İHD: Müzakere koşullarına geçilmeli; tecrit kaldırılmalı
İHD Amed Şubesi bugün yayınladığı raporunda, acilen müzakere koşullarına dönülmesi için çatışmaların son bulması ve tecridin kaldırılması istendi.
İHD Amed Şubesi bugün yayınladığı raporunda, acilen müzakere koşullarına dönülmesi için çatışmaların son bulması ve tecridin kaldırılması istendi.
İHD, Kuzey Kürdistan'da yılın ilk üç ayında yaşanan hak ihlallerine ilişkin rapor hazırladı. Raporda, sivillerin katledildiği, siyasi soykırım operasyonlarının yaygınlaştığı, gazetecilerin hedef alındığı, kadın ve çocukların cinayete uğradığı ve intihara sürüklendiği belirtildi.
İnsan Hakları Derneği (İHD) Amed Şubesi, Kuzey Kürdistan'a ilişkin 2016 Yılı İlk 3 Ay İnsan Hakları İhlalleri Raporu'nu açıkladı.
Raporda, 2016 yılının ilk 3 ayında bölgede, ‘ihbar” bahanesiyle gecenin bir yarısı gerçekleştirilen ev baskınlarında veya sokakta “makul şüphe” gerekçesiyle gözaltına alınan ve ardından tutuklananların sayısında artış görüldüğüne dikkat çekildi. Bu siyasi soykırım operasyonlarının, AKP/Saray'ın politikalarından bağımsız olmadığının görüldüğüne vurgu yapılan açıklamada, "Tutuklananların siyasi parti yönetici ve üyeleri olmaları, ayrıca haklarında soruşturmaların, davaların açılması, hapis cezalarının verilmesi, yerel siyasetçilerin görevden uzaklaştırılması ve yine parlamentoda bulunan milletvekillerine yönelik dokunulmazlık tartışmalarının söz konusu olduğu bir ortamda, tüm bu uygulamaların demokratik siyaset kanallarını tıkamayı hedeflediğini ifade etmek istiyoruz. Bu da toplumsal barışın önünde duran bir tehlike olarak, biz insan hakları savunucularını ciddi anlamda kaygılandırmaktadır" denildi.
'ACİLEN MÜZAKERE KOŞULLARI SAĞLANMALI'
"Çatışmasızlığın oluşmasına dair ortaya konulan çözüm iradesinin, yürütülen müzakerelerin ve oluşan çatışmasızlık halinin yaşandığı 2013-2014 yıllarında, tek bir insanı yitirmemişken, bu son 9 ayda karşılaştığımız korkunç bilanço, ihtiyaç duyduğumuz tek şeyin “Barış” olduğunu bizlere bir kez daha göstermiştir" vurgusunun yapıldığı açıklamada, "Taraflar acil olarak, müzakere koşullarının sağlanması amacıyla çatışmasızlığa geri dönmelidir. Bunun için sorumluluk bilinciyle hareket etmeli ve duyarlılık göstermelidirler" talebinde bulunuldu.
'OPERASYONLAR SONA ERMELİ, TECRİT KALDIRILMALI,
Raporda, taraflardan şu taleplerde de bulunuldu: "Devlet ve siyasal iktidar, çatışmaların derinleşmesini sağlayan askeri operasyonlara bir an önce son vermeli ve çözüm müzakereleri yeniden başlatılmalıdır. PKK Lideri Sayın Abdullah Öcalan üzerinde geliştirilen ağırlaştırılmış tecrit uygulamaları sona erdirilerek, toplumsal barışın yeniden zemin bulmasına katkı sunacak çabalarından yararlanılmalı ve sürecin önemli bir aktörü olması sebebiyle kendisine çalışabileceği koşullar oluşturulmalıdır. Yine PKK de, silahlı muhalefetini bir an önce askıya almalı ve siyasi diyalog kanallarını ivedi olarak açmalıdır."
KATLİAM, GÖZALTI-TUTUKLAMA, İŞKENCE...
AKP/Saray çetelerinin saldırılarına da değinilen raporda, ilk üç ayda çok sayıda sivilin katledildiği belirtildi.
Raporda, şu bilgilere yer verildi:
"Bölgemizde, çoğunluğu sokağa çıkma yasakları süresi içerisinde olmak üzere 279 kişi, güvenlik güçleri tarafından açılan ateş sonucu yaşamını yitirmiş, 91 kişi ise yaralanmıştır. Güvenlik güçleri tarafından 53 toplumsal gösteriye müdahalede bulunulmuş ve gerçekleşen orantısız müdahalelerde, en az 28 yurttaş çeşitli şekillerde yaralanmıştır. 1105 ev ve iş yerinin baskına maruz kaldığı 2016 yılının ilk üç ayında, 95’i çocuk 2 bin 274 kişi gözaltına alınmıştır. 30’u çocuk 547 kişi ise tutuklanmıştır. Gözaltında ve gözaltı yerleri dışında cinsel saldırıya varan insanlık dışı muameleler gerçekleştirilmiş, insanlık onuru hiçe sayılmıştır. Gözaltında 82 yurttaş işkenceye maruz kalırken, 59 yurttaş da ev baskınları ve sokak ortasında güvenlik güçlerinin şiddeti ile karşı karşıya kalmıştır.
2016 yılının ilk üç ayında bölgede bulunan cezaevlerinde hiçbir gerekçe gösterilmeden 247 mahpus, ailelerinden uzak illerde bulanan cezaevlerine sürgün edilmişlerdir. Çoğu sürgünler sırasında olmak üzere, cezaevlerinde en az 55 mahpus işkenceye ve kötü muameleye maruz kaldı. Özellikle sağlık hakkı ihlallerinin hala devam ettiğini, 300’ü ağır olmak üzere 756 hasta mahpusun cezaevlerinde adeta kaderine terk edilmiş durumda olduğunu ifade etmek istiyoruz. Tecrit-izolasyon, haberleşme-iletişim hakları, işkence ve kötü muamele yine hızından hiçbir şey kaybetmeden devam eden ihlaller arasındadır.
KADIN VE ÇOCUKLAR
Kadına ve çocuklara yönelik şiddet artış göstererek, 2016 yılının ilk üç ayında bölgemizde yine korkunç verilerle devam ediyor. Aile içi ve toplumsal alanda gerçekleşen erkek şiddeti sonucu ve intihara sürüklenerek, kadınlar yine katledildi. Aile içi şiddet sonucu ve toplumsal alanda 17 kadın katledilirken, 3 kadın da intihar etti. Yine aile içi şiddet sonucu ve toplumsal alanda 4 çocuk katledilirken, 2 çocuk yaralanmış, 4 çocuk intihar etmiş, 2 çocuk da cinsel istismara maruz kalmıştır. 2016 yılının ilk üç ayında devam eden sokağa çıkma yasağı uygulamalarında da kadın ve çocukların, güvenlik güçlerinin müdahalesi sonucu ve hedef gözetilecek şekilde vurularak katledildikleri görülmüştür."
BASINA KORKUNÇ SANSÜR VE SALDIRI
"Siyasal iktidarın siyasi eleştiri adı altıdan basın organlarını ve mensuplarını hedef haline getirdiği bir süreci yaşıyoruz" eleştirisinin yapıldığı raporda, şöyle devam edildi:
"2016 yılının ilk üç ayında bölgede, basına yönelik gözaltı ve tutuklama, soruşturma ve dava açma, işten çıkarma, haber sitelerine erişimi engelleme, işkence ve kötü muamele, haber takibini zorlaştırma gibi uygulamalarıyla basın özgürlüğü üzerinde korkunç bir sansürün ve baskının oluştuğunu ifade etmek istiyoruz. Şu an Türkiye genelinde 30’u aşkın tutuklu gazeteci bulunurken, bu baskıya en çok maruz kalan yayın organı ise hiç şüphesiz Dicle Haber Ajansı'dır (DİHA). Onlarca muhabirinin gözaltına alındığı ajansın, sadece 2016 yılının 4 ayında 7 muhabiri 'örgüt üyeliği' suçlamalarıyla tutuklandı. Aynı şekilde düşünce, ifade ve örgütlenme özgürlüğüne yönelik ihlallerde hızından hiçbir şey kaybetmedi. 2015 yılında bölgemizde, aralarında üniversite öğrencileri ve politikacılarından bulunduğu 581 kişiye politik nedenlerle soruşturma ve davalar açılmış, yine açılan soruşturma ve davalarda 58 kişiye çeşitli ve haksız cezalar verilmiştir. Ekonomik ve sosyal haklara yönelik ihlallerde ise, 871 kişi işten çıkarılmış, 476 kişiye ise idari soruşturmalar açılmış, 13 kişi sürgün edilmiştir."