Aralarında İsveç Demokratik Kürt Toplum Merkezi, Ermeni Federasyonu, Kürt Federasyonu, Asuri-Süryani Federasyonu ve Alevi Federasyonu'nun da yer aldığı 51 sivil toplum örgütü, Türkiye ve Kürdistan'da çok sayıda medya kurumu ile Avrupa'da Med Nuçe TV ve Newroz TV'nin kapatılmasından sonra İsveç Başbakanı ve 4 bakana ortak bir mektup yollayarak ifade ve basın özgürlüğü ihlallerine karşı tutum almaları çağrısında bulunmuşlardı.

Mektupta AKP hükümetinin muhalif medyayı susturmasının ardından HDP'li milletvekillerinin tutuklanmalarının gündeme geleceği uyarısında da bulunulmuştu.

Gazeteci-Yazar Kurdo Baksi de, 51 STÖ'nün mektubu ile birlikte Türkiye ve Kürdistan'daki gelişmelerden duyduğu kaygıyı dile getiren bir mektubu İsveç Dışişleri Bakanı Margot Wallström ile Demokrasi ve Kültür Bakanı Alice Bah Kuhnke'ye yollamıştı.

HDP milletvekillerinin tutuklanmasından sonra 7 Kasım günü onlarca sivil toplum örgütü adına bir heyet Sosyal Demokrat İşçi Partisi yöneticileri ile bir görüşme gerçekleştirmiş ve İsveç Hükümeti'ne bir kez daha mektup yollayarak Türkiye'deki tutuklamalara karşı net bir duruş sergilemesini ve Türkiye'ye yaptırım uygulanmasını talep etmişlerdi.

“Sevgili Kurdo ve Türkiye'deki ifade ve basın özgürlüğü ihlallerini gündeme getiren dernekler” diyerek mektubuna başlayan Wallström, “Hükümet tıpkı sizler gibi Türkiye'deki durumu derin kaygı verici olarak görüyor. Ülkedeki gelişmeleri yakından takip ediyoruz ve yaz aylarındaki darbe girişimi dolayısıyla yaptığım açıklamada tüm tarafların demokrasi ve hukuk devletinin prensiplerine uymalarını vurguladım” diyor.

Türkiye'de ifade özgürlüğü özellikle de medya ve akademisyenlerin özgürce çalışmaları söz konusu olduğunda durumun oldukça ciddi olduğunu söyleyen Wallström, bunu Türk hükümetine ilettiğini ve iyileştirmeler olana kadar da gündeme getirmeye devam edeceğini söylüyor.

Aralarında HDP Eş başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ'ın da bulunduğu milletvekillerinin tutuklanmalarının oldukça kaygı verici bulduğunu ve bırakılmalarını umut ettiğini ayrı bir açıklama ile duyurduğunu belirtiyor.

İsveç'in Türk hükümetinin muhalefetle diyalog kurmasından ve yeniden barış görüşmelere başlamasından yana olduğunu hatırlatan Wallström, Türk yetkililerin idam cezasını gündeme getirmelerini kaygı ile karşıladığını kamuoyuna açıkladığını da söylüyor.