İki kadın birbirine tutunarak ayakta kaldı

İki kadın birbirine tutunarak ayakta kaldı

DAİŞ çetelerinin Kobanê’ye yönelik işgal saldırıları nedeniyle toprağını terk ederek Suruç’a gelen 80 yaşındaki Şemsê Xirar ile 82 yaşındaki Edlê Mixari, aile fertlerinden kimse kalmayınca birbirine tutunarak ayakta kaldı. Dostlukları imrendiren iki kadının sohbetleri ve özlemleri ise Kobanê.

DAİŞ çetecilerinin saldırıları nedeniyle yerini yurdunu terk eden on binlerce Kobanêli, Suruç’ta çadır kentte yaşam mücadelesini sürdürüyor. Bunlardan ikisi savaş nedeniyle ailelerinden uzak düşen Şemsê Xirar ile Edlê Mixari. Suruç’ta Arin Mirxan çadır kentinde kalan iki kadın yakınlarını kaybedince birbirine tutunmuş.

‘YAŞAMA TUTUNMAYA ÇALIŞIYORUZ’

80 yaşındaki Şemsê Xirar Şam’da yaşıyordu. 3 yıl önce iç savaşta eşi Osman ile oğlu Faruk, rejim tarafından rehin alınarak cezaevine konuldu. Yalnız başına kalan Şemsê Xirar, asıl memleketi olan Kobanê’ye döndü. Sonraki süreci Xirar şöyle anlatıyor: “Ben de yalnız başıma kaldığım için Kobanê’ye yerleştim. Kobanê’de YPG/YPJ savaşçılar ile çok güzel günlerim geçti. Ancak son olarak DAİŞ çeteleri Kobanê’ye saldırında ben de Suruç’a geldim. Ancak tek başıma olduğum için yanıma kimsesi olmayan Edlê Xirar ile aynı çadırda kalmaya ve yaşama tutunmaya çalışıyoruz. Kürt gençleri Kobanê’yi DAİŞ çetelerinden temizleyeceği günü dört gözle bekliyoruz. Eşim ve oğlum da Suriye rejiminin zindanından çıkarsa da Kobanê’de kalacağız, orası bizim çamurumuz biz aç kalsak ta kendi toprağımızda yaşamak istiyoruz.”

‘DÖNÜNCE DE BİRLİKTE KALACAĞIZ’

Uzun yıllar önce eşini kaybeden 82 yaşındaki Edlê Mixari ise 3 çocuğu olduğunu ancak Suruç’a geçerken çocuklarının izini kaybettiğini anlattı. Zorlu hikayesini anlatan Mixari sözlerine şöyle devam etti: “DAİŞ çeteleri Kobanê’ye saldırınca ben de köyüm olan Derbazin’den yola çıktım. Çocuklarımın izini kaybettim. Onlar evli çocukları var ama beni neden sormadılar anlam veremedim. Şimdi Şemsê ile birlikte aynı çadırı paylaşıyorum. Biz iki yaşlı bir aile olmuşuz, Kobanê’ye döndüğümde de bir arada kalacağız çünkü şu an kimsemiz yok. Buradaki halkımızın desteği ile yaşıyoruz. Tek umudumuz çetecilerin temizlenmesi ve toprağımıza geri dönmek.”