İşe Nuçe ve ROJ TV’yi açmakla başlasana Erdoğan!..-Ahmet Nesin
İşe Nuçe ve ROJ TV’yi açmakla başlasana Erdoğan!..-Ahmet Nesin
İşe Nuçe ve ROJ TV’yi açmakla başlasana Erdoğan!..-Ahmet Nesin
Esasında AKP son genel başkanı Recep Tayyip Erdoğan’a bir şey yazmak ya da önermek zor hatta anlamsız. Kendisi çok ama çok bilgili olduğundan onu ikna etmek ve aklında olmayan bir şeyi anlatmak zor! Bugüne kadar becerebilen olmuş mudur bilemem, bunun en ufak bir ipucu bile yok.
Gezi olaylarıyla ilgili söylediği bir söz var ki Erdoğan’ın siyasetçi olmadığının açık göstergesi ya da öyle bir siyasetçi ki biz daha böylesini görmediğimizden alışamadık kendisine. Erdoğan Bingöl’deki konuşmasında “Bu süreci başarısızlığa uğratmak için Şark kurnazlığına girenler bunun hesabını bu millete ve tarihe veremezler. Siz sahip çıkarsanız bütün tuzaklar bozulacaktır” diyor.
Bu süreç adım adım ilerleyecek, kimse 2 günde kağıtların imzalanıp ertesi gün ortalığın güllük gülistanlık olasını beklemiyor ama Erdoğan’ın 1. Kürt açılımmayalımda yaptığı gibi de ipe un sermesini de beklemiyor.
Kürt gerillalar dağlardan çekildiğinde Erdoğan sadece yüzde 15’inin çekildiğini söyleyerek ipe un sereceğinin ipucunu verdi. İlk olarak anlamadığım konu neden sıralama yapılıyor, ilk olarak devlet bir girişimde bulunsa ne olur –ki olması gereken de odur zaten-.
Neden önce Kürtlerin adım atmasını ve sonuna kadar tamamlamasını bekliyoruz. Duyan Kürtlerin Türkiye’yi işgal ettiğini, bizim onların, yani işgal kuvvetlerin oradan çıkmasını beklediğimizi sanır. Hatta Kürtler Türkiye’yi işgal ettikten sonra Türkçeyi çok beğendiklerinden dolayı kendi dillerinden de vazcaymış olabilirler. Daha da ileri giderek “Siz Osmanlı gibi her tarafı yakıp, yıkan ve haraca bağlayan bir ulusun devamısınız, biz sizi işgal etmekle yanlış yaptık, biz hepimiz Türk olalım, siz bize fazla bel bağlamayın, hatta ve hatta bizi adam yerine koymayın, biz Türk olmaya hazırız, emret komutanım Kürt Memet nöbete…” demiş de olabilirler.
Oysa olanlar bunun tam tersi, o zaman neden Türkiye ilk adımı atmıyor bu barış sürecinde, Erdoğan yüzde 15’le başladığı açık arttırmaya neden son vermiyor da barış sürecine köstek olanları Gezi Parkı’ndakilere bağlıyor. Gezi Parkı olayı bir şeyi ortaya koydu ama Erdoğan bunun farkında değil, oraya katılan herkes 35 yıldır Kürtlere yapılan açık faşizmi gördü, o yüzden Gezi Parkı’ndakiler birden slogan değiştirip Lice’yi ön plana almayı öğrendiler, basının nasıl emir kulu olduğunu kendi ölümlerinde yaşadılar, yarın başka bir olayı ön plana alacaklar.
Kürt gerillaların yüzde kaçının gittiğini bilemem ama 2 Temmuz’da Belçika’ya Nuçe TV’ye gittim Sivas katliamını konuşmak için. Oldukça iyi geçti söyleşi, Zeynep Altıok’la birlikte anlatmaya çalıştık yaşadıklarımızı ve bildiklerimizi. 3 Temmuz’da benimle Cuma günü yayınlanmak üzere ayrı bir bant yayın yapılacaktı. Oysa bunu yapamadık, çünkü Danimarka mahkemesi 3 TV kanalını da kapatma kararı aldı ve para cezasını 2 misline çıkardı. Burada çok enteresan bir durum var, mahkeme öncesi konsolosluktan savcılarla görüşülmeye gidilmiş.
Hadi bakalım Erdoğan, kim baltalıyor Barış sürecini, yoksa giden yetkililer Gezi Parkı halkından birileri mi, bizim aramızda sivil polisler dışında yüksek makam da mı vardı da biz bilemedik…
Belçika’daki arkadaşlar mahkeme kararına itiraz ettiler, ne çıkar sonucunda bilemem ama yapılabilir bir şey var, çok güzel bir çözüm var. Erdoğan parmak hesabı yapmadan Nuçe ve Roj TV’nin Türkiye üzerinden yayın yapmasını sağlayabilir, diğer Kürt ajanslarını yasaksız bir şekilde izleyebiliriz. Adımı sen at Erdoğan, barış sürecinin adamı değil misin, hadi görelim seni, bilmez miyim barışı en az benim kadar istediğini… Hadi Erdoğan sıra sende, yüzde 15’ini değil ama TV’lerin tamamını aç.