniz elinizden alınacak mesajı veriyorlar. Kusuruma bakmasınlar, hiç kimse bu tür baskılarla insanları düşüncelerinden alıkoyamaz. Biz onların bu deli gömleğini giyenlerden olmayacağız, mücadelemizi sürdüreceğiz” diye konuştu.