İsveç Gül’ü protestolarla uğurladı
İsveç Gül’ü protestolarla uğurladı
İsveç Gül’ü protestolarla uğurladı
Türkiye Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, İsveç ziyaretinin son gününde de eleştiri ve protestolarla karşılaştı. Gül’ün İsveç parlamentosunda konuşma yaptığı saatlerde parlamento binasının önünde toplanan Asuri-Süryani, Ermeni ve Kürtler tarafından protesto edilirken, parlamentoda da sert eleştirilerin muhatabı oldu.
Gül parlamentoda yaptığı konuşmada Avrupa’nın iki ucunda yer alan Türkiye ile İsveç’in 17. yüzyılda başlayan ilişkilerini günümüzde ittifak ilişkilerine dönüştüren iki ülke haline geldiğini belirttikten sonra Avrupa’da görülen ekonomik krize rağmen iki ülke ekonomilerinin büyümelerini sürdürmesinin Avrupa için ciddi fırsatlar yarattığını söyledi.
ÜLKESİNDE ANADİLDE EĞİTİMİ REDDEDEN GÜL 2 DİLDE EĞİTİM İSTEDİ
Türkiye’nin stratejik önemi ve ekonomik alandaki ilerleyişini örnekler vererek aktaran Gül, Türk toplumunun entegrasyonu için 2 dilde eğitim istedi.
kendileri açısından fevkalede önemli olduğunu, bunun sağlanması için de “Hem İsveçce, hem de Türkçeye hakim bir şekilde iyi eğitim almaları”nın entegrasyonun başarısı için gerekli olduğunu ve bunun sağlanması için Türkiye olarak her türlü işbirliğine hazır olduklarını dile getirdi.
İsveç’te yaşayan ve sayıları 200 bin civarında olan Asuri-Süryani ve Kürdü dışlayan bu ifadeleriyle inkarcı tutumunu parlamentoda da sürdürürken aynı zamanda Türkiye’de çok kültürlü yaşamın öneminden söz etti ve dini azınlıkları Türkiye’nin zenginliği olarak gördüklerini iddia etti.
İsveç’te yaşayan Süryani toplumunun iki ülke arasında ortak bir payda oluşturduğunu söyleyen Gül, Türkiye’de yaşayan Süryanilerin koşullarının iyileştirilmesi için samimiyetle çaba gösterdiklerini ileri sürdü. Bunun kanıtı olarak da geçen ay sonu İsveç’te yaşayan Süryani temsilcileri ile Çankaya’da yaptığı toplantıyı ve Süryani Ortadoks Cemaati Ruhani Lideri Patrik Vekili Yusuf Çetin’in kendine eşlik eden heyet içinde yer almasını gösterdi.
Ziyaret öncesi açıklama yapan Asuri-Süryani örgütleri Gül’ün Çetin’i Asuri-Süryanilere yapılan baskıların gizlenmesi için İsveç’te yanında getirdiklerine dikkat çekmiş, AKP’nin kuklası olarak suçladıkları Çetin’i İsveç’te görmek istemediklerini açıklamışlardı.
Gül’ün konuşmasında Türkiye’nin en önemli sorunu olan Kürt sorununa ve Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’la devlet arasında sürdürülen görüşmelere değinmemesi dikkat çekti.
KERİMO TÜRKİYE TABLOSUNU HATIRLATTI
Gül’ün konuşmasından sonra söz alan Sosyal Demokrat İşçi Partisi Milletvekili Yılmaz Kerimo Türkiye’de Süryanilerin azınlık olarak kabul edilmediğini, ana dilde eğitim hakları olmadığı gibi hiçbir haktan yaralanamadıklarını, Mor Gabriel Manastırı’nın hala işgal altında olduğunu söyledi. Kiliselerin halen camiye dönüştürüldüğünü ifade eden Kerimo, “Kürt ve Asuri-Süryaniler cemaat değil dil, tarih ve kültürleri olan halklardır” şeklinde konuştu. Binlerce politikacı ve gazetecinin siyasal düşüncelerinden dolayı cezaevlerinde tutulduklarını da hatırlattıktan sonra Gül’e “Avrupa ülkelerinde Kürt ve Asuri-Süryanilere tanınan ana dilde eğitim, gazete ve tv yayını gibi haklardan biz kendi ülkemizde neden yararlanamıyoruz” sorusunu yöneltti.
Gül, Kerimo’nun Süryani olduğunu unutarak Türk toplumunun İsveç Parlamentosu’nda temsilcileri olduğunu ve konuşmalarını dinlemekten memnuniyet duyduğunu söyledi. “Siz uzaklardasınız vatanınız Türkiye. Gidip geliyorsunuz. Geçmişte yaşanan sıkıntılar oldu. Ve bunların demokratik standartların yeterince yüksek olmadığından kaynaklandığını vurgulamak isterim. Ama söylediğiniz şeylerin hepsi doğru diyemem” ifadelerini kullanan Gül Lozan anlaşması imzalanırken kimlerin azınlık olup olmayacağına gönüllü olarak karar verildiğini öne sürdü.
AZINLIK HAKLARI ÖNÜNDE HİÇBİR ENGEL YOK İDDİASI
“Süryani vatandaşlar anlaşmaya göre azınlık statüsünde değiller. Türkiye’de herkes toplumun parçaları. Aslında Türkiye’deki azınlıklarla bütün diğer Türk vatandaşları kanun önünde birdir” diyen Gül Türkiye’de herkesin her mevkiye seçilebileceğini, her işi yapabileceğini , bunun önünde hiç bir engelin olmadığı iddia etti.
Türk devletinin tekçi, inkarcı politikalarının mirasçısı ve uygulayıcısı olduklarını gizlemek için “Şuna samimi olarak inanıyoruz ki siz farklılığı tehdit olarak görürseniz, onlar gerçekten tehdit olur ama farklılığı zenginlk olarak görürseniz sizi gerçekten güçlü kılar. Türkiye’de bugün böyle bir anlayış vardır. Ve bu anlayış çerçevesinde çok köklü işler yapılmaktadır. Bütün okullarda tercihli dersler konulmaktadır. Bu tercihli dersler içinde herkes istediği dili öğrenebilir” ifadelerini kullanan Gül, Mor Gabriel davasının mahkemede hukukun üstünlüğü çerçevesinde çözüleceğini öne sürdü.
YEŞİLLER PARTİSİ ÖCALAN’A TECRİDE DİKKAT ÇEKTİ
Çevre Partisi Yeşiller Milletvekili Valter Mutt Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’la Türk devleti arasındaki görüşmelerden söz ettikten sonra Öcalan’a uygulanan tecride değindi ve Öcalan’ın serbest bırakılıp bırakılmayacağı sorusunu sordu.
Dünyada artık silah ve şiddetle hak alma aramanın geçerli olmadığını söyleyen Gül “Bu işin içinde terör ve şiddet olmasaydı bu meseleleri çok daha erkenden, çok daha rahat çözer ve Türk demokrasisinin standartları çok daha yüksek seviyeye gelir. Bu gibi sorunlar ve diğer vatandaşlarımızın sorunları çok daha kolay halledilmiş olabilirdi” gibi gerçekleri tersyüz edici ifadeler kullandıktan sonra Öcalan’a tecrit uygulandığını da inkar etti. Yeni yapılacak Anayasanın AB kriterlerine çok daha uygun olacağına ve vatandaşların dile getirdikleri sorunların çoğunu çözeceğine inandığını söyleyen Gül “Tabii ki Öcalan mahkemelerde yargılanmıştır ve neticede mahkum edilmiştir. Cezasını şu anda çekmektedir. Mahkum olarak hakları neyse o haklar zaten verilmektedir kendisine, herhangi bir sağlık sorunu veyahu da herhangi bir toplumdan tecrit edilme sorunu yoktur. Kitap, gazeteve televizyonu takip edebilmektedir. Mahkumiyetini çekmeye devam edecek ama diğer taraftan da bu sorunların bitmesi için de önemli bir sürecin içinden geçiyoruz” diyerek konuşmasını sonlandırdı.
PARLAMENTO BİNASI ÖNÜNDE GÖSTERİLER
Toplantıdan sonra ANF’ye konuşan Çevre Partisi Yeşiller Milletvekili Walter Mutt, Gül’ün sorusuna verdiği cevabın kendisini tatmin etmediğini, Kürt Halk Önderi Öcalan’a tecrit uygulandığını herkesin bildiğini söyledikten sonra “Gül eğer Kürtler silahlı mücadele vermeseydiler sorunları çözülürdü diyor. Süryaniler silahlı mücadele vermediler sorunları çözüldü mü” şeklinde konuştu.
Gül’ün konuşmasını sürdürdüğü sırada parlamento binası önünde protesto gösterileri sürüyordu. Süryani örgütlerinin çağrısıyla yapılan gösteriye katılan Kürt,Ermeni ve Asuri-Süryaniler Gül’ü ve Türk devletini protesto eden sloganlar attılar. Türkiye’nin soykırımını tanımasını, Kürt halkına yönelik katliam ve operasyonların durdurulmasını isteyen sloganlar attılar.
Gül parlamentoda toplantının ardından Türk basınıyla bir araya geldi. Süryanice yayın yapan Acsatv temsilcisi Türk basınınından olmadığı gerekçesiyle, özgür ve muhalif basın muhabirleri de hiç bir gerekçe gösterilmeksizin toplantıya alınmadı.
Daha sonra Uppsala iline geçen Gül Uppsala’da da protestolarla karşılandı. Vaksala torg meydanında toplanan Kürdistanlılar AKP’nin Kürtlere yönelik baskı ve saldırılarını protesto eden pankratlar taşıdılar ve sloganlar attılar. İsveç basını Stockholm ve Uppsala’da yapılan protesto gösterilerine geniş yer verdi.