Kartal: Konferans demokrasi bileşenlerinin ortaklığının ilanıdır
Kartal: Konferans demokrasi bileşenlerinin ortaklığının ilanıdır
Kartal: Konferans demokrasi bileşenlerinin ortaklığının ilanıdır
Brüksel’de düzenlenen Avrupa Barış ve Demokratik Çözüm Konferansı’nın açılış konuşmasın yapan Kongra-Gel Başkanı Remzi Kartal, bu konferansın bir buluşma değil, “Avrupa’da yaşayan demokrasi bileşenlerinin ortaklığının ilanı anlamına” geldiğini kaydetti.
Brüksel’de iki gün sürecek olan konferansın ilk bölümünde kurulan divan ardından konferansın çağrıcılar adına süreç ve konferans hakkında bir sunum yapan Kongra-Gel Başkanı Remzi Kartal, neden bu konferansların yapıldığını anlattı.
AKP POLİTİKALARINI AŞILMASI İÇİN…
Öcalan’ın insitiyatifi ile başlayan demokratik çözüm sürecinin birinci aşaması için Kürt hareketinin gerekli adımları attığını ifade eden Kartal, “Şimdi içinde bulunduğumuz ikinci aşamanın gelişmesi tamamen AKP hükümetinin yasal düzenlemeleri yapmasına bağlı olduğunu” kaydetti.
Kartal, Gezi Parkı direnişi ve Lice’de bir kişinin hayatını kaybettiği saldırıya dikkat çeken Kartal, “Bizim açımızdan hareket olarak bu durum kabul edilemez. AKP hükümeti politikalarının aşılması ancak tüm ötekileştirilenlerin ortak mücadelesi ile mümkündür” dedi.
BU SÜREÇ AKP’YE GÜVENİLEREK BAŞLAMADI
“Şunun çok iyi anlaşılması gerekiyor, AKP’ye güvenilerek bu süreç başlatılmamıştır” vurgusunu yapan Kartal, diyalog ve çözüm sürecine AKP’nin zorunlu olarak girdiğini kaydetti.
Demokrasi ve özgürlüğün kazanma şansının her zamankinden fazla olduğunun altını çizen Kartal, “Bu süreçte barış ve demokrasi mücadelesinin güçlü bir şekilde örgütlendirilmesi ve sürecin geliştirilmesi amacıyla Önder Apo 4 konferansın yapılmasını önerdi” diye belirtti. Kartal, “Bu konferansların ortaya çıkaracağı örgütlü irade, çözüm sürecinde halklarımızın ortak iradesini temsil edecektir” dedi.
Avrupa’da bulunan halkların stratejik bir rolü olduğunu belirten Kartal, zorunlu göçe işaret etti. AKP hükümeti üzerinde kamuoyu baskısı oluşturmak için geniş bir toplumsal bir muhalefetin örgütlendirilmesinin önemine vurgu yapan Kartal, “Kürt Halk Önderi Öcalan, özgürlük mücadelesinin başından itibaren Kürt sorununu, Türkiye’nin demokratikleşmeme sorununun doğrudan bir sonucu olarak ele almakta; Kürt sorununun çözümünü Türkiye ve Ortadoğu’nun demokratikleşmesinde kilit önemde görmektedir” diye konuştu.
Öcalan’ın “Çözümü sadece Kürt halkının temel hak ve özgürlükleri çerçevesinde değil, tüm halkların ve tüm inançların hak ve özgürlükleri kapsamında ele almakta” olduğunu ifade eden Kartal, demokratikleşme ve özgürleşme taleplerinin AKP zihniyeti ve hükümeti tarafından cevaplanamayacağının açık olduğunu belirtti.
SİSTEMLE SORUNU OLAN HERKES
“Dolayısıyla demokrasinin kurucu güçleri, halklar, inançlar, Türkiye’deki tüm ötekiler, bu sistemle sorunu olan herkestir” tespitini yapan Kongra Gel Başkanı, “Tüm engellerin kaldırılarak eşit, adil ve özgürlükçü bir anayasanın yapılması temel sorunlarımızdan biridir” dedi. Kartal, şöyle devam etti: “Tüm halkların kendi anadilleri ile eğitim yapmaları; tüm inançların kendi ibadethanelerinde, kendi inançlarını özgürce yapmaları, bu inançların eğitim kurumlarında çocuklara öğretilmesi; diyanet işleri bakanlığı gibi inançları tekleştiren, resmileştiren ve siyasallaştıran kurumların lağvı, Avrupa’daki konferansımızın da temel bir gündemi olacaktır.”
Zorunlu göçe işaret ederek geri dönüş sorununun da temel ortak bir gündem olduğunu ifade eden Kartal, Alevi toplumu ve Ezidi Kürtlerin inançları nedeniyle maruz kaldıkları ayrımcı ve inkarcı yaklaşımlara da dikkat çekti.
TOPLUM NASIL YAŞAMAK İSTİYORSA ÖYLE YAŞAYACAKTIR
Kartal, “Toplum kendisini ve inancını nasıl biliyor ve nasıl yaşamak istiyorsa öyle yaşayacaktır” diyerek, “Türkiye’de kalıcı bir barışın sağlanabilmesi için ret ve inkar politikalarından vazgeçilmeli; geçmişte devletten kaynaklı tüm toplu kıyım, faili meçhul cinayetler ve sürgünler konusunun aydınlatılması için hakikatleri araştırma komisyonu kurulmalıdır” dedi.
Yine Asuri-Süryani-Keldani, Rum ve Ermeni halklarına yönelik soykırım politikalarını da hatırlatan Kartal, ayrıca erkek egemen sistem ve toplumsal cinsiyetçilikten kaynaklı sorunları hatırlattı.
Konferans kararlarının müzakerelerin taraflarına iletileceğini sözlerine ekleyen Kartal, “Bu anlamıyla müzakerelerin müdahili ve asli bir bileşeni konumundadır” dedi.
Kartal şöyle devam etti: “Bu konumu, konferansımıza süreci izleme, müdahil olma, eleştiri ve öneriler geliştirme sorumluluğu kadar, örgütlenerek bu demokratik kurumlaşmayı kalıcı hale getirme sorumluluğunu da yüklemektedir. Bu açıdan Avrupa Barış ve Demokratik Çözüm Konferansı bir kerelik bir buluşma değil; Avrupa’da yaşayan demokrasi bileşenlerinin ortaklığının ilanı anlamına da gelmektedir.”