Kanser hastası tutsak Karagöz’e avukat engeli!

Kanser hastası tutsak Karagöz’e avukat engeli!

Acilen tahliye edilmesi gereken hasta tutsaklar, Adlı Tıp Kurumunun umursamazlığı nedeniyle teker teker ölüme gönderilirken, bu umursamazlığa şimdi de cezaevi savcıların keyfi tutumu eklendi. Kanser hastası tutsak Özgür Karagöz tahliye edilmediği gibi, durumunu öğrenmeye giden avukatlar da engellendi.

Acilen tahliye edilmesi gereken hasta tutsaklar, Adlı Tıp Kurumunun umursamazlığı nedeniyle teker teker ölüme gönderilirken, bu umursamazlığa şimdi de cezaevi savcıların keyfi tutumu eklendi. Tahliye edilmesi gereken 122 ağır hasta tutsaklardan biri olan KCK davası hükümlüsü Özgür Karagöz tahliye edilmediği gibi bir de durumunu öğrenmeye gelen avukatlara da engel konuldu.

Çok nadiren rastlanan bir kanser türü olan Malign Histiositozis hastalığına yakalanan ve acilen akciğer nakli olması gereken Karagöz ölüm ile pençeleşmesi yetmemiş gibi, nakledildiği Metris 2 nolu T Tipi cezaevinde avukatıyla görüşmesi engellendi.

Karagöz ile görüşmek üzere bu sabah cezaevine giden İHD avukatlarından Erman Öztürk’e önce cezaevi idaresi engel koydu sonra görüştüğü cezaevi savcısı da izin vermedi.

TEK DELİL DESTEK EVLERİNDE ÖĞRETMENLİK YAPMASI!

1981 yılında Diyarbakır Farqin’de ( Silvan)  doğan Özgür Karagöz Malign Histiositozis hastalığına 2002 yılında üniversite okumak için gittiği İstanbul’da yakalandı.  Çok nadir bir kanser türü olan Malign Histiositozis hastalığı, beyin, akciğer gibi langerhans hücreleri yumuşak dokularda oluşup, dokunun bozulup tahrip olmasına neden oluyor. Bu hastalığın beynin hipofizinin sağ yanında ve her iki akciğer loblarında yayılması üzere Karagöz, 2005 yılında uzun soluklu bir tedaviye alındı. Yoğun nefes darlığı çeken Karagöz, ailesinin istemi üzerine Silvan’a döndüğünde özel kolejlerden teklif alsa da, o yoksul öğrencilere dönük eğitim hizmeti veren Silvan Eğitim Destek evinde koordinatör ve matematik öğretmeni olarak çalışmayı tercih etti.

Diyarbakır’da KCK adı altında yapılan operasyonlarla hayatı değişti. Yapılan bu hukuksuz tutuklamalara karşı basın açıklamalarına katıldığı gerekçesiyle 6 Aralık 2009 tarihinde Diyarbakır 4. Asliye Hakimliğinde 4 yıl hapis cezasına mahkum edilen Karagöz, 23 Ocak 2010 tarihinde işe giderken bu kez “KCK” operasyonların hedefi oldu. Diyarbakır D Tipi cezaevinde konulan Karagöz tutuklanmasına neden olan tek delil ise katıldığı basın açıklaması ve Silvan merkezde bulunan Eğitim Destek Evleri’nde koordinatör olarak çalışmasıydı. Yargılandığı 4. Ağır Ceza mahkemesi tarafından, “PKK-KCK üyesi olmamakla birlikte örgüte yardım etmek”  iddiasıyla verilen   9.5 yıl hapis cezaya  bir de  4. Asliye Hakimliği tarafından verilen 4 yıllık ceza da eklendi. Hem hastalığıyla hem de yargı sistemin hukuksuzluğuyla mücadele eden Karagöz için zor günlerin başlangıcı oldu. 

AVUKAT'A DA ENGEL

Cezaevinin zor koşulları altında tedavi olamadığı için akciğerleri işlevsiz hale gelen ve acilen akciğer nakli olması gereken Karagöz,  Diyarbakır’dan Marmara Üniversitesine aynı keyfi tutuma takıldı.  Solunum fonksiyon testi dışında hiçbir işleme tabi tutulamayan Karagöz’e doktorlar, akciğerdeki balonlar patlarsa oksijen ile idare edebileceğini söyledi. Muayene olduğu bir başka Tıp profesör ise Karagöz’un bulunduğu kritik durumundan çok milyonda bir görülen hastalığı keşfetmenin kariyer heyecanıyla randevu vermeyi bile unuttu.  

Metris 2 nolu T Tipi Cezaevi’ne gönderilen Özgür Karagöz, bu kez de durumunu öğrenmek için gelen avukatlara engel konuldu. Karagöz ile görüşmek üzere Metris cezaevine giden İHD avukatlarından Erman Öztürk’ün görüşme talebi reddedildi.  Talebin reddine Karagöz’ün avukat hakkını doldurduğu gerekçesinin gösterildiğini anlatan avukat Öztürk, “Cezaevi savcısından izin almak üzere Bakırköy’e gittim. Savcıya Özgür Karagöz’un bulunduğu durumu anlatmama rağmen o da izin vermedi” dedi.