Kanat: İktidar debelenip duruyor

İHD MYK Üyesi Fatin Kanat, iktidarın DTK’yi hedef almasının, anti Kürt siyasetinin sonucu olduğunu belirterek, “Bu, sonu olmayan bir yoldur. Çıkmazın içinde debelenip duruyorlar’’ dedi.

Sosyal patlamadan, bunun büyük bir halk hareketine dönüşme ihtimalinden çok korkan iktidarın, sorunları içinden çıkılamaz hale getirdiğini söyleyen İHD MYK Üyesi Fatin Kanat, demokratik muhalefetin özgürlük ve demokrasi kriterlerinde bir an önce yan yana gelmesi, omuz omuza vermesi, bütün bu gidişata ‘dur’ demesi gerektiğini vurguladı.

İnsan Hakları Derneği (İHD) MYK Üyesi Fatin Kanat, ANF’ye konuştu. Kanat, Demokratik Toplum Kongresi’ne (DTK) dönük operasyonların anti Kürt bakışın bir uzantısı olduğunu söyleyerek, şunları ifade etti: “İktidarın, Kürt ve Kürdistani oluşumlara saldırdığı bir süreçten geçiyoruz. DTK’ye yapılan da anti Kürt yapılanmanın bir sonucudur. DTK, iktidarın hedefi ve düşman hukuku işlettiği bir yapı konumunda. Yasal mevzuatlara uymasına, legal bir oluşum olmasına ve demokratik bir siyaset yürütmesine rağmen iktidar böyle bir yola başvurdu. Bu, sonu olmayan bir yoldur. İktidara da bir şey kazandırmayacak. Kürtlerin herhangi bir hak elde edebilme ihtimali onları çok endişelendiriyor. Bir çıkmazın içindeler ve onun içinde debelenip duruyorlar.”

SAVUNMA İŞLEVSİZLEŞTİRİLİYOR

Çoklu baro sistemiyle savunmanın en önemli ayağının işlevsizleşeceğinin altını çizen Kanat, İktidarın varmak istediği yer çok açık olduğunu kaydetti. Kendisine itiraz edecek, eleştirecek, kendi yürüyüşünü zaafa uğratacak herhangi bir yapılanma istemediğini söyleyen Kanat, “Dolayısıyla baroların muhalif olarak karşısında duran yapısını bozmanın bir aracı olarak çoklu baro sistemini görüyor. Bu yasa teklifi zaten hazırdı. Ankara Barosu’nun Diyanet İşleri Başkanı’nı eleştirel konuşması bahane edilerek gündem değiştirildi. Nefes alamayacak halde olan ülkenin, nefesi talep edecek yapılarını, itiraz mercilerini dönüştürmeyi amaçlıyor” dedi.

Çoklu baro sistemi yasalaştığı takdirde insan hakları izleme birimlerinin ve baroların güçsüzleşeceğini ifade eden Kanat, şunları söyledi: “Aynı zamanda insan hakları merkezleri bakımından savunmanın önemli bir ayağı olarak işleyen ve insan hakları savunuculuğu anlamda önemli bir yerde duran baroları bu yasayla işlevsizleştirecekler. İçinde bulunduğumuz toplumsal sorunlar bakımından da daha vahim bir durumun göstergesi olacak.’’

MUHALİF OLMAYI TERÖRİZE EDİYOR

Tüm dünyada sosyal medyanın iktidarları rahatsız ettiğine dikkat çeken İHD MYK Üyesi Fatin Kanat, iktidarın salgını bile istismar ettiğini belirterek, sosyal medyayı da kontrol altına almak istediğine işaret etti. Muhalif olmayı, eleştiriyi terör propagandası haline sokarak insanları sesini çıkaramaz hale getirmek isteyen iktidarın, başarılı olamayacağını söyleyen Kanat, ama adım atmaktan vazgeçmediklerini kaydetti. Kanat, şunları ekledi: “Sosyal patlamadan, bunun büyük bir halk hareketine dönüşme ihtimalinden çok korkuyorlar ama bu yol, yol değil. Bu ülkenin gerçekten özgürlük ve demokrasi kriterlerinde bir an önce yan yana gelmesi, omuz omuza vermesi, bütün bu gidişata ‘dur’ demesi gerekiyor. Demokratik haklar bağlamında, özgürlükler bağlamında bu ülkenin normalleşmesi gerekiyor. Bu normalleşme olmadığı ölçüde var olan sorunlar içinden çıkılamaz hale gelecek.”