İsveç medyası: AKP’nin tutuklamalarından en fazla kadınlar zarar görüyor

İsveç’in en yüksek tirajlı gazetelerinden Dagens Nyheter, dünkü sayısında AKP Hükümeti’nin 15 Temmuz darbesinden sonra Türkiye’de HDP’ye yönelik tutuklama ve soykırım operasyonlarını gündeme getirdi.

İsveç’in en yüksek tirajlı gazetelerinden Dagens Nyheter, dünkü sayısında AKP Hükümeti’nin 15 Temmuz darbesinden sonra Türkiye’de HDP’ye yönelik tutuklama ve soykırım operasyonlarını gündeme getirdi ve AKP Hükümeti’nin başlattığı tutuklamalardan en fazla kadınların zarar gördüğü değerlendirmesini yaptı.

Dagens Nyheter gazetesi Türkiye muhabiri Terese Cristiansson, hukukçular, siyaset bilimcileri, HDP, CHP ve AKP milletvekilleri ile görüştü ve izlenimlerini dün yayımlanan makalesiyle kamuoyuyla paylaştı.

Makalede, Türkiye'de bundan iki yıl önce pek çok kişinin, seçimlerden % 10 barajını aşan HDP ve Eşbaşkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’ı kutladığı ve HDP’yi azınlıkların haklarını savunan bir ses olarak gördüğü belirtiliyor.

Ancak 15 Temmuz darbe girişiminin ardından Gülen Hareketi ile ilişkisi olduğundan şüphelenilen binlerce kişinin tutuklandığını daha sonra da tutuklamaların HDP’lilere yöneldiği belirtilen makalede, dokunulmazlığı kaldırılan 13 HDP’li milletvekilinin tutuklandığı ve Selahattin Demirtaş için 142, Figen Yüksekdağ için de 83 yıl hapis cezası istendiği belirtildikten sonra şu görüşlere yer veriliyor:

MUHALİF PARLEMENTERLER BAŞKANLIK REJİMİNİN GERÇEKLEŞMESİ İÇİN TASFİYE EDİLİYOR

“Tutuklananların çoğunluğu PKK için propaganda yapmak, terör örgütüne üye olmak veya Cumhurbaşkanı Erdoğan ya da hükümeti aşağılamakla suçlanıyor. Pek çok muhalif tüm bunların cumhurbaşkanına daha fazla yetki veren yasa değişiklerin gerçekleşmesi için eleştirel parlamenterlerin tasfiye edildiğine inanıyor.”

Eşbaşkanlık sistemini uygulayan HDP’de, yönetici organlarda bir erkek ve bir kadın yer aldığı için partide kadın temsilinin oldukça yüksek olduğu hatırlatıldıktan sonra tutuklamalardan en fazla kadınların etkilendikleri belirtiliyor. Dagens Nyheter’in görüştüğü milletvekili, avukat, siyasal bilimci ve uzmanlar da aynı yönde görüş belirtiyor.

2 ay cezaevinde tutulduktan sonra serbest bırakılan HDP Milletvekili Leyla Birlik, HDP’ye yönelik tutuklamalarının aynı zamanda kadınlara yönelik bir saldırı olduğu değerlendirmesini yaptıktan sonra “Tarih boyunca Kürt kadınları kararlı mücadele etti ve rejim bunu biliyor. Biz bir tehdidiz” diyor.

KADINLARDAN KORKUYORLAR

Her zamandan çok kadın temsilcilerin siyaset içinde yer almaları gerektiğini ve kadınların barış mücadelesinin bir parçası olduğunu söyleyen Birlik, “Erkekler kadınlardan korkuyor. IŞİD bile Kürt kadın gerillalar tarafından öldürülmekten korkuyor. Aynı şey siyaset için de geçerli. Biz oldukça güçlüyüz. Gücümüz yettiğince mücadele edeceğiz” şeklinde konuşuyor.

Stockholm Üniversitesi Türkiye Çalışmaları Enstitüsü Başkanı Şefi Paul T Levin, siyasi bir tehdit olarak görüldükleri için HDP’li milletvekillerinin tutuklandıklarını söylüyor ve “Amaçlanan şeylerden biri gelecek seçimlerde HDP’nin % 10 barajını aşmaması. Bu, HDP’nin çok sayıda kadın milletvekili olduğu için politikada daha az sayıda kadının olması demektir” diyor.

REJİMİ ELEŞTİREN KADINLAR TUTUKLANIYOR

CHP Milletvekili Fatma Kaplan, tutuklamaların sadece HDP’li kadınlara değil diğer kadınları da yöneldiği düşüncesinde. Suçlamaların değişmekle birlikte en fazla rejime eleştiri yönelten kadınların tutuklandıklarını söylüyor.

AKP Milletvekili Ravza Kavakçı ise, tutuklamanın cinsiyetle ilişkisi olmadığını, terör örgütü ile ilişkide bulunmakla suçlanan HDP’lilerin mahkemeye gitmedikleri için tutuklandıklarını öne sürüyor.

Makalenin sonunda analizci Mutlu Civrioğlu’nun tutuklamaların siyasi amaçla yapıldığı, tutuklamalardan en fazla kadınların ve her şeyden önce HDP’ye oy verenlerin zarar gördüğü şeklindeki değerlendirmesine yer veriliyor.