Kürt siyasetçilerin serbest bırakılması için yapılan Kara Perşembe eylemlerinde, cezaevlerinde yaşanan ölümlerin baş sorumlusunun Cumhurbaşkanı ve Adli Tıp Kurumu olduğu vurgulandı. Eylemlerde, geri çekilme sürecine de dikkat çekilerek, bu süreçte yapılacak operasyon, yaşanacak çatışma ve can kayıplarının birinci derecede sorumlusunun hükümet olacağı belirtildi.

Kayapınar Belediyesi çalışanları cezaevinde tutuklu bulunun Belediye Başkanları Zülküf Karatekin, Başkan Yardımcısı Sabahattin Dinç ve Kürt siyasetçileri için yaptıkları  ‘Kara Perşembe’ eyleminin 166'ncısını gerçekleştirdi.

Belediye hizmet binası önünde yapılan eyleme Kayapınar Belediye Başkan Vekili Mahmut Dağ, Başkan Yardımcısı İhsan Avcı, BDP Kayapınar İlçe Başkanı Davut Kesen, İHD Bölge Temsilcisi Şevket Akdemir, Barış Anneleri, meclis üyeleri ve çalışanlar katıldı.

Eylemde açıklama yapan BDP Kayapınar İlçe Başkanı Davut Kesen, "Kürtlerin barış adına özerine düşeni yapmıştır. Cezaevlerinde bulunun arkadaşlarımızın biran önce serbest bırakılması gerek. Bu gelişen sürece olumlu bir katkı yapacaktır “ şeklinde konuştu.

Yapılan "Kara Perşembe" protesto eylemi 5 dakikalık oturma eylemiyle sona erdi.

Derik’teki Kara Perşembe eylemi de Belediyesi hizmet binası önünde yapıldı. Eyleme; Derik Belediye Başkan Vekili Doğan Özbahçeci, BDP Derik İlçe yöneticileri, belediye meclis üyeleri ile Belediye-İş ve Tüm Bel-Sen üyeleri katıldı. Tutuklu Derik Belediye Başkanı Çağlar Demirel'in fotoğrafı ile "İrademiz onurumuzdur, onurumuz yaşam gerekçemizdir" pankartının açıldığı eylemde, Kürtçe açıklama yapan Derik Belediye Başkan Vekili Özbahçeci, Sincan F Tipi Cezaevi'nde yaşamını yitiren hasta tutsak İrfan Eskibağ'ın, AKP iktidarının demokrasi, insan hakları ve özgürlüklere bakış açısının kurbanı olduğunu belirtti. İHD, BDP ve tutuklu yakınlarının hasta tutsaklarla ilgili yürütmüş olduğu tüm çalışma ve eylemselliklerin iktidar ve Adalet Bakanlığı tarafından sürekli görmezden gelindiğini kaydeden Özbahçeci, "İHD aralarında İrfan Eskibağ'ın dosyasının da olduğu ağır hasta tutsakların serbest bırakılması ile ilgili yürütmüş olduğu çalışmayı daha önce Adalet Bakanlığı'na göndermişti. Ancak Adalet Bakanlığı bu dosyalarla ilgili çalışma yürütmek yerine, Mehmet Ağar'ı cezaevi adı altında tutulduğu otelden çıkartma çalışması yürüttü. Binlerce faili meçhul cinayetten sorumlu tutulanlar serbest bırakılıyor. AKP'nin çıkartmış olduğu yargı paketlerinden siyasi ve hasta tutsaklar değil, Mehmet Ağarlar yararlanıyor" dedi. Süreç ile ilgili bölgede halkla birlikte yürütülen çalışmalara değinen Özbahçeci, şunları söyledi: "Halkımız tüm kaygılarına rağmen sürecin ilerletilmesi gerektiğini söylüyor. Gerillanın sınır dışına çekilmesiyle birlikte artık çözüm ile ilgili hükümet tarafından atılacak adımların tartışılması gerekmektedir. Yine gerillanın çekilmesi sürecinde yapılacak operasyon, çatışma ve can kayıplarından birinci derecede hükümet sorumlu olacaktır." Açıklamadan sonra 5 dakikalık oturma eylemi gerçekleştirildi. 

Urfa'nın Viranşehir ilçesinde Kara Perşembe eylemi, Kışla Mahallesi'nde bulunan belediye hizmet binası önünde yapıldı. Açıklamaya; Belediye Başkan Vekili Mehmet Burun, BDP Viranşehir İlçe eş başkanları Halis Aktaş ve Servet Kılıç, Tüm Bel-Sen ve Genel-İş temsilcileri, belediye meclis üyeleri ve belediye personelleri ile kitle katıldı. BDP Viranşehir İlçe Eş Başkanı Aktaş, geri çekilmenin yaşandığı bu dönemde hükümetin üzerine düşeni yapması gerektiğini vurguladı. Dersim katliamının yıldönümü nedeniyle yaşanan katliamı hatırlatan Aktaş, "Dersim katliamını unutmadık ve asla unutmayacağız. Katliamda yaşamlarını yitirenleri saygı ile anıyoruz. Katliamı yapanları da nefretle kınıyoruz" dedi. Aktaş, "KCK" operasyonları kapsamında tutuklu bulunan arkadaşlarının serbest bırakılmasını istedi. 

Kara Perşembe eylemi, Suruç Belediyesi önünde yapıldı. Eyleme, Suruç Belediye Başkan Vekili Hülya Demir, belediye meclis üyeleri, BDP Suruç İlçe Başkanı Salih Şahin, ilçe yöneticileri, Genel-İş ve Tüm Bel-Sen çalışanları katıldı. Açıklamayı yapan Genel-İş Sendikası Suruç Temsilcisi Mustafa Coşkun, "KCK" yargılamalarının devam ettiği bir süreçte yine Kara Perşembe eylemi için alanda olduklarını belirtti. Sürece dikkat çeken Coşkun, "Böylesi bir süreçte önemli gelişmeler yaşanırken, siyasi tutsakların hala cezaevinde olması etik ve ahlaki değildir. Bu sürecin başarıya ulaşması için tüm siyasi tutsakların derhal serbest bırakılması gerekiyor" diye belirtti. 

Çelebibağı Belde Belediyesi önünde düzenlenen Kara Perşembe eylemde üzerinde tutuklu Çelebibağı Belediye Başkanı Veysel Keser'in fotoğrafının bulunduğu, "İrademe dokunma" yazılı pankart açıldı. Eyleme; BDP Çelebibağı Belde Başkanı Perihan Sağlam, TUHAD-DER, KURDÎ-DER, Çelebibağı ve Erciş Belediyesi meclis üyeleri, BDP Van İl Meclis üyeleri ile belediye çalışanları katıldı. Özgürlük mücadelesinde yaşamını yitirenler anısına bir dakikalık saygı duruşunda bulunulmasının ardından açıklama yapan TUHAD-DER Erciş Temsilcisi Fevzi Can, cezaevlerinde bulunan hasta tutsakların ölüm tehdidi altında yaşadığına dikkat çekerek, Cumhurbaşkanı ve Adli Tıp Kurumu'nun suç işlediğini ifade etti. Can, "Kürtleri cezaevi ve zindanlarda dirhem dirhem eritmeye çalışıyorsunuz. Cezaevlerinde damla damla ölen insanların ölümlerini izlerken bundan zevk mi alıyorsunuz?" diye sordu. Geçtiğimiz günlerde Ankara Sincan F Tipi Cezaevi'nde yaşamını yitiren hasta tutsak İrfan Eskibağ'ın durumuna dikkat çeken Can, "Şu an Türkiye cezaevlerinde 416 hasta tutsak vardır, bunlardan 222'si ağır, 108'i ise ölüm döşeğindedir. Bu insanları öldürmek eğer size zevk veriyorsa, unutmayın ki tarih ipini cellatların boynuna takıyor" diye belirtti. Can, devam eden "KCK" davalarında da son olarak Van'da görülen duruşmada somut iddialar olmamasına rağmen siyasetçilerin serbest bırakılmadığına dikkat çekti. Bunun devlet açısından "barış sürecindeki" samimiyetsizliği gösterdiğini belirten Can, bir yıla yakın süredir tutuklu bulunan Çelebibağı Belediye Başkanı Keser'in tutsaklığının sürdürülmesine anlam veremediklerini sözlerine ekledi.