İstanbul Üniversitesi öğrencisi olduğu 1994 yılında 'bölücülük' suçlamasıyla tutuklanan İlhan Çomak'ın yeniden başlanan yargılanmasına Çağlayan'da bulunan İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edildi. Tutuklu bulunduğu cezaevinden SEGBİS sistemi ile bağlanması mahkemece kararlaştırılan Çomak, duruşmaya sistem aracılığıyla da bağlanmadı.

Duruşma salonunda müdafileri yer alırken, HDP ve CHP milletvekilleri ile parti temsilcileri, sanatçı, yazar, insan hakkı savunucularının da aralarında çok sayıda kişi yine duruşmayı takip etti.

Yargılama iddia makamının mütalaasını sunması ile başladı. İddia makamı, Çomak için daha önce verilen ve kesinleşen hükmün onanmasını mütalaa etti. 

Çomak'ın avukatlarından Fırat Aydınkaya, durumun kendilerinden bağımsız geliştiğini, bu nedenle müvekkili ile görüşme gerçekleştirmek istediğini talep ederek, savunma için ek süre istedi. Aydınkaya, Çomak'ı daha önce yargılayan hakimlerin çoğunun darbe girişiminin ardından tutuklandığını da hatırlattı. Yine eski TEM Şube Müdürü Reşat Altay'ın huzurda tanık olarak dinlenilmesini talep eden Av. Aydınkaya, Çomak'ın bir kez daha müebbet hapis cezası alsa bile bağımsız yargıçlar tarafından yargılanmasını istedi.

Yaptığı savunmada Çomak'ın derhal serbest bırakılmasını isteyen Av. Hüseyin Boğatekin de diğer müdafiler gibi savunma için ek süre talebinde bulundu.

AVUKATLAR PROTESTO ETTİ

Heyet, savunmalardın ardından verdiği kısa aradan sonra da  avukatların taleplerinin tümünün reddine hükmetti. Mahkeme heyetinin taleplerini reddetmesi ve Çomak'ın savunma yapması için ek süre verilmemesi üzerine avukatlar ve salondaki izleyiciler, "Direne direne kazanacağız" sloganları atarak duruşma salonunu terk etti. Mahkeme Heyeti ise duruşmayı protesto eden avukatlar hakkında tutanak tuttu.

5 EKİM'E ERTELENDİ

Mahkeme Heyeti ise kararını müzakere etmek için duruşmaya yeniden ara verdi. Aranın ardından davanın 5 Ekim'e ertelendiği açıklandı.

AV: BALLIKAYA: HUKUKSUZLUĞU ORTAYA KOYACAĞIZ

Kararın ardından Çağlayan Adliyesi önünde açıklama yapıldı. İlk sözü alan İlhan Çomak’ın avukatlarından Several Ballıkaya, mahkemenin tutumu ve kararını eleştirdi. Çomak'ın savunmasını yapmaya devam edeceklerini vurgulayan Av. Ballıkaya, 5 Ekim günü bütün hukuksuzlukları ortaya koyacaklarını kaydetti.

ERBAŞ: HUKUKUN SİYASALLAŞTIĞININ ÖRNEĞİ

HDP İstanbul İl Eşbaşkanı Doğan Erbaş ise Çomak’ın yanında olmaya devam edeceklerini belirtti. 15 Temmuz'daki darbe girişiminden sonra, "darbeye karşı mücadele" adı altında Türkiye’nin yeni bir Saray darbesiyle karşı karşıya kaldığını vurgulayan Erbaş, basın ve örgütlenme özgürlüğünün ayaklar altına alındığını, parlamentonun devre dışı bırakıldığını hatırlattı. 

Bu süreçte hukukun siyasallaştırıldığına dikkati çeken Erbaş, bunun en somut örneğinin de bugün görülen İlhan Çomak’ın davası olduğunu söyledi. “Biz parti olarak düşüncelerinden dolayı yargılanan bütün arkadaşlarımızın yanında olmaya devam edeceğiz” diyen Erbaş, "İlhan Çomak’ın bir an önce özgürlüğüne kavuşmasını, Sayın Öcalan’a yönelik tecridin sonlandırılması ve cezaevlerinin boşaltılmasını istiyoruz” dedi.

BULDAN: AKP İLE DARBELER SÜRECİNE GİRDİK

HDP Milletvekili Pervin Buldan ise, Çomak’a dönük haksızlığın ve hukuksuzluğun bir an önce sonlandırılmasını istedi. “Ortada hiçbir delil yokken, İlhan Çomak hukuksuz ve haksız bir şekilde cezaevinde” diyen Buldan, şunları dile getirdi: "Elbette ki Türkiye'de adaletten, hukuktan bahsetmek mümkün değil. Ancak özellikle 15 Temmuz’dan sonra AKP tarafından başlatılmış bir darbeler sürecine girmiş bulunuyoruz. Hem cezaevindeki, hem dışarıda ağızını açan muhaliflere yönelik büyük bir abluka söz konusu ve bugün İlhan Çomak da bu darbeden nasibini almakta."

Buldan, İlhan Çomak'ın bir şair olduğunu ve şiirlerini artık dışarıda özgür ortamlarda yazması gerektiğini ifade etti.