Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ardından İran’da artış gösteren idamlar İsveç Parlamentosu’nun dünkü oturumunda ele alınarak tartışıldı. Çevre Partisi Yeşiller Milletvekili Jabar Amin’in İsveç Hükümeti’nin İran’daki idamlara karşı sessiz kaldığı eleştirilerini cevaplayan İsveç Dışişleri Bakanı Carl Bildt, geçtiğimiz günlerde İran’a giden Dışişleri Bakanlığı Hukuk Şefinin insan hakları ihlallerini ve idamları gündeme getirdiğini, önümüzdeki günlerde İsveç’i ziyaret etmesi beklenen İran Dışişleri Bakan Yardımcısıyla yapacakları görüşmede konuyu gündeme getireceklerini söyledi.

İran’da bazı politik tutsaklarının serbest bırakılmalarını olumlu bir adım olarak görmekle birlikte, Hasan Ruhani’nin seçilmesinden sonra insan hakları alanında somut gelişmeler olmadığını gözlemlediklerini belirten Bildt, Avrupa Birliği’nin İran rejimine insan hakları ihlallerine son verme çağrısında bulunduğunu hatırlattı.

AMİN GELENEKSEL KÜRT KIYAFETLERİYLE TARTIŞMALARA KATILDI

Parlamentoya geleneksel Kürt kıyafetleriyle gelerek tartışmalara katılan Jabar Amin, “Sayın Parlamento Başkanı, üzerimdeki kıyafetler Güney Kurdistan’da kullanlıyor. Bu elbiseleri giyen masum kişiler  ayrıca demokrasi ve ifade özgürlüğü de talep etmişlerse uzun yıllar boyu Kürdistan’ın değişik parçalarında hapis, hatta ölüm cesasına çarptırıldı. Kürtlere yönelik ayrımcılık ve Kürt Halkı üzerindeki baskılar oldukça kapsamlıydı. Bundan daha bir kaç yıl öncesi Türk rejimi 20 milyonluk Kürt Halkının varlığını inkar ediyordu. Sadam Hüseyin Kürt Halkına soykırım uyguladı. İran ve Suriye’deki rejimler de ondan iyi değildi” diyerek başladığı konuşmasında İran’da artış gösteren idamlara değindi.

Ruhani’nin Cumhurbaşkanlığına seçilmesinden sonra İran’daki idamlarda artış olduğunu herkesin bildiğini belirten Amin, Bildt’in sorusuna verdiği yanıtları doyurucu bulmadığını belirtti. Bildt’e bir kez daha  idamları kınayıp kınamadığı sorusunu yöneltikten sonra, konunun kapalı kapılar ardında bir kaç bürokrat arasında konuşmanın dışında İsveç’in idamların durdurulması için ne tür girişimlerde bulunmayı düşündüğünü merak ettiğini söyledi.

RUHANİ İKTİDARIN GERÇEK SAHİPLERİNİN MASKOTU

Daha sonra söz alan Çevre Partisi Yeşiller Milletvekili Valter Mutt, Tahran’daki teokrasinin yeni Cumhurbaşkanı Ruhani ile dışa karşı daha temsili bir yüz edindiğini ancak diktatörlüğe karşı mücadele eden Kürt Özgürlük Savaşcıları, Beluci ve diğer muhaliflerin idam edilmeleri sürdüğü sürece Ruhani’nin gerçek bir cumhurbaşkanı değil, iktidarın gerçek sahiplerinin bir maskotu olacağını söyledi. Sorunun ölüm ve yaşam sorunu olduğuna vurgu yapan Mutt, Bildt’e “İnsan hakları sorunlarını sürekli olarak bürokratlar ve memurlar düzeyine indirgeme. Açık bir şekilde konuş ki dünya seni dinlesin” diye seslendi.

BİLDT TWİTTER’DEN İDAMLARI PROTESTO ETMİŞ!

Bildt, Amin’in soru önergesine verdiği cevapta İran’daki idamları kınadıklarını belirttiğini söyledikten sonra sadece Kürt, Beluci ve diğer muhaliflerin değil, uyuşturucu suçundan da insanların idam edilmesine karşı olduğunu ve idam cezasını insanlık dışı olarak gördüğünü söyledi.

Parlamentoya tartışmaya gelmeden önce Twitter’de İran’dak insan hakları ihlalleri ve idamları protesto ettiğini ve böylelikle mesajını İran rejimine doğrudan ulaştırdığını ifade etti.

Amin, Bildt’in İran’da bazı siyasi tutsakların serbest bırakılmalarını olumlu bulduğunu söylediğini ancak İran rejiminin Kürt, Arap, Azeri ve Belucileri değil sadece Farsları serbest bırakarak seçici davrandığını ve aynı tutumu Kürt ve Beluci tutsakları idam ederek sürdürdüğüne dikkat çekti.

MODERN İSVEÇ TARİHİNİN EN SESSİZ DIŞİŞLERİ BAKANI

“Sen modern tarihimizde yüksek sesle konuşulması gereken durumlarda en sesiz kalan dışişleri  bakanımızsın. Ben her zaman büyük harflerle konuşalım demiyorum. Ama gerektiğinde öyle konuş ki, yıldırımın ışınlarından yayılan umut karanlığı yarsın. Karanlık insanlar bir adım geri atsın, üzerindeki cellat kıyafetleri atsın ve idam mangaları evlerine dönsün” diyerek Bildt’e seslenen Mutt, “ İsveç ve İran Halkları senden bunu yapmanı bekliyor” şeklinde konuştu.