DTK’yi ziyaret eden İsveçli parlementerler, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın tarihi 2013 Amed Newrozu'ndaki çağrısı ile başlayan süreci desteklediklerini belirterek Türk devletinin de üzerine düşeni yapmasını istedi. Sürecin takipçisi olduklarını belirten İsveç sol partili Jacob Johnson Türk devletine, “Tüm siyasi tutsakları serbest bırakın” diyerek çağrıda bulundu.

İsveç sol partili Jacob Johnson ve Sosyal Demokrat Partisi Yılmaz Kerimo DTK’ye ziyaret etti.

DTK Daimi Meclis üyeleri Edip Yaşar ve Seydi Fırat ile Barış Annesi Emine Özberk tarafından karşılanan İsveç’ten gelen parlementerler yaptıkları konuşmalar ile Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 21 Mart Amed Newrozu’ndaki çağrısı ile başlayan süreci desteklediklerini belirtti ve Türk devletinin de üzerine düşeni yapmasını istedi.

“KCK” adı altında yapılan siyasi soykırım operasyonları kapsamında gözaltına alınarak cezaevine konulan insan hakları savunucusu ve avukat Muharrem Erbey’in de davasına katılan İsveç sol partili Jacob Johnson sürecin hassasiyetine dikkat çektiği konuşmasında, “Öyle bir sürece geldik ki, Kürt sorunu noktasında önemli tartışmalar yaşanıyor. Ve silahların yerini siyasete bırakmasından dolayı mutluyuz. Şimdi Türkiye’nin de adım atması gerekiyor” dedi.

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın çağrısı ve KCK Yürütme Konseyi’nin kararı temelinde HPG'nin Kuzey Kürdistan’da bulunan gerilla güçlerini çekme sürecinin 8 Mayıs Çarşamba günü başladığını hatırlatan İsveçli parlementer Johnson Türk devletine ise, “Tüm siyasi tutsakları serbest bırakın” diye çağrıda bulundu.

İsveç Sosyal Demokrat Partisi Yılmaz Kerimo ise kendisinin de Mardin’li olduğunu ve göç etmek zorunda kaldıklarını belirterek başladığı konuşmasında, silahların susmasını istedi. HPG’nin gerilla güçlerini çekmeye başladığına işaret eden Kerimo, “Türkiye’de üzerine düşen sorumluluğu almalıdır. Süreci Kürt halkı başlattı ve artık top Türkiye’dedir” diyerek sürecin takipçisi olduklarını belirtti.

YAŞAR: SÜREÇ HEBA EDİLMEMELİDİR

İsveçli parlementerlerin ziyaretinden duydukları memnuniyeti belirterek sözlerine başlayan DTK Daimi Meclis üyesi Edip Yaşar, Türkiye’de Çarşamba günü itibarıyla demokratik bir yaşamın başlangıç için yeni bir sürecin başladığını ifade etti. Sürecin demokrasiyi ve birlikteliği güçlendireceğini ifade eden Yaşar, bunun Ortadoğu ve dünyadaki sorunların çözümü içinde örnek bir model olduğunu söyledi.

“Bu süreç heba edilmemelidir. Bunun için Türkiye’nin üzerine düşeni yapması gerekmektedir. Özellikle Kürt halkının kimliğinin tanınıp yasal güvenceye alınması gerekmektedir” diyen Yaşar, Kürt halkının taleplerini hatırlatarak bunların yaşama geçirilmesi için demokratik, eşitlikçi bir anayasa yapılması gerektiğinin altını çizdi.

Kürtlerin sadece kendi halkları için değil ezilen bütün halklar ve toplumsal kesimler için mücadele ettiğini belirten ve başta  Öcalan olmak üzere tüm siyasi tutsakların özgürlüğüne kavuşmasını isteyen Yaşar, yaşanan faili meçhul cinayetlerin ortaya çıkarılması için Hakikatleri Araştırma Komisyonu kurulması gerektiğini söyleyerek sözlerini tamamladı.

‘GERİLLA HAREKETİ TÜRKİYE’DE ÖNEMLİ GELİŞMELERE YOL AÇTI’

1999 yılında 1’inci Barış Grubu ile Türkiye’ye giriş yapan ve uzun yıllar Türk cezaevlerinde tutulan DTK Daimi Meclis üyesi Seydi Fırat, gerilla hareketinin Türkiye’de önemli gelişmelere yol açtığını ve Kürt halkını gündeme taşıdığını ifade etti.

Öcalan’ın yaklaşımının, sürecin ve barışın arkasında olduklarını belirten Fırat, sürecin sağlıklı ilerlemesi için başta Türk devleti olmak üzere toplumun her kesiminin üzerine düşeni yapması gerektiğini belirterek “Benim Türkiye’ye giriş yapmamın üzerinden 14 yıl geçti. Keşke bugünkü yaklaşım o gün ortaya çıksaydı. Ancak müzakere süreçleri önü açık süreçlerdir. Kimi zaman sekteye uğrayabilir. Bu sefer uğramasını istemiyoruz. Sekteye uğrarsa büyük acılar yaşanır” dedi.

“Adaleti kuran barış, barıştır. Adaletsizlik devam ederse barış kalıcı olmaz” ifadesini kullanan Fırat, “Şimdi herkesi, tüm kesimleri cesaretimizle, güven duygumuzla süreci inşa etmeye çağırıyoruz. Herkesin sürece bir tuğla koymasını istiyoruz” dedi.

Barış Annesi Emine Özberk, Türk devletinin çözüm noktasında samimi ise üzerine düşeni yapması gerektiğini ifade etti.

İsveçli parlementerlerin DTK ziyareti basına kapalı olarak devam etti. İsveçli heyet DTK ziyaretinin ardından cezaevini ziyaret edecek.