Hollanda'nın Den Haag kentindeki Demokratik Kürt Toplum Merkezinde halk toplantısı düzenlendi. Toplantıda, Kuzey Kürdistan'daki saldırı ve direnişler, Rojava ile Şengal'deki gelişmeler ve meclislerin üzerine düşen sorumluluklar konuşuldu.

Toplantıda konuşan KONGRA GEL Eşbaşkanı Remzi Kartal, 7 Haziran öncesi AKP'nin siyasi kaygılarını gözeterek PKK'nin silah bırakmasını istediğini, 'Çözüm Süreci'nde üzerine düşen görevi yerine getirmediğini belirtti. AKP'nin savaşı amaçladığına dikkat çekerek Suruç Katliamı'nı örnek gösteren Kartal, Kuzey Kürdistan'da devletin hiçbir yasayı dinlemeden katliamlara başvurduğunu kaydetti. 1 Kasım'da devletin katliamcı uygulamaları sırasında seçimlerin yapıldığını da vurgulayan Kartal, seçim değerlendirmelerinin bu çerçevede ele alınmasını istedi. Kartal, AKP'nin saldırılarına halkın da direnişle karşılık verdiğini kaydetti.

'DAIŞ VE AKP'Yİ ENGELLEYECEK TEK GÜCÜZ'

Kartal, AKP'nin Rojava'ya düşmanlığını da koalisyon devletlerine çeşitli şantajlar yaparak sürdürdüğünü ifade etti. Rojava'daki gelişmelere değinen Kartal, Rakka'nın da temizleneceğini belirtti. 

Kartal, Rojava'da DAIŞ'i, Türkiye'de de tekçi zihniyeti engelleyecek gücün kendileri olduğuna işaret etti.

Şengal için 'Kürt siyasetinin demokratikleşmesinin merkezi' diyen Kartal, Şengal'de kadın özgürlük mücadelesinin öncülüğünde toplumsal demokratikleşmenin, Kürdistan siyasetini değiştirdiğini söyledi. Kartal, "Tam da şimdi Önderlik projesini yoğunlaştıracağımız bir sürecin içindeyiz" ifadesini kullandı.

AVRUPA'DAKİ HALKA ÇAĞRI

Avrupa'da yaşayan Kürtlere büyük sorumluluğun düştüğünü söyleyen Kartal, herkesin meclislere katılmasını, meclislerin de süreci kavramasını istedi. Kartal, "Avrupa'daki halkımız yeni mücadele sürecimize kendini hazırlamalıdır. Halkımız üzerinde yürütülen savaşı boşa çıkarmak için, seferberlik ruhu ile mücadeleyi yükseltmek temel hedefimiz olmalıdır" dedi.

Kartal, "Ya bölüneceğiz ya da birlikte eşit ve özgür olacağız. Kürt sorununu çözmeyi değil de tasfiyeyi esas alan Türk devletinin dayatmalarını kabul etmeyeceğiz" diyerek, Kürtlerin devletleşmeye gidebileceğini ancak Kürtlerin devletleşmesinin de Türk devleti ve benzerleri gibi olmayacağını belirtti.