İsveç Dışişleri Bakanı: AKP Kürtlere yönelik saldırılara son vermeli
İsveç Dışişleri Bakanı Margot Wallström, Saddam rejiminin 16 Mart 1988 günü tarihte kimyasal silahlarla gerçekleştirilen en büyük katliamlardan birini yaparak 5 bin Kürdü katlettiğini söyledi.
MURAT KUSEYRİ
STOCKHOLM
Perşembe, 17 Mart 2016, 07:53
İsveç'in başkenti Stockholm'de Halepçe katliamının 28. yıldönümünde katliam kurbanlarını anmak amacıyla düzenlenen bir etkinlikte konuşan İsveç Dışişleri Bakanı Margot Wallström, Türk Hükümeti'ne Kürtlere yönelik saldırılara son verip yeniden PKK ile müzakerelere başlaması çağrısında bulundu.
İsveç-Kürt Federasyonu tarafından Fredrik Adolf Kilisesi'nde düzenlenen anmada konuşmalar yapan siyasi parti ve sivil toplum örgütlerinin temsilcileri, Halepçe katliamının yanı sıra kuzey Kürdistan'daki gelişmeleri de ele aldılar ve Türk Hükümeti'nin Kürtlere yönelik saldırı ve katliamlarını kınadılar.
Kürt sanatçılar da Halepçe için yazdıkları şarkı ve türküleri seslendirdiler.
HALEPÇE EN ANFAL SOYKIRIMININ BİR PARÇASI
İsveç Dışişleri Bakanı Margot Wallström, Saddam rejiminin 16 Mart 1988 günü tarihte kimyasal silahlarla gerçekleştirilen en büyük katliamlardan birini yaparak 5 bin Kürdü katlettiğini söyledi. Kimyasal silah kullanmanın bir savaş suçu olduğunu olduğunu söyleyen Wallström, Halepçe'de kimyasal silah kullanımının Saddam rejimi tarafından Kürtlere yönelik sürdürülen En Anfal soykırımının bir parçası olduğuna dikkat çekti.
Günümüzde de Irak ve Suriye'de DAİŞ çetelerinin Kürtlere yönelik saldırılar düzenlediklerini , Ezidi kadınları köle gibi pazarlarda sattıklarını belirtikten sonra kuzey Kürdistan ve Türkiye'deki gelişmelere de değindi.
İnsan haklarının Türkiye'de yaşayan herkes gibi Kürtler için de geçerli olması gerektiğini söyleyen Wallström, Türk Hükümeti'nin Kürtlere yönelik saldırılara son verip yeniden PKK ile yeniden barış müzakarelere başlamasını istedi.
6 BİN EZİDİ KADINI DAİŞ'IN ELİNDE
Wallström'den sonra bir konuşma yapan Federal Kürdistan Yönetimi İsveç Temsilcisi Shorsh Kadir, Halepçe'ye yönelik saldırıyı yüzlerce köyü ve binlerce Kürdü ortadan kaldırmayı amaçlayan bir soykırım olarak niteledi.
Liberal Parti Lideri Jan Björklund, üzerinden 28 yıl geçmesine karşı Halepçe'nin kanayan bir yara olmaya devam ettiğini söyledi. Halepçe'nin tek başına diğer olaylardan bağımsız olarak ele alınmaması gerektiğini söyleyen Björklund, Halepçe katliamının Kürtlere yönelik uzun yıllar devam eden sistematik baskı ve saldırıların bir parçası olduğu değerlendirmesinde bulundu.
Günümüzde de Orta Çağın barbarca değer yargılarını taşıyan DAİŞ'ın insanları canlı gömdüğünü, kadınları pazarlarda sattığını söyleyen Björklund, ”Sizler yas tutuyorsunuz, bizler yas tutuyoruz. Ama aynı zamanda bugün Kürtlerin Ortadoğu'da yaptıklarından da onur duyuyoruz. Kürt savaşcılar DAİŞ'la mücadele çok başarılılar. Onlar sadece kendilerini savunmuyorlar. Onlar azınlıkları savunuyor, herkesin insan haklarını savunuyorlar. Kürtler barbarlığa karşı medeniyeti savunuyorlar. Bunun için Kürt Halkına teşekkür ediyoruz” dedi.
Türkiye'deki gelişmeleri son derece kaygı verici bulduklarını söyleyen Björklund, ”Çok değil bir süre önce umut vardı. Ama şimdi durum tam ters yönde. İnsan hakları istisna haline geldi. Türkiye'de olanlar açıkca kınanmalı” şeklinde konuştu.
ERDOĞAN'A UYARI: HDP'YE DOKUNMAYIN
Sol Parti Lideri Jonas Sjöstedt, Kürt savaşcıların Irak ve Suriye'de DAİŞ çetelerine karşı çok ciddi başarılar elde ettiklerini söyledikten sonra Türkiye ve kuzey Kürdistan'daki gelişmelere değindi.
AKP Hükümeti'nin Kürt köy ve ilçelerine yönelik kapsamlı saldırılar yaptığını, yerleşim birimlerinin bombalandığını ve sivillerin katledildiğini söyleyen Sjöstedt, sığınmacı krizinden dolayı Türkiye ile anlaşma imzalayan Avrupa Birliği'nin Kürdistan'daki katliamları görmek istemediğini dile getirdi.
HDP'nin sadece Kürtler için değil aynı zamanda Türkler için çok önemli demokratik bir oluşum olduğuna vurgu yapan Sjöstedt, Erdoğan ve AKP'nin HDP yöneticilere yönelik saldırıya hazırlandıklarını belirttikten sonra ”Bu olamaz. Buradan Erdoğan'a mesaj yolluyorum. Böyle bir şey olmamalı. Bunu kabul edemeyiz” şeklinde konuştu.