İsviçre'de kirli faaliyet: Kürt gençlerine 'ajanlık' dayatması

İsviçre'de kirli faaliyet: Kürt gençlerine 'ajanlık' dayatması

Almanya merkezli Yeni Özgür Politika gazetesine göre Kürt gençleri İsviçre istihbaratı ve polisleri tarafından ajanlaştırılmaya çalışılıyor. Gençlerin, çeşitli tehditlerle ajan yapılmak istendiği belirtilirken, gazeteye konuşan İsviçre Kürt Dernekleri Federasyonu, ajanlaştırma girişimlerine son verilmesini istedi.

Gazete, "İsviçre, ülkesinde yaşanan sorunlara duyarsız kalmayarak demokratik gösteriye katılan, yasal statülere sahip Kürt derneklerine giden ve özellikle dış ilişki faaliyetlerinde bulunan gençlere ajanlık dayatmasında bulunuyor" diye yazdı.

Ali Ongan imzalı haberde özellikle yaşları 19 ila 25 arası değişen gençlerin hedef alındığı ajanlık dayatmalarının son yıllarda yoğunlaştığı belirtilirken, polisin ajanlık dayatmasının birçok genç tarafından kabul edildiği, etmeyenlerin ise başta vatandaşlığa geçiş hakkı olmak üzere oturumların uzatılmaması gibi bir çok sorunla karşılaştığı ifade ediliyor.

İsviçre polisinin ajanlık dayatmasıyla karşı karşıya kalan bazı Kürt gençleri yaşadıklarını gazeteye anlattı.  Ö. A, 25 yaşında ve Bern kentinde yaşıyor. 14 yıldır İsviçre'de olan Ö. A, geçtiğimiz yıl Fransa'nın Strasbourg kentinde yapılan açlık grevi desteklemek için Bern'deki gösterilere katıldığını anlatırken, bu gösterilerin birinde kimliği polis tarafından alındığını söylüyor.  Ö. A, kimliğini almak için karakola gittiğinde ajanlık teklifiyle karşılaştığını ifade ediyor.  Kendisine 'birlikte çalışmayı öneren' polisin adını, soyadını ve hangi büroda çalıştığını bildiğini söyleyen genç, polisin kendisine kartvizitini verdiğini belirtiyor. Bundan sonrasını Ö. A. şöyle anlatıyor: "Benimle altı saat boyunca konuştular. Bana 'bize periyodik olarak bilgi verirsen vatandaşlığa geçebilirsin' dedi. Ben bu teklifi hemen reddettim."

Ö. A. teklifi kabul etmemesinden sonra takip edilmeye başlandığını ve psikolojik baskıya maruz kaldığını söylüyor ve yaşadığı baskıları, polis tacizi ve tehditlerini gazeteye anlatıyor

İsviçre'nin Fribourg kentinde yaşayan 25 yaşındaki C.K. da ajanlık teklifiyle karşı karşıya kalan gençlerden biri. C.K'ya ajanlık teklifinin narkotik şube üzerinden çağrıyla yapıldığı belirtiliyor. 2012 yılında kendisine teklif yapıldığını söyleyen C.K. halen yaşadıklarının şokunu yaşıyor. Narkotik şubeden çıkan ve kendisine tarif edilen şubeye giden C.K, kapıdan karşılandığını ve mektupta ismi yazılan şahsa götürüldüğünü anlatıyor. Burada ikinci şokunu yaşayan C.K.  şöyle anlatıyor: "Bu kişi bana iç güvenlikte sorumlu olduğunu söyledi. İsmini ve adresini biliyorum. Yanında bir memur daha vardı. Benimle 3-4 saat boyunca konuştular. İsviçre'deki Kürtler üzerinde çalıştıklarını söylediler. Birçok soru sorarak kendilerini doğrulamamı istediler. Tanıdığım, tanımadığım, gerek İsviçre'de gerek Avrupa'nın değişik ülkelerinde faaliyet yürüttüklerini iddia ettikleri birçok kişinin fotoğraflarını gösterdiler. Özellikle gençler hakkında detaylı şeyler söyleyip kendilerine yardımcı olmamı istediler. Söylenen herşeye tepki gösterip hiçbir bilgiye sahip olmadığımı söyledim. Onlara sadece Fribourg'da yaşayan Kürtlere bürokratik işlemlerinde yardımcı olduğumu belirttim. Ancak mektupta ismi yazılan polis, 'Türkiye ile diplomatik ve ekonomik ilişkilerimiz var. Kürtler bizi zor durumda bırakıyor, buna izin veremeyiz' dedi. Beni sürekli itham ederek ve psikolojik baskı yaparak kendileriyle çalışmamı istediler."

Ajanlık teklifiyle karşılaşanlardan biri de 19 yaşındaki M. H.. Oturum izni aldıktan sonra evlilik yoluyla nişanlısını İsviçre'ye getirtmeye uğraşan M. H., Kürtlerin yoğun olarak yaşadığı Zürih'te sivil polisin etkinliklere katılması ve Kürt derneğine gitmesi baskısına maruz kaldığını söylüyor.

22'yaşındaki K.Y. isimli diğer bir mağdur, İsviçre'ye iltica ettikten sonra bir kaç kez Kürt derneklerine, bir kez Newroz gecesi ve yürüyüşüne katıldığını kaydeden, yaşadığı şehirde iki sivil tarafında kimlik kontrolüne tabi tutulduğunu ve daha sonra Kürtlerin yoğun yaşadığı bir kente getirildiğini söylüyor. Yeşil bir parkta biri kadın tercüman olmak üzere iki kişinin karşısına çıkarıldığını aktaran K. Y., kendisinin getirildiği şehir başta olmak üzere İsviçre'deki Kürtler hakkında geniş geniş bilgiler verildikten sonra "Bana resmi bir belge uzatılarak terkim geldiği belirtildi. Ama bunu durdurabileceklerini hatta getirildiğim şehirde bana ev temin edileceği ve burada oturum alabileceğimi söylediler. Bunların gerçekleşmesi içinse kendileriyle çalışmamı istediler" diyor.

İsviçre Kürt Dernekleri Federasyonu (FEKAR), ajanlık dayatılan gençlerin kendilerine başvurmalarını isteyerek, şunları vurguladı: "Son zamanlarda İsviçre istihbaratı ve bazı kanton polis birimlerince yoğunlaştırılan Kürt gençlerini ajanlaştırma faaliyetleri tespit edilmiştir. Özellikle İsviçre'nin demokratik yapısına uygun, yasal, şeffaf ve resmi mercilerce tanınan Kürt kurumlarına yönelik bilgi toplama girişimlerini esefle karşılıyoruz. Çeşitli vaat ve psikolojik baskılarla kandırılan gençlerin yanı sıra Kürtleri ve Kürt kurumlarını kriminalize etme girişimlerini İsviçre demokrasisi ile bağdaşmadığı bilinmelidir. İsviçre gibi demokratik bir ülkede bu tarz karanlık yöntemlere başvurulması Kürt halkı gibi İsviçre'de yaşamak zorunda kalan mazlum bir halkı derinde etkiyecektir. İsviçre Kürt Dernekleri Federasyonu olarak devam eden ajanlaştırma faaliyetlerine bir an önce son verilmesini ve konuyla ilgili girişimlerden hemen vazgeçilmesini beklemekteyiz. Başta Kürt aileleri olmak üzere Kürt gençlerinin bu karanlık ilişkilere karşı dikkatli ve hassas olmalarını söz konusu dayatmalara karşı FEKAR'a başvurmalarını kamuoyunuzun dikkatlerine sunuyoruz."