Cumhuriyet gazetesinde yer alan habere göre: IŞİD yöneticisi Mustafa Demir sınırdaki Türk askerleri ile geçişler konusunda sürekli görüşmelerde bulunuyor. Türk askerleri ile sürekli görüşen Demir’in adı, Ankara patlamasının talimatını veren İlhami Balı ile yakın irtibatları nedeniyle de geçmişti.
Söz konusu görüşme kayıtları yakınları IŞİD’e katılan 6 kişinin savcılığa başvurmasının ardından başlatılan soruşturmada ortaya çıktı.
İşte IŞİD ile Türk askerleri arasında sınırda gerçekleşen telefon görüşmeleri…
25 Kasım 2014; 18.59
Mustafa: Şimdi ben bir ihbar aldım da, ihbara doğru gidiyorum. Şeyden, ee yüksek bir ihtimal bazı askerlernen ortaklı çalışıyo olabilirler. İnan bilgim yok. Elbeyli’ye yetişmeden önce bi çadırkent. … Eğer varsa orada bir yardımcı olacağın. Bir komutan rakımı felan hatta ee yolları biraz sıksınlar, ben onlara yetişene kadar, çünkü aramızda 20 kilometre var abi.
A.A: Arada 20 kilometre Kilis’e doğru.
Mustafa: Hee, ben şeye doğru gidiyom, şu an noktaya doğru gidiyorum, eğer varsa imkânın ordan karakol komutanı veya nöbetçi
A.A: Tamam tamam.
Mustafa: Seri bir şekilde Allahualem geçiş olduğunu bilmiyorum ihbar veya … kaçakçılık olabilir…
A.A: Tamam ben baktırırım sen şey yap.
25 Kasım 2014; 20.06
A.A: O el fenerliler siz miydiniz?
Mustafa: Valla küçük el fenerleriyle, nerdesin abi sen? Benim söylediğim yerde mi?
A.A: Hı hı, baktık biz de sizi gördük te senin adamlar…
Mustafa: A. abi buradaki komutanla şey yapabilir misin beni abe? Mümkün mü, bağlayabilir misin, hani buradaki iş için? Size yardımcı olduğumuz gibi burada bir irtibat kursak.
A.A: Tamam bişey olursa bana burada haber versinler.
Mustafa: Sana ulaşırsak yeterliyse problem yok.
A.A: Ben iletirim şimdi, benim orda iki tane karakolum var, en kötü karakol komutanına iletir baktırırım. …
A.B adına kayıtlı telefonla yapılan görüşmeler:
23 Kasım 2014; 18.57
Mustafa Demir: Ben Burak üsteğmene bir tane araç teslim etmiştim, o da sizin karakolun doğu tarafına doğru mu?
A.B: Evet aynı öyle gardaşım, o kazının bittiği yer, toprak yığınının...
Mustafa: Şimdi tam o noktaya mı geleyim, ondan önce bir nokta varsa oraya adam bırakıyım.
A.B: Hayır gardaş şeye adam bırak, bu Ermiş köyü var ya… Toprağın ardında bir şerefsiz var, gözcülük yapıyor, bu onu tutsun diğerini de de o araç teslim ettiğin yerde.
Mustafa: Tabii sen şimdi arabadasın senin yanında kimse var mı nöbetçi duracak?
A.B: Asker var.
Mustafa: Tamam sen beni yönlendirebilir misin toprak tarafına? Ben sana işaret verecem abi; orda indir derse, orda indiririm.
A.B: Tamam ben, geri çıkayım.
Mustafa: Nöbetçiyi indir abi, oradan ayrılmasın.
A.B: İnin gençler, burada atlayın.
A.B adına kayıtlı telefonla yapılan görüşmeler:
19.12
A.B: Bu araç verdiğin yerinde, mayının içindeyiz. Işık yaktık, mal var, gelsene o taraftan bu tarafa, adamlar var.
Mustafa: Tamam abi, geliyorum.
A.B: Acil gel, fenerle mayının içindeyim, koş gel.
Mustafa: Abi şey, Burak üsteğmene araba verdiğim yer mi?
A.B: He he, o verdiğin az aşağısında, bizim iki tane araç Türkiye tarafında
Mustafa: Tamam.
A.B: Biz de mayının içindeyiz
Mustafa: Abi geldim.