BDP milletvekillerinin tahliye edilmemesine tepki gösteren İHD Amed Şube Başkanı Raci Bilici, “Biz buradan yargıya ve hükümete çağrıda bulunuyoruz; bu tehlikeli oyunlardan vazgeçilmesi gerekir. Yargının bu kararını gözden geçirmesi gerekiyor. Rehin tutulan tüm seçilmişlerin ve düşüncesini ifade ettikleri için tutuklu bulunanların serbest bırakılması ve bu hukuksuzluğa artık son verilmesi gerekiyor” dedi.

BDP’li milletvekilleri hakkında Diyarbakır 5 ve 6’ıncı Ağır Ceza Mahkemeleri’nin verdiği karara ilişkin bir açıklama yapan İHD Amed Şube Başkanı Raci Bilici, verilen kararı sert bir dille eleştirdi.

5 yıl önce Kürt siyasal hareketine ve muhalif kesimlere yönelik KCK adı altında operasyon gerçekleştirildiğini ve birçok kişinin gözaltına alınarak, tutuklandığını hatırlatan Bilici, “O dönemden beri Kürt parlamenterler, seçilmişler, insan hakları savunucuları, avukatlar, gazeteciler, öğrenciler, kadınlar bir bütün olarak rehin tutulmaya devam ediyor. Bizler sürekli bu operasyonların siyasi olduğunu dile getirdik. Son verilen kararla haklı olduğumuz bir kez daha ortaya çıktı” dedi.

‘TEHLİKELİ OYUNLARDAN VAZGEÇİN’

CHP’li Mustafa Balbay’a yönelik verilen kararın emsal kabul edilerek, Kürt parlamenterlerin de serbest bırakılması gerektiğini vurgulayan Bilici, “Ancak maalesef yargı siyasi davranarak, düşmanca bir tavır sergileyerek, tutumunu ortaya koydu. Bu toplumsal barışa ciddi anlamda zarar verecek bir karardır. Biz buradan yargıya ve hükümete çağrıda bulunuyoruz; bu tehlikeli oyunlardan vazgeçilmesi gerekir. Yargının bu kararını gözden geçirmesi gerekiyor. Rehin tutulan tüm seçilmişlerin ve düşüncesini ifade ettikleri için tutuklu bulunanların serbest bırakılması ve bu hukuksuzluğa artık son verilmesi gerekiyor. Toplumu daha fazla germeden, toplumun değerleriyle oynamadan ve bir bütün olarak Kürtlerin siyasal iradesine saygı gösterilerek hareket edilmesi gerektiğini söylüyoruz. Bu uygulamalar böyle devam ederse ülkenin toplumsal barışına ciddi anlamda zarar verir. Bunlar tehlikeli oyunlardır” diye konuştu.

‘TUTUKLANANLAR REHİN OLARAK GÖRÜLÜYOR’

Türkiye’de yargının Kürtlere karşı farklı işlediğini sözlerine ekleyen Bilici, şöyle devam etti: “Kürdistan’da verilen hukuki kararlar ile Türkiye’nin batısında verilen kararların birbirinden farklı olduğunu görüyoruz. Bu bütün alanlarda kendini gösteriyor. Kürt siyasal hareketi iki yöntemle bastırılma yoluna gidildi. Bir dönem operasyonlarla, askeri yöntemlerle Kürt hareketi bastırılmak istendi. Daha sonra yöntem değişikliğine gidilerek, yargı yoluyla operasyonlar gerçekleştirildi. Yargı yoluyla Kürt siyasal hareketi bastırılmak istendi.

Biz zaten bunu vurgulamak istiyoruz; adil yargılama hakkına saygı gösterilmesi gerekiyor. Yargının siyasi davranmaması gerekiyor. Şu anda içeride tutulan insanlar rehin olarak görülmektedir. Bunlar sadece demokratik yol ve yöntemlerle mücadele etmiştir. Herhangi bir suç işlememişlerdir. Bu nedenle bu insanlar hukuki bir gerekçeyle tutuklu değiller, tamamen siyasal bir tavırla içerde rehin olarak tutulmaktadırlar.”

Yürütülen barış sürecinin devam etmesinin atılacak bazı adımlara bağlı olduğunu ifade eden Bilici, “Demokratik çözüm sürecine gerçekten katkı sunmak istiyorsanız, bir an önce yeni adımların atılması gerekmektedir. Her zaman söylediğimiz gibi, siz bu süreci zamana yayarsanız ciddi provokasyonlar gelişebilir, farklı gelişmeler olabilir. Nitekim bu tehlikeli durumlar yaşanıyor. Son olarak Yüksekova’daki katliam da ne kadar haklı olduğumuzu göstermektedir. Bu nedenle hükümet elini çabuk tutmalı. Bir an önce sürecin önünü açacak yasal düzenlemelere gitmelidir. Bunun ilk adımı olarak cezaevlerinde tutuklu bulunanların serbest bırakılması gerekiyor” dedi.