Karayılan'dan Konak ve Kersan köylülerine açık mektup

Karayılan'dan Konak ve Kersan köylülerine açık mektup

Halk Savunma Merkez Karargah Komutanı Murat Karayılan, 1994-1997 yılları arasında Botan’da yaşamını yitiren ve geçtiğimiz günlerde KCK Şehit Aileleri Komitesi tarafından ilan edilen 6 ARGK gerillasının (Metin Ceyran, Mehmet Salih Ceyran, Erdal Ceyran, Bedrettin Kaya, Mücahit Kaya ve Celal Sezer) ailelerine açık bir mektup göndererek başsağlığı diledi.

Mektupta, “ayrı ayrı her birinin yiğitliğine, fedakarlığına ve kahramanlığına tanık oldum” diyen Karayılan yaşamını yitiren 6 gerillanın yöre gençleri açısından birer örnek olduğunu belirtti.

Urfa’nın Birecik ilçesine bağlı Konak Köyü ile Suruç ilçesine bağlı Kersan (Fıstıklı) Köyü’ne mensup Ceyran, Kaya ve Sezer ailelerine hitaben yazılmış mektup şöyle:

"Değerli Konak ve Kersan köylülerine; 

Çok değerli Ceyran, Kaya ve Sezer ailelerine; 

Öncelikle en içten duygularla sizleri selamlıyor, hepinizi saygıyla kucaklıyorum. Yaşam mücadelenizde sizlere sağlık, esenlik ve başarılar diliyorum.

Sizlerin de takip ettiği gibi, mücadelemiz bugün önemli, tarihi bir aşamaya gelmiş bulunmaktadır. Sıfır diyebileceğimiz bir noktadan büyük bir emek ve çaba ile başlayan mücadelemizin bu düzeye gelmiş olması kesinlikle kahraman şehitlerimizin sayesinde olmuştur. Hiçbir şehadet boşa gitmemiş, her birinin bu kervanın yürümesinde bir rolü olmuştur.

Daha başlangıçta Haki Karer, Halil Çavgun ve Ömer Kayaların yaktıkları meşale, bugün milyonların yürüyüşüne dönüşmüştür. Sizin evlatlarınız olan Metin Ceyran (Mahir), Mehmet Salih Ceyran (Zinar), Erdal Ceyran (Şêxo), Bedrettin Kaya (Ömer), Mücahit Kaya (Baran) ve Celal Sezer'lerin (Dilbirîn) Urfa’dan gelerek Botan’da mücadeleye katılmaları çok anlamlı ve asil bir insanlık tutumudur.

Bu yiğit ve fedakar gençlerin gerçekleştirdikleri bu çıkış, yaptıkları ve pratikleri birer kahramanlık destanıdır. Onlar Urfa’dan gelerek Botan’da yükselen Apocu yiğitliğe yiğitlik kattılar. Ben pratikte onları tanıma şansına kavuştum ve ayrı ayrı her birinin yiğitliğine, fedakarlığına ve kahramanlığına tanık oldum. Pratikte büyük bir cesaret ve fedakarlıkla savaşarak Ömer Kayaların çizgisinde militanlaşmayı ve komutanlaşmayı başaran bu yiğitler, insanlık meziyetleri açısından tüm yöre gençleri için birer örnektir.

Ne mutlu size ki, böyle cesur, onurlu ve güzel insanları yetiştirmişsiniz. Ne mutlu size ki ailenizde böyle yiğit, yaşı küçük ama yüreği büyük insanlar çıkmıştır. Her bir arkadaşımızın, Metin’in, Mehmet Salih’in, Erdal’ın, Bedrettin’in, Mücahit’in ve Celal’in annesi, babası ve kardeşleri olarak ne kadar gurur duyarsanız yerindedir. Metin’in annesi, ablam Adile’nin vefat ettiğini biliyorum; O ayrı bir hüzün kaynağıdır.

İnanın ki, bu arkadaşların şahadeti, en az sizler kadar, hatta belki daha fazla, yoldaşları olarak bizleri üzmüştür. Ama bizler onların yolunda yürüyerek, yüce davalarına sahip çıkarak anılarını yaşatacak ve onları ölümsüz kılacak mücadele sözümüzü yerine getirmede sonuna kadar kararlıyız. Sizlerin de aynı duyguları taşıyacağınızdan eminim.

Bu yiğitlerin aileleri olarak sizlere başsağlığı diliyorum. Sizler için sabır ve metanet temenni ediyorum. Her iki köyün gençlerini, kadınlarını ve erkeklerini büyük bir sevgi ve saygıyla selamlıyorum. Sizlere yaşamın her alanında üstün başarılar diliyorum.

Gelecek güzel, özgür, demokratik günlerde buluşmak üzere sizleri selamlıyorum.

Selam, sevgi ve saygılarımla..."