İsveç Dış Yardım Bakanı Gunilla Carlsson, Türkiye’deki gelişmeleri yakından takıp ettiklerini belirterek Kürt sorununun barışçıl yöntemler ve müzakereyle çözülmesinden yana olduklarını söyledi. Carlsson, Türkiye’de insan haklarını güçlendirmek için STK’lara yardımları sürdüreceklerini kaydetti.

Geçtiğimiz aylarda Maliye Bakanlığına bağlı Mali Suçları Araştırma Kurulu’nun (MASAK) Amed’teki Umut Işığı Kadın Kooperatifi üyelerinin İsveç’ten aldıkları yardımları PKK’ye aktardıkları şeklinde suçlamalar İsveç’te tepkiyle karşılanmıştı. Ortak bir açıklama yapan 33 sivil toplum örgütü AKP’nin kadınları hedef gösteren tutumunu kınamış, İsveç Dış Yardım Bakanı’nın konu hakkında açıklama yapmasını istemişti.

Konuyla ilgili çarşamba günü Gazeteci-Yazar Kurdo Baksi, Kürtlerin Hakları Stockholm Komitesi’nden Naile Aras ve İsveç-Türkiyeliler Dayanışma ve Kültür Derneği Başkanı Murat Kuseyri’den oluşan bir heyet İsveç Dış Yardım Bakanı Gunilla Carlsson ile görüştü.

Kurdo Baksi Türkiye’de süren insan hakları ihlalleri, tutuklu gazeteci ve politikacıları gündeme getirdikten sonra Türkiye’nin Kürtlere ana dilde eğitim hakkı verilmesini istediklerini söyledi. Kürt dili ve kültürü üzerindeki baskıların hala sürmekte olduğunu söyleyen Baksi 13 yılda İsveç’te Kürtçe olarak basılan kitap sayısının 90 yılda Türkiye’de basılanın on katı olduğuna dikkat çekti.

Naile Aras İsveç’in Dış Yardım Kurumu Sida ve Olof Palme Merkezi aracılığıyla Türkiye’ye yaptığı yardımları gündeme getirdi.  Yardımların sürmesinin insan ve kadın haklarının güçlendirmesi için gerekli olduğunu belirten Aras yardımların PKK’ye aktarıldığı iddialarının gerçekleri yansıtmadığını ve böylesi iddiaların yardımların kesilmesi ve kitle örgütlerinde çalışanların sindirilmesi için yapıldığını belirttikten sonra Bakana İsveç’in böylesi iddialar karşısında neden açıklama yapmadıkları sorusunu yöneltti.

Murat Kuseyri ise Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın başlattığı barış sürecine değindi.  PKK’nın ateşkes ilan ettiğini hatırlattıktan sonra Başbakan Erdoğan’ın barıştan yana olduğunu söylemesine rağmen, süreci sabote eden bir politika izlediğini, Kandil ve gerillaları bombalamaya ve Kürt politikacıları tutuklamaya devam ettiğini söyledi. Erdoğan’ın ayrıca bir korku toplumu yarattığına, yazar, gazeteci ve aydınların düşüncelerini özgürce açıklamaya cesaret edemediklerine de dikkat çekti.

Dış Yardım Bakanı Gunilla Carlsson, Türkiye’deki gelişmeleri, yaşanan insan hakları ihlallerini ve gazetecilerin durumlarını yakından izlediklerini ve söz konusu ihlalleri Türk yetkilileriyle yaptıkları görüşmelerde ele aldıklarını söyledi. Türkiye’nin dış yardım istemediğini, ancak kendilerinin insan haklarını güçlendirmek ve Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliğine alınmasına katkıda bulunmak için yardımı sürdüreceklerini ifade etti.

Kürt sorununun barışçıl yöntemler ve müzakereyle çözülmesinden yana olduklarını söyleyen Carlsson, Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne üye olabilmesi için var olan eksiklikleri gidermesi ve Kopenhag Kriterleri’nin gereklerini yerine getirmesi gerektiğini vurguladı.

Öte yandan dün de İsveç Parlamentosunda İsveç’in Türkiye stratejisi tartışıldı. Sol Parti Milletvekili Jacob Johnson, Türkiye’de binlerce Kürt politikacının KCK üyesi olduğu suçlamalarıyla uzun yıllar cezaevinde tutulduğuna, ifade ve insan hakları ihlallerinin sürdüğüne dikkat çekti. 2005 yılından bu yana ihlallerde artış görüldüğünü belirten Johnson İsveç’in sivil toplum örgütlerine yaptığı yardımların sürdürülmesini istedi.

Dış Yardım Bakanı Carlsson, Abdullah Gül’ün ziyareti sırasında iktidar ve muhalefet partilerinin aynı tutum almalarının, Türkiye’de yaşanan ihlalleri gündeme getirmelerinin sevindirici olduğunu söyledi. 2005-2013 yıllarında Türkiye’ye 400 milyon kron yardım yapıldığını, yardımları bundan sonra da sürdüreceklerini söyledi.