İstanbul Barosu, Genel Başkan ve bazı yönetim kurulu üyeleri hakkında açılan davanın ardından, Olağanüstü Genel Kurul'a gidiyor.

Baro Başkanı Ümit Kocasakal,  Baro Genel Kurulu'nun olağanüstü toplanarak saldırılara karşı nasıl karşı koyulması gerektiği konusunu tartışacağını açıkladı.

Baroda basın toplantısı düzenleyen Kocasakal, "Yargı önce kuşatıldı sonra fiilen ele geçirilerek tutsak edildi. Bunun sonuçları önce büyük yargıdan başlayarak görülmeye başlandı. Şu anda Türkiye'de kimsenin hukuk güvencesi kalmamıştır. Bunu herkesin bilmesini isterim" dedi.

Kocasakal, siyasi davalarla toplumsal muhalefetin susturulmaya çalışıldığını belirterek, ekledi: "Bu faşizmden öte geçen ileri faşizmdir."

Yargının ele geçirilmesinin ardından sıranın barolara ve avukatlara geldiğini belirten Kocasakal, şöyle devam etti: "Hep belirli bir senaryo var. Ortaya atılan soyut bir örgüt iddiası, önceden yapılan dinlemeler, sabaha karşı ev baskınları, aramalar, gözaltılar ve nihayet tutuklamalar."

Kocasakal, ÇHD üyesi avukatların, avukatlık faaliyetleri sorgulanarak tutuklandığını da hatırlattı.

Avukatlara dönük saldırılar kapsamında bu kez İstanbul Barosu'nun kurumsal kimliğinin hedef alındığını söyleyen Kocasakal, haklarında "susturulma süreci" başlatıldığını kaydetti.

Kocasakal, davanın gerekçesi olan Balyoz davasında yaşananları anlattı, savunma hakkına dönük saldırılar üzerine mahkemeye katıldıklarını söyledi. 

Adalet Bakanlığı'nın izni olmaksızın mahkemeye çağrıldıklarını ve bunun Avukatlık Kanunu'na aykırı olduğunu ifade eden Kocasakal, ifadeye gitmeyeceklerini söyledi.İstanbul Barosu yönetiminin Baro'ya ve avukatlara dönük saldırılara nasıl karşı koyulacağını tartışmak üzere Genel Kurul'u olağanüstü toplantıya çağırdığını bildirdi.